Türkiye'de birçok kentin yanı sıra Gürcistan ve İran'a seyahat eden emekli hemşire Yıldız Can, 5 metrekarelik 'Özgür Kuzey Yıldızı' adını verdiği karavanıyla Manavgat'a geldi. Manavgat'ı çok sevdiğini ve kamp yapmaktan mutlu olduğunu dile getiren Can, "Ben yaklaşık 8 yıldır karavanla geziyorum. Daha önce 4 yıl bir arkadaşımla birlikte gezmiştim. Son iki yıldır da yalnız seyahat ediyorum" diye konuştu.
Seyahat sürecinde akraba ve arkadaşlarının sık sık nerede olduğu yönünde sorulardan dolayı yaklaşık 2 yıl öncesinde sosyal medyada 'Kadın Karavancılar' isimli grup kurduğunu anlatan Can, "Ben seyahat ederken arkadaşlarım bana, 'Neredesin Yıldız', 'Ne yapıyorsun', 'Senin için endişeleniyoruz Yıldız' diyordu. Ben de bir grup kurdum. İlk başta 10 arkadaşımı üye yaptım. Daha sonra birkaç karavancı arkadaşımı daha davet ettim. Grup şu anda 20 bin kişiyi aştı. Bunların 5-6 bini ise aktif olarak karavanla seyahat eden kadın üyelerimiz" diye konuştu.
Gruba sadece kadınların üye olabildiğini belirten Can, "Soru soruyorlar. Yol göstermek üzere bazı arkadaşlar da cevap veriyor. Çoğunluk, bana 'Benim evim var gel misafirim ol, çamaşırını yıkayalım, elektrik de al, ondan sonra dinlen de git' diyor. Herkes birbirine yardım eden önerilerde bulunuyor. Sanıyorum bizim grubun en önemli özelliği ciddi bir kadın dayanışması içermesi" dedi.
Kalabalık bir aileden geldiğini dile getiren Can, "Babam bizi sürekli seyahate götürürdü. Her türlü araçla gezerdik. Ben derdim ki, 'Büyüdüğüm zaman çok büyük bir araba alacağım, içine bütün ailemi dolduracağım ve gezeceğim.' Bu hayalin kaynağının başka yerlerde karavan olarak adlandırıldığını bilmeden o zamandan karavan hayali kuruyormuşum. Sadece karavanda yaşayan kadın arkadaşlarım var. Evlerini kapattılar, çocukları büyüdü. Yalnız bir hayat sürdürmektense karavanda yaşayarak seyahat etmeyi tercih ettiler ve çok mutlular. Karavan hayatı minimal bir dünya demek. Çok az eşyayla çok yol yapmak demek. Karavan aslında size ne kadar çok az şeye ihtiyaç duyduğunuzu hatırlatan bir yaşam biçimi. Seyahati seven ve minimal yaşama hazır hisseden kadınlara tavsiye ediyorum." dedi.
Karavanla seyahatinde tedirginlik hissettiği anlar yaşadığını da anlatan Can, “Ben motokaravan kullanmayı tercih ediyorum, çünkü yalnız seyahat ediyorum. Aracımın arka tarafında uyurken bir gürültü duyduğum zaman, bir sıkıntı hissettiğimde hemen koltuğun arasından direksiyona oturup oradan uzaklaşabiliyorum. Güvenle seyahat ediyorum. İnsanların olduğu yerlerde konaklamaya çalışıyorum. Hastane önü gibi, devlet kurumlarının önü gibi kameralı yerlerde ya da bilindik akaryakıt istasyonlarında konaklamayı tercih ediyorum. Diyelim ki bir kırsaldayım o zaman da kolluk kuvvetlerine haber veriyorum." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin tamamına yakınını karavanla gezdiğini anlatan Can, birçok yerde kendisini ağırlamak isteyen insanlarla karşılaştığını belirtti. İnsanların kadın karavancıları koruma düşüncesiyle misafir ettiğinden bahseden Can, seyahat ettiği yerlerde yediği bazı yemeklerin tadını hala damağında hissettiğini belirtti. Seyahatleri süresince acı tatlı birçok anıyı kaydettiğini ifade eden Can, "Ben yola çıktığım ilk günden beri günlük tutuyorum. Günlükte gittiğim, konakladığımız her yerin pazarından, insanından, doğal yapısından havasından ve yöreye özgü minik özelliklerinden söz etmeye dikkat ediyorum. Orada yaşadığım anılar, tanıştığım insanlardan söz ediyorum. Aynı zamanda fotoğraf çekiyorum. Sunumlar yapıyorum, sergilere katılıyorum. Vakit bulabilirsem bu anılarımı kitaplaştırmak istiyorum" diye konuştu.
(DHA)