MYNET ÖZEL | Prof. Dr. Orhan Şen; İzmir'in Selçuk ilçesinde, barakadan bozma bir evde çıkan yangında en küçüğü 1, en büyüğü 5 yaşında olan Fadime Nefes, Funda Peri, Aslan Miraç, Masal Işık ve Aras Bulut adlı 5 kardeş hayatını kaybettiği korkunç olaya da dikkat çekti.
Sokaktaki vatandaşların, yoksulların, gençlerin dertlerinin muhalefetin derdi olması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Şen, 10 Kasım'da Anıtkabir'de rekor ziyaretin gerçekleşmesine vurgu yaptı.
Belediyelere atanan kayyumlar, normalleşme adımları ve ekonomideki gelişmeler Türkiye'nin en önemli gündem maddelerini oluştururken; muhalefetten yükselen 'Erken seçim' çağrıları her geçen gün artıyor. İktidar ise bu çağrılara şimdilik kapıyı kapatsa da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın olası adaylığı için birçok seçeneğin masada olduğu belirtiliyor.
Hızla değişen gündem vatandaşın adeta başını döndürürken; ASAL Araştırma tarafından yapılan son anket çalışması gündem yarattı. 26 ilde 10-14 Ekim tarihleri arasında 2 bin kişi ile gerçekleştirilen anket çalışmasında katılımcılara "Türkiye'nin en önemli sorunu nedir?" sorusu yöneltildi.
Anket sonuçlarına göre toplumun yüzde 60'ı Türkiye'nin en önemli sorununun ekonomi olduğunu işaret ederken; sırasıyla diğer seçenekler şöyle sıralandı;
Adaletsizlik: %9.5
Mülteciler:%4.4
İşsizlik:%4.0
Eğitim:%3.2
Ahlaki değer kaybı:%2.5
Terör:%2.0
Sağlık:%1.8
Kürt sorunu:%1.3
Kentsel dönüşüm/Deprem:%1.0
Güvenlik/Asayiş:%0.8
Demokrasi:%0.5
ASAL Araştırma'nın yaptığı anket çalışmasında toplumun büyük bir kesiminin ekonomiyi sorun olarak görmesini değerlendiren ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, Mynet'e dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
İktidarları, ekonominin belirlediğinin altını çizen Prof. Dr. Şen, gelecek seçimler içinse adeta 'kazandıracak yol haritasını' sundu.
İzmir'de 5 küçük kardeşin yanarak öldüğü kahreden olaya dikkat çeken Prof. Dr. Şen; sokaktaki vatandaşların, yoksulların, gençlerin dertlerinin muhalefetin derdi olması gerektiğinin altını çizerken, 10 Kasım'da Anıtkabir'de rekor ziyaretin gerçekleştiğini hatırlattı.
Muhalefete de yüklenen Şen, "Dünyada bırakın vefat edenlerden yaşayanlardan kaç kişi bir günde 1 milyon 92 bin 365 kişiyi hiçbir karşılık beklemeden, indirme, bindirme, hediye olmadan toplayabilir? Neden? Muhalefet düşünüyor mu bunu, çünkü orada dertleşmeye gidiyor, kendisini dinlediğini, anladığını düşünüyor, alternatif bulamıyor, Atasına koşuyor, bunu görün artık" diye konuştu.
Prof. Dr. Ersan Şen, Mynet'e yaptığı açıklamada şunları söyledi;
"Seçimi kazanmak için üç kesim önemli;
1) Gençler, 2) Esnaf, 3) Kadınlar.
Bu üç grubu memnun edecek politika geliştiren, devamlı bu kesimlerle ilgili projeler üreten ve bu 3 kesimi devamlı dinleyen ipi göğüsler. Dünyanın demokratik her yerinde geçerli olan siyaset anlayışı budur, seni iktidara taşır.
Bunun istisnası ise, savaş hali ve güvenlik kaygısıdır. Bu son halde, insanların kaygıları iktidarı belirler. Kuvvetlinin yanında olmak isterler.
Merkez Bankası enflasyon tahminini 2024 için %44’e, 2025’in %21’e yükseltmiş. Maaş zammı %25, bilemediniz %30 olmalı diyenleri bir görelim! Sokağın yaşadığı enflasyonun oranını da etkisini de sormanıza gerek yok! Sayın muhalefet biraz buna kafa yorsa olmaz mı?
İlk defa 23 Eylül 2021’de faizler düşünce enflasyon da düşecek denilmişti. Şimdi de deniyor. Yapmanız gerekeni zamanında yapmazsanız dersiniz. Mesaj net; “sabır bitiyor, millet kızıyor, hemen bir çare bulun inşaat sektörü çalışsın”.
