"4X4 ciplerinizle namaza giderek..."

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Bitlis’te yaptığı konuşmada, Ankara’ya Bediüzzaman’ın memleketinden seslendiğini belirterek, "Bediüzzaman’ın yolundan yürüyenler, siz 4X4 ciplerinizle cuma namazına giderek Müslüman olamazsınız. Bediüzzaman’ı temsil etmek de, İslamı temsil etmek de Müslüman olmak da kolay bir iş değil" dedi.

Diyarbakır’dan, belediye başkan adaylarının tanıtımı ve seçim bürolarının açılışı için Bitlis’e gelen BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kent girişinde bulunan Deliklitaş mevkiinde partililer tarafından karşılandı. Konvoy eşliğinde Nurullah Eren Caddesi’nde bulunan Ulu Cami önüne gelen Demirtaş, burada toplanan yaklaşık 2 bin kişiye seçim otobüsü üzerinden hitap etti.

"AYAKKABI KUTULARININ İÇİNDE TRİLYONLAR VAR"

Demirtaş yaptığı konuşmasında hükümete yüklenerek, burada halkın evine götürecek ekmek bulamazken, bakan çocuklarının evinde çıkan milyonlar için ’birkaç kuruş var’ demelerinin inandırıcılıklarını kaybettirdiğini söyledi. Demirtaş, Bitlis’in alimler kenti olduğunu, Bediüzzaman Said-i Nursi’nin adını kullanarak, burada ’Bismillahla , inşallahla’ oy isteyenlere, bu halkın 30 Mart sabahında cevap vereceğini belirterek, "Eğer siyaseti gerçekten halk için yapıyorlarsa, yoksullar, işçiler, ezilenler için yapıyorlarsa, siz bu tabloya bir bakın. 4,5 milyon doları ayakkabı kutularında saklayanlar bir ay bile hapis yatmadılar. Hırsızlık, kim yaparsa yapsın affedilecek bir suç ve günah değil" dedi.

Bitlis’teki işsizliğe dikkat çekerek bir çok babanın evine ekmek götüremediğini de belirten Demirtaş, "Ancak bakın, İçişleri Bakanının oğlunun evinde ayakkabı kutularının içinde trilyonlar var. Buna 3-5 kuruş diyor. Siz bir ekmek parası bulamayacaksınız. O evdeki milyon dolarlara ’birkaç kuruşum bir köşede var’ diyecek. Allah hiç kimseye haram lokma yemeyi nasip etmesin" diye konuştu.

"BEDİÜZZAMAN’IN TOPRAKLARINDAN SESLENİYORUM"

BDP Genel Başkanı Demirtaş, Bediüzzaman’ın topraklarından Ankara’ya seslendiğini belirterek şunları söyledi: "Yıllarca dayattığınız, boynunu büktürdüğünüz, boyun eğdirmeye çalıştığınız, sen Kürtsün dediğiniz, o günler geçti. Bediüzzaman’ın ayakkabı kutuları, çelik kasaları yoktu. Bir hırkası vardı. Başka da bir şeyi yoktu. Şimdi Bediüzzaman’ın yolundan yürüyenler, siz 4x4 ciplerinizle cuma namazına giderek Müslüman olamazsınız.

Halk açlıktan ve işsizlikten inim inim inlerken sizler lüks havuzlu villalarınızda seyrü sefer düzenlerken, Bediüzzaman’ı temsil ediyoruz diyemezsiniz. Bediüzzaman’ı temsil etmek de, İslamı temsil etmek de Müslüman olmak da kolay bir iş değil. Her şeyden önce samimiyet ister. Gerçekten Allah’tan korkmak gerek. Bunlar gerçekten Allah’tan korksalar bunun hesabını vereceklerini bilirler. Bunlar Allah’ı da bilmiyorlar, bilseler bunları yapmazlar. Bunu da İslamiyet adına yaptılar. İslamiyet adına hırsızlık yapılır mı? Dinin ismini kullana kullana birbirlerine ihaleler, krediler, rüşvetler peşkeş çektiler. Peki kim kirlendi. İslamiyet mi? Bediüzzaman’mı kirlendi, yoksa bunlar şerefleri haysiyetleri mi kirlendi?"

Selahattin Demirtaş, daha sonra Nurullah Eren Caddesi’ndeki seçim bürosunun açılışını yapmak istedi. Ancak kalabalık yüzünden büronun olduğu bölgeye gidemeyince, buradan Van’a hareket etti.