HABER

50 Euro’luk PKK’lı

Terör örgütü PKK’nın kurucularından Sakine Cansız ile Fidan Doğan ve Leyla Söylemez’i vurduğu iddia edilen Ömer Güney, PKK’ya 2 yıl kadar önce Paris’teki Kürt derneğinde üye olmuş.

50 Euro’luk PKK’lı

Fransa’nın başkenti Paris’te PKK kurucularından Sakine Cansız ile Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Temsilcisi Fidan Doğan ve Gençlik Hareketi üyesi Leyla Söylemez’in 9 Ocak’ta öldürülmesi olayı ile ilgili tutuklanan Ömer Güney, Sivas Şarkışla Polattepe köyü nüfusuna kayıtlı. Göçmen bir ailenin çocuğuydu. Babası İsmet Güney, Paris’in Garges-lès-Gonesse banliyösünde ikamet ederken, Ömer Güney seyrek de olsa ailesinin yanına gidip geliyordu. 2012 yılının ağustos ve ekim ayları olmak üzere Türkiye’ye üç defa giriş çıkış yapan Ömer Güney, İstanbul’da bir süre kaldıktan sonra yeniden Almanya’ya döndü. Güney’in Türkiye’de herhangi bir suçu ve sabıkası görünmüyor. Ömer Güney iki yıl kadar önce Paris’teki Fransa Kürt Dernekleri Federasyonu’na geldi. Üye olmak istediğini söylediğinde, oturduğu bölgede bulunan Villiers le Bel’deki dernek şubesine yönlendirildi. Güney oraya gidip “Aidat ne kadar” diye sordu. “5 Euro” cevabını alan Güney’in 50 Euro çıkarıp verdiği ve derneğe yıllık üye olup çalışmalara katılmaya başladığı öğrenildi. “Öcalan’a özgürlük” eylemlerine, mahalle aktivitelerine kadar her etkinliğe katıldı. İyi kullandığı Fransızca ile dil bilmeyen dernek üyelerinin işlemlerini yürüttüğü için kısa zamanda etrafında sevilen, Cansız’ın özel işlerini takip edebilecek kadar güvenilen biri haline geldi.

ROJ TV MUHABİRİYLE AŞK

2011’de eşinden boşanan Ömer Güney, Gülay A. isimli Kızıltepe nüfusuna kayıtlı bir PKK’lı militanla aşk yaşamaya başladı. 2007’de Roj TV’de muhabirlik yapmaya başlayan Gülay A., 2009’da Hollanda polisi tarafından tutuklanıp serbest bırakıldı. Güvenilir kaynaklar, Gülay A.’nın Sakine Cansız’la kişisel anlaşmazlık içinde olduğunu ve Ömer Güney’in sevdiği kadınla, örgütteki lideri arasında çelişkili bir durum yaşadığını söylüyor.
BEYEFENDİYE BENZİYORDU

Şüphelinin Makbule ve babası İsmet Güney’in yaşadığı Garges les Gonesse banliyösünde ağırlıklı olarak Türkler oturuyor. Güney Ailesi ise daha çok Çankırı ve Sivaslılar’ın yaşadığı 6 No’lu sosyal konutta kalıyor. Posta kutularına baktığınızda isimlerin yarısından fazlasının Türkçe olduğunu görüyorsunuz. HLM adı verilen sosyal konutların ortasında ise Türkiye’den hemen her ürünü satan dev bir Türk marketi var. Market sahipleri sürekli buradan alışveriş yapan Ömer Güney’in böyle bir olaya karışmasında şaşkın. Bir marketteki çalışan, “Buraya sürekli gelir, alışveriş yapardı. Ama tabii biz insanlara soru sormayız. Çok