ANKARA (ANKA)-MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Cumhurbaşkanı'ndan geri dönen erken yerel seçim yasasına ilişkin, "MHP olarak biz 5 günde bu anayasa değişikliğini gerçekleştirilebileceğimizi düşünüyoruz. Bu konuda bir anayasa değişikliğini 27 Ekim'e kadar yapabiliriz. 27 Ekim'de irademizin gerçekleştirilmesine öncelik veriyoruz. Kurban Bayramı geliyor, koyun pazarlığı gibi olmaz" dedi.
Vural, "Cumhurbaşkanı'nın takdir hakkını bu şekilde kullanmasını doğru ve makul gördüğümü ifade etmek isterim" dedi.
-MHP 27 EKİM'DE ISRARLI-
TBMM'de seçimlerin 27 Ekim'de yapılmasına ilişkin iradenin yeniden tesis edilmesi gerektiğine dikkat çeken Vural, "MHP olarak biz 27 Ekim tarihine kadar bu anayasa değişliğinin tekrar Sayın Cumhurbaşkanı'na gönderilmesi halinde bu iradenin gerçekleşeceğini düşünüyoruz. TBMM olarak Cumhurbaşkanı'nın gönderdiği anayasa değişikliğini komisyonda hemen görüşmek suretiyle bugün olmazsa yarın ve Cuma günü Salı günü de oylamaları yapılarak bu konuda bir anayasa değişikliğini gerçekleştirebileceğimize inanıyoruz. Bu konuda bir anayasa değişikliğini 27 Ekim'e kadar yapabiliriz" diye konuştu.
-"ZANNEDERSİNİZ Kİ PTT ADRES GÖNDERECEK"-
Başbakan Erdoğan'ın, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone'nin, "Türkiye'ye, Bin Ladin'i yakalamak için uyguladıkları yöntemi de içeren yeni bir öneri getirdik" sözleri için "Birisi evde, öbürü dağın mağaralarında" dediğini hatırlatan Vural, "Zannedersiniz ki PTT adres gönderecek, yapacak. Mazeret buluyorlar, mazeret üretiyorlar" dedi. Vural, şöyle dedi:
"ABD Büyükelçisi'nin ifadeleri milletimizin kafasını karıştırdı. ABD diyor ki, "biz bu PKK'yı yöneten liderleri etkisiz hale getirmek için bir işbirliği önerdik ama Türkiye bir bakıma ayak sürüdü' diyor. Bu nasıl bir model ortaklığıdır. Sayın Başbakan'ın da bu konuda gösterdiği mazeret; "orada mağara var, Usame Bin Ladin'in evdi', bu gerçekten anlaşılmaz bir tutumdur, bu bir acziyettir, yok mağaralarda saklanıyormuş yok dağ tepeymiş, adresi belli değilmiş zannedersiniz ki PTT adres gönderecek, yapacak."
-"ABDESTİ ŞÜPHELİ OLANIN NAMAZI KABUL OLMAZ"-
"Sanki burada Kandil ile birtakım görüşmeler ve irtibatların olduğuna ilişkin bir kanaat oluşuyor. Mazeret buluyorlar, mazeret üretiyorlar" diyerek tepkisini dile getiren Vural, şöyle devam etti:
"Terörle mücadele niyeti yok. Başbakan'ın isterdim ki, biz bunları bulduğumuz anda etkisiz hale getiririz diye yumruğunu vuracak, Esad'a kükrüyorsun da Barzani'ye sus-pus, Karayılan'a aciz, nasıl oluyor ya? Sayın Başbakan sürekli bahane buluyor. Anadolu'da bir laf var, geline oyna demişler, yerim dar demiş, yerini genişletmişler, bu sefer de yenim dar demiş. Başbakan terörle mücadele konusunda bahane buluyor, sürekli yerim dar diyor, biz de yerini genişletiyoruz, al sana diyoruz Kandil'e git, yetkiyi veriyoruz. Yerini genişletiyoruz bu sefer Başbakan dönüp diyor ki yenim dar diyor. Bu mazeret uydurma tekniğiyle maalesef terörle mücadele etmek mümkün değil. Niyet olması lazım, abdesti şüpheli olanın namazı kabul olmaz. Önce niyet. Hükümetin niyet konusunda ciddi sıkıntısı var. Siz terörle mücadeleyi siz bir kamuflaj malzemesi olarak kullanıyorsunuz, milletin gazını almak için bir araç olarak kullanıyorsunuz demektir, netice alınmak için yapılmıyor demek ki bunlar. Sayın Başbakan'ın bu bahanelerinin arkasına saklanması çok ilginç bir siyasi irade kararsızlığı olduğunu ortaya koyuyor."
-"TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN BİR BAHANESİ OLAMAZ"-
Başbakan'ın sözlerini eleştiren Vural, "Bu ifadeler gerçekten AKP'nin terörle mücadele konusunda kararlı olmadığını bir kararsızlık ortaya koyduğunu gösteriyor. Terör örgütünü yönetenlere karşı 'dağdadır, şuradadır, buradadır', Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir bahanesi olamaz. Hükümet bahane üretmekten ziyade terörü bertaraf etmeye yönelik çalışmalarda bulunsun" dedi.
-VAN'DA YIKILAN OKULLAR-
Van'da depremde yıkılan okulların isimleri arasında Atatürk, Cumhuriyet, Kazım Karabekir olduğunu kaydeden Vural, "Parası olanlar yardım ediyorlar. Ama Atatürk'ün ismini silemezsiniz oradan. Cumhuriyet'in, Kazım Karabekir'in ismini silemezsiniz. Bu ne aymazlıktır. Önerim odur ki; bunu yapanlar, katkı sağlayanlara teşekkürle birlikte bu konuda isim haklarından vazgeçerek nerede hangi okul yıkılmışsa Atatürk, Cumhuriyet, Kazım Karabekir isimlerini oralarda yaşatmak bu millet için daha hayırlı olacaktır" diye konuştu.
-SORULAR-
Vural, basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir basın mensubunun, "Erken yerel seçim için 3 Kasım ya da 17 Kasım denirse, tavrınız ne olur?" sorusuna Vural, "Bizim irademiz ortada. MHP olarak bu değişikliğin 27 Ekim'e kadar yapılma gayretinin gösterilmesini düşünüyoruz" dedi.
"3 Kasım olursa imzanızı çeker misiniz?" sorusuna Vural, "Bizim irademiz 27 Ekim. O konuda bize herhangi bir müracaat olmuş değil. Bize bu konuda gelmiş bir öneri söz konusu değil, MHP olarak biz 5 günde bu anayasa değişikliğini gerçekleştirilebileceğimizi düşünüyoruz" yanıtını verdi.
-KOYUN PAZARLIĞI BENZETMESİ-
"Görüşme talebi oldu mu?" sorusuna Vural, "Hayır şu ana kadar olmadı" derken şöyle devam etti:
"27 Ekim'de irademizin gerçekleştirilmesine öncelik veriyoruz. Kurban Bayramı geliyor, koyun pazarlığı gibi olmaz. İmzamız orada, irademiz orada. 27 Ekim'e kadar 367'yi temin etmek suretiyle irade buluşmasına dönüştürmek mümkün olabilir. 27 Ekim'in arkasındayız. 27 Ekim'e kadar yapılabilir."
"Kasım olursa?" sorusuna Vural, "Görelim Mevla'm neler eyler, ne eylerse güzel eyler" diye konuştu.