Faiz düşünce enflasyon da düşecekse, 21 Kasım’da MB faiz indirsin! Önce faiz sonra enflasyon düşmez. Önce enflasyon düşer sonra faiz düşer. Enflasyonu durdurmanın 3 ayağı var; finansal faiz, mali denk bütçe, yapısal reformlar hukuk, ihale mevzuatı, vergi adaleti, eğitim öğrenim gibi. Bu 3 ayak birlikte işlemezse, orada fiyat istikrarı olmaz. Döviz topluyoruz doğru, ama ürettiğimizden kazandığımız paradan değil, para basıyoruz karşılıksız yüksek faiz ödüyoruz döviz satın alıyoruz.
Dünyada bütün iktidarları ekonomi belirler. Ekonomi iyi ise kimse birşey konuşmaz. ABD’de faizler böyle yüksek olmasaydı, insanlar geçim sıkıntısı çekmeseydi, Trump’ın kazanma şansı olur muydu? Peki 2023’de bizde niye işlemedi? Muhalefetin adayı hatalı idi, hatalı bir seçim stratejisi izlendi, seçim bütçesi de yapılınca kayıp kaçınılmaz oldu. Yoksa 2024 Mart ayında böyle değişim olur muydu? Sayın Özel Mart 2024 belediye seçimlerinde tavşan mı çıkardı şapkadan?
Sayın Cumhurbaşkanı emekliye verecek param yok dedi, seçimi kaybetti. Muhalefet olarak vatandaşın gelirini artıracak projeler hazırla, hukuku ve demokrasiyi öne çıkar, az eşit diyerek etnik köken, mezhep üzerinden ayrı gayrı yapma, milletin derdi belli. Onun için ilkeler üzerinden çalış, gündem elinde olsun. Ekonomide proje üretemeyenler, maalesef iktidarın gündeminin arkasından koşuyorlar, çünkü salondan bu konularda atıp tutmak daha kolay, entel konuları konuşmak reformist olmaktan daha kolay, fazla emek harcamaya da gerek yok.
Muhalefet; seçimler yapılıncaya kadar 3,5 sene iktidarın aldığı herhangi bir karara karşı hiçbir şey yapamayacağını bilmeli, inatlaşmanın gereği yok, iktidara değil bu durumu halka anlatın, demokratik katılımcı yönetim sisteminin artık bittiğini anlatın, çocuğun imtihan kazansa dahi sözlü de kazanma şansını iktidarın belirlediğini anlatın.
Sayın Oğuz Kaan Salıcı doğru söylemiş; herkese demokrasi dersi veren sayın Özel iyi dinlemeli, böyle sözlerin bir partili tarafından alenen söylenmesi önemli, millet öğrensin, öyle kapı arkasında söyleyebilirsin, parti içinde kalsın, birlik beraberlik mesajı verelim lafları sadece otoriterliğe yol açıyor, önce Parti içi demokrasi olmalı. Sayın Lütfü Savaş konuştu diye kesin ihraç talebi ile disiplin kuruluna sevk etmeyeceksin.
CHP; etnisite, mezhep üzerinden siyaset yapamaz, yaptığı için iktidar olamıyor, şahsileştirmeden, mağdur olan kim olursa olsun ilkesel duruş sergilenmeli, ama kimlik siyaseti değil, millet siyaseti yapılmalı."
Muhalefeti de hem uyaran hem de eleştiren Şen, şu ifadeleri kullandı;
"Bu da sokağın hikayesi, garibanların, kimsenin umurunda mı? İktidar, muhalefet duyuyor mu bu çaresizlikleri, gençlerimiz neden kaygılı gelecekleri için, niye gitmek istiyorlar Almanya’ya oraya buraya, neden geleceklerini burada göremiyorlar, niye gurbete gitmek istiyorlar, onları ümitsiz kılan ne? Niye ölümün ardından 86 yıl sonra, dünyada bırakın vefat edenlerden yaşayanlardan kaç kişi bir günde 1 milyon 92 bin 365 kişiyi hiçbir karşılık beklemeden, indirme, bindirme, hediye olmadan toplayabilir? Neden? Muhalefet düşünüyor mu bunu, çünkü orada dertleşmeye gidiyor, kendisini dinlediğini, anladığını düşünüyor, alternatif bulamıyor, Atasına koşuyor, bunu görün artık! Bir fani 57 senelik ömrünün çocukluğu hariç tümünü vatanına, milletine adamış, ne için, kim için, bağımsız vatan ve özgür millet için."