5. İzmir İktisat Kongresi

İZMİR - Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün ekonomik kalkınmanın önemine işaret ettiğini belirterek, "Türkiye, sayın Başbakan Erdoğan'ın da 2023 için ortaya koymuş olduğu son derece önemli hedeflerle bu yolda yürüdüğünü göstermektedir, makroekonomik yönetimde ve yapısal reformlarda son derece kayda değer gelişme kaydetmiştir" dedi. Swissotel Grand Efes'te Küresel Ekonomik Yapılanma Sürecinde Türkiye Ekonomisi ana temasıyla düzenlenen 5. İzmir İktisat Kongresi'nde konuşan Jim Yong Kim, kongreye katılmaktan büyük onur duyduğunu dile getirdi. Kore kökenli olduğunu ve Türkiye ile yakın bağlar hissettiğini ifade eden Kim, Türkiye'nin her bölgesinden 15 bin gönüllünün geçmişte Kore savunmasında büyük katkı sağladığını hatırlattı. Her iki ülke halkının bütün dünyaya gerçek dostluğun anlamını gösterdiğini söyleyen Kim, "Koreli bir Amerikalı olarak 1959 yılında doğduğumda Türk askerlerine çok şey borçlu olduğumu biliyordum. Bunu hisseden sadece ben değildim. Türk halkına bütün Kore halkı adına teşekkürlerimi iletmek benim için onurdur" dedi. - "Yeni dünya süratle gelişiyor" İzmir'in geçmişten bu yana dünya için önemli ticaret güzergahlarından biri olduğuna işaret eden Kim, iktisat kongresi için de bu tarihi kentin seçilmesinin büyük değer taşıdığını dile getirdi. Dünyadaki ekonomik sistem hızla dönüşürken Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün de refah için ekonomik kalkınmayı hedef gösterdiğini ifade eden Jim Yong Kim, "Türkiye, sayın Başbakan Erdoğan'ın da 2023 için ortaya koymuş olduğu son derece önemli hedeflerle bu yolda yürüdüğünü göstermektedir, makroekonomik yönetimde ve yapısal reformlarda son derece kayda değer gelişme kaydetmiştir" dedi. - Türkiye'nin başarılı politikalarının paylaşılması önem taşıyor" Dünya Bankası'nın refahın yoksul kesimler tarafından da paylaşılması için ilave tedbirler alacağını, Türkiye'nin de bu konuda önemli rol oynayacağını belirten Kim, "Türkiye'nin ekonomi ve kalkınma alanında kaydettiği başarıları, dünya politikaları şekillenirken paylaşıyor olması büyük bir önem taşımaktadır. Türkiye'nin kaydettiği başarıları yoksul kesimlerle paylaşmak bizim için de önemli bir deneyim olacaktır" dedi. Türkiye'nin sağlıkta dönüşüm, yaşam süresini ve kalitesini yükseltme, bebek ve anne ölümlerini azaltma, enerjide verimlilik, bankacılık düzenlemeleri, kalifiye işgücü yetiştirme gibi konularda büyük başarı sağladığını vurgulayan Kim, "Türkiye 2003 yılında başlattığı sağlıkta dönüşüm programı çerçevesinde sağlık sistemini reforme etmiştir. 1990 yılından bu yana Türkiye, bebek ölümlerini üçte iki azaltmıştır. Anne ölümlerini yüzde 80 oranında azaltmıştır ve ortalama yaşam beklentisini 10 yıl yükseltmiştir. Ülkelerin, Türkiye'nin uyguladığı politikalardan öğreneceği çok şey vardır" diye konuştu. Dünya Bankası'nın da bu hedefleri paylaştığını dile getiren Jim Yong Kim, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünya Bankası olarak ortaklık içinde, Türkiye ile karşılıklı öğrenme sürecinde deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler krizden çabuk toparlandılar ama onların iddialı hedefleri krizden etkilendi. Kriz sonrası hayalet kriz hedefleri aşağı çekiyor. Suriye'de çatışma bölgesinden kaçan 500 bin mülteciye Türkiye kucak açtı, her şey süratle değişiyor. Dünya Bankası'nın yeni bir program geliştirmesi gerekiyor. Küresel sorunlarda Türkiye gibi donör ülkelerle daha yakın işbirliği içinde olmamız gerekiyor." Ziyareti kapsamında Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile İstanbul'a gidip Küresel İslami Finans Geliştirme Merkezi'nin açılışını yapacaklarına değinen Kim, "Görüyoruz ki, İslam finansmanı şu anda aşağı yukarı bir buçuk trilyon dolarlık bir küresel varlığı temsil ediyor. İnanıyoruz ki İslami finans dünya üzerindeki finansman açığını, altyapı, risk sermayesi, KOBİler için kullanılabilir kılacaktır. Bu da dünya üzerinde daha fazla işin yaratılması ve refahın artması için kullanılabilecektir" diye konuştu. Jim Yong Kim, Türkiye'nin ilk İzmir İktisat Kongresi'nden bu yana çok başarılar elde ettiğini ve G-20'nin dönem başkanlığını üstlenerek 1 yıl içinde ekonomide daha büyük rol üstleneceğini söyleyerek, "Biz bu çerçevede Türkiye'nin kaydettiği başarıların sürdürülebilir olmasını diliyoruz" dedi.