HABER

5. Uluslararası Bölgesel Kalkınma Konferansı başladı

Malatya Valisi Aydın Baruş: - "Dünyada yaşanan çok yönlü dönüşüme paralel olarak kalkınma alanında da çağa ayak uyduran yaklaşımlara ihtiyacımız var. Bölgesel ve ulusal kalkınmaya ivme kazandıracak yeni paradigmaların üretilmesi büyük önem arz etmektedir" - Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut: - "Kalkınmada en önemli unsur insan gücüdür. İnsan gücünün yetiştirilmesinde en büyük etken ve lokomotif ise üniversitelerimize düşmektedir. Bundan dolayı üniversitelerimiz, toplumumuza yaşam boyu öğrenme kültürünü her alanda tüm bireyleri kapsayacak şekilde ana hedef olarak belirlemelidir"

Malatya Valisi Aydın Baruş, "Dünyada yaşanan çok yönlü dönüşüme paralel olarak kalkınma alanında da çağa ayak uyduran yaklaşımlara ihtiyacımız var. Bölgesel ve ulusal kalkınmaya ivme kazandıracak yeni paradigmaların üretilmesi büyük önem arz etmektedir." dedi.

Baruş, Malatya Valiliği, Malatya Turgut Özal Üniversitesi ve Fırat Kalkınma Ajansı iş birliğiyle bir otelde düzenlenen 5. Uluslararası Bölgesel Kalkınma Konferansı'nda yaptığı konuşmada, katılımcıları kentte ağırlamaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

Oturumlarda bölgesel kalkınma alanında rehberlik sağlayacak değerli akademik çalışmaları dinleyeceklerini belirten Baruş, ülke olarak 2023 hedeflerine giderken dünyada yaşanan çok yönlü dönüşüme paralel olarak kalkınma alanında da çağa ayak uyduran yaklaşımlara ihtiyaçları bulunduğunu ifade etti.

Baruş, "Dünya ölçeğinde azalmakta olan kaynakların gelecek nesillere aktarılması ve kalkınmanın sürdürülebilirliği öncelikli bir konu hale gelmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkemizi temsil ettiği New York'ta bugünlerde gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler 74. Genel Kurulu Genel Görüşmeleri'nin en önemli temalarından biri de kalkınmanın sürdürülebilirliği konusudur. Bölge içi ve bölgeler arası gelişmişlik farkları ülkemizin önünde aşılması gereken en önemli sorunlardan biridir. Bölgesel gelişmişliğin ötesinde bölgesel rekabetçilik kavramının tartışıldığı günümüzde ülkemizin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girebilmesi için bütün insan kaynaklarımızla topyekün hareket ederek birlikte çalışmak zorundayız. Türkiye'nin 11. Kalkınma Planı'nda da işaret edilen 2023 hedeflerine ulaşmamız için hepimize büyük görevler düşüyor. Dünyada yaşanan çok yönlü dönüşüme paralel olarak kalkınma alanında da çağa ayak uyduran yaklaşımlara ihtiyacımız var. Bölgesel ve ulusal kalkınmaya ivme kazandıracak yeni paradigmaların üretilmesi büyük önem arz etmektedir." diye konuştu.

- "Kalkınmada en önemli unsur insan gücüdür"

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut da 8 ayrı ilçesinde meslek yüksekokulu bulunan bir üniversite olarak yerel kalkınmanın bir modeli olduklarını, her yönüyle kalkınmış bir Türkiye için bu modeli yaşatmak istediklerini vurgulayarak, "Fabrikaları bir bölgeye, büyük yatırımları bir başka coğrafi bölgeye, üniversitelerin de tüm birimlerini il merkezlerine taşıma stratejisinden kurtulmalıyız. Bölgelerimizi boşaltırsak, ilçelerimize yatırımları götürmezsek sürdürülebilir ve adil bir kalkınmayı nasıl sağlayacağız? Kalkınmayı yerelden başlatacaksak ilçelerimizin eğitim altyapısını da desteklemeliyiz." diye konuştu.

"Sürdürülebilir kalkınma da toplumun ekonomik, kültürel, sosyal ve teknolojik alanlarda yaşam kalitesini yükseltmek için günümüzde öncelikli ihtiyaç bilgi ve bilgi sermayesidir." diyen Karabulut, şu görüşlerini paylaştı:

"Dünyada toplumsal, ekonomik ve teknoloji alanlarında yaşanan değişimler ve gelişimler için bilgi ekonomisini sürdürülebilir kalkınmada önemli bir oyuncu yapmıştır. Bilgi ekonomisi ve bilgi teknolojisi, ekonomik kalkınma için artık bir araç olmuştur.
Eğer bilgi ve iletişim teknolojilerini üretebiliyorsanız ve en önemlisi de ürettiğiniz bilgi ve iletişim teknolojilerini kabullendirebiliyorsanız küresel bir rekabette varsınız demektir. İstikrarlı büyüme, nitelikli istihdam ve üretimde verimlilik bilgi ve iletişim teknolojilerini sürdürülebilir kalkınmanın ana temeli yapmalıyız. Yetişmiş insan gücü, yetişmiş kalifiye insan gücümüz bundan dolayı çok önemli. Kalkınmada en önemli unsur insan gücüdür. İnsan gücünün yetiştirilmesinde en büyük etken ve lokomotif ise üniversitelerimize düşmektedir.
Bundan dolayı üniversitelerimiz, toplumumuza yaşam boyu öğrenme kültürünü her alanda tüm bireyleri kapsayacak şekilde ana hedef olarak belirlemelidir."

- "Yerelde kalkınma vizyonunun ortaya çıktığını görüyoruz"

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü Kalkınma ve Yapısal Uyum Daire Başkanı Fatih Gökyurt ise bölgesel kalkınmanın her geçen gün önemini artırdığını kaydetti.

Gökyurt, bölgesel kalkınmada başarının yakalanması için kamu, özel sektör, akademik ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket etmesi gerektiğini belirterek, bu birliktelik olmadan başarının sağlanmasının mümkün olmadığını vurguladı.

Kalkınma Ajansları'nın önemine değinen Gökyurt, "10 yıllık sürece bakıldığında hakikaten Kalkınma Ajanslarımız ile yerelde bir kalkınma vizyonunun, bilincinin ortaya çıktığını görüyoruz. Bu bizim için, ülkemiz için olumlu ve sevindirici bir gelişme. Biz de sahadaki analiz çalışmalarından strateji ve planlama çalışmalarına, bölgesel uygulama programlarından proje desteklerine kadar bu süreci bütüncül yürütmeye çalışıyoruz. Sonuç odaklı programlarımızla bölgelerde daha spesifik tercihler yapan o alanlara daha çok müdahale etmeye çalışan büyük ölçekli projeler geliştiren bir kalkınma ajansı yapısı ve bölgesel kalkınma vizyonu oluşturmak istiyoruz." diye konuştu.

AK Parti Malatya Milletvekili ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi (MKYK) Öznur Çalık da dünyanın artık sürdürülebilir bir kalkınmadan söz ettiğini, kalkınma hedefleri konusunda Türkiye'nin katettiğini yolun dünya devletleri tarafından alkışlandığını vurgulayarak, "OECD ülkelerinin 30 yılda katettiği yolu, bizim 15 yılda katetmemiz çok önemli bir gelişmeydi. Siyasi istikrarın beraberinde getirdiği ekonomik istikrar, kalkınmanın gerçekleşmesine vesile olan konu." dedi.

Fırat Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Abdulvahap Yoğunlu'nun da konuşmasını tamamlamasının ardından oturumlara geçildi.

Sekiz farklı ülkeden 202 bilimsel bildiri sunulacak konferans, 28 Eylül'de sona erecek.

En Çok Aranan Haberler