İSTANBUL (AA) - Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Mahir Ülgü, 2015 yılından bu zamana kadar sağlık tesislerinden yüzde 93 başarı oranıyla veri toplamaya başladıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) iş birliğinde, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) öncülüğünde "Kronik Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar" temasıyla düzenlenen 5. Türk Tıp Dünyası Kurultayı devam ediyor.
Kurultayın "Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların İzlem ve Takibinde Yenilikçi Yaklaşımlar: Büyük Veri" oturumunda konuşan Ülgü, 28 bin 604 sağlık tesisinden Ankara ve İstanbul'daki 2 büyük merkeze sağlıkla ilgili veri topladıklarını söyledi.
2015-2017 yılları arasında 1,5 milyar muayene, 2,5 milyon doğum, 150 milyon tıbbi görüntü, 4 milyar 300 milyon kutu ilaç yazıldığını verilere kaydettiklerini aktaran Ülgü, son projelerimizin neredeyse tamamını açık kaynak kodlu veri tabanları üzerinde işlettiklerini ve 3 bin noktadaki bakanlığa ait sağlık tesisinden sanal güvenli ağ üzerinden veri alışverişi yapabildiklerini belirtti.
Bu altyapı üzerinden çalışan projelerden topladıkları verilerle Sağlıkta İstatistiksel ve Nedensel Analizler Platformu (SİNA) üzerinden her kademedeki çalışana rapor sunduklarını aktaran Ülgü, şöyle konuştu:
"Bu platformu besleyen sayısız uygulama var. Bu uygulamalardan sağlık tesislerimizden veri akışının ne hızda gerçekleştiğini ve hangi oranda başarılı olduğunu kontrol ediyoruz. Hastanelerin acil servislerindeki bekleme sürelerini ölçüyoruz ve harita üzerinden gösteriyoruz. Randevu sistemimizdeki performansı görebiliyoruz. Açılan randevu boşlukları ve bunların ne kadarının dolu olduğunu görebiliyoruz. Muayenelerimiz sağlık tesis türlerine göre ve kliniklere göre oransal dağılımını izleyebiliyoruz. Özel hastanelerden diğer sağlık kuruluşlarına sevkleri, ameliyat nedeniyle bir başka ile giden ve bir ile ameliyat için gelen hasta popülasyonunu ve nerelerden gediklerini izleyebiliyoruz. Sezaryen ve normal doğum oranlarını izleyebiliyoruz. Kronik hastalıkların oransal ve yaş gruplarına göre dağılımı ile reçete başına ilaç kutu adetini takip ediyoruz. 2015 yılından bu zamana kadar sağlık tesislerinden yüzde 93 başarı oranıyla veri toplamaya başladık."
- "E-nabız sisteminin 8,5 milyon kullanıcısı var"
Ülgü, vatandaşlar için oluşturdukları "E-nabız" adını verdikleri kişisel sağlık kaydı sisteminin 26 ayrı sistemle entegre bir şekilde çalıştığını ve 28 bin 604 sağlık tesisinden veri aldığını kaydetti.
Bu sistem üzerinden 25 bin 323 doktorun kendisine başvuran hastaların geçmiş kayıtlarına 2 milyon 888 bin kere baktığını ifade eden Ülgü, "Bu hekimler için önemli bir kaynak hem hizmet kalitesi hem hasta güvenliği açısından. E-nabız sisteminin 8,5 milyon kullanıcısı var. Vatandaşlarımıza hastane ziyaretlerini, ilaç detaylarını, raporları, tetkik sonuçlarını, tıbbi görüntülerini gösterebildiğimiz gibi vatandaşlarımızın da sisteme veri eklemesine yönelik uygulamalar var. Kendinizde tespit etmiş olduğunuz bir alerjik unsur varsa bunu sisteme kaydedebiliyorsunuz. Acil durum bilgi notu varsa ekleyebiliyorsunuz. Kendinizin ve çocuklarınızın aşı takvimini görebildiğiniz gibi organ ve kan bağışı beyanında bulunabiliyorsunuz." ifadelerini kullandı.
Mahir Ülgü, 2019 yılında veri sistemlerinde yapacakları yeniliklere ilişkin şu bilgileri verdi:
"Mobil uygulama üzerinden nöbetçi eczane, en yakın eczane gibi sonuçları göstereceğiz. Oyunlaştırma konusuna önem vereceğiz 2019 içerisinde. Vatandaşlarımıza beslenme, yürüme, hareket gibi bir takım alışkanlıkları kazandırmak üzere uyarılar göndereceğiz. Bırakılması gereken alışkanlıklarla ilgili bir çalışmamız olacak. Hekimlerimize kendi çalışma raporlarını sunacağız."
Sağlık profesyonelleri için kurdukları Entegre Kurumsal İletişim Merkezi'ne mobil aplikasyon imkanı sağlayacaklarını dile getiren Ülgü, bu aplikasyon sayesinde sağlık çalışanlarının kendi aralarında ve bakanlık merkez teşkilatıyla haberleşebileceğini belirtti.
- "Verilere erişmek çok disiplinli bir yaklaşım gerektirmektedir"
DSÖ Avrupa Bölge Ofisi Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Gözetimi Program Yöneticisi Dr. Ivo Rakovack da bulaşıcı olmayan hastalıkların entegre edilebilir bir şekilde takip edilmesiyle ilgili veri kaynakları aramak için geçen yıl bir çalışma yürüttüklerini ve buna "büyük veri" adını verdiklerini söyledi.
Sosyal medya, dijital izler ve takiple kullanılan özellikler olmak üzere 3 temel veri kaynakları olduğunu belirten Rakovack, şunları kaydetti:
"Mobil cihazlardan bu tür arama motorlarında yapılan aramalar üzerinden insanların sosyal davranışları hakkında bilgi edinebiliyoruz. Dijital izlerde insanlar performans açısından günlük bazda bilgi sunuyorlar. Elektronik sağlık kayıtlarında da pek çok bilgi bulunuyor. Bu sağlık kayıtlarındaki bilgileri, semptomları, risk unsurlarını ve hazırlanan hizmetlerin nasıl kullanılacağını takip edebilmek için kullanıyoruz. Avusturya'daki bir araştırma, toplumun elektronik sigara ve sigarayı bırakmayla ilgili ne kadar arama yaptığını gösteriyor. Bu Kamu Sağlığı Enstitüsü için önemli bir bilgi. Dijital izlerden lokasyon kaydedilerek, bölgedeki sağlık hizmeti veren kurumlar ve hazır yemek satan mekanlar işaretlenebilir. Böylece obeziteyle ilgili veriler toparlanabilir. Bu tür araştırmaların yürütülmesine ilişkin verilere erişmek çok disiplinli bir yaklaşım gerektirmektedir. Pek çok unsur bir arada düşünülmelidir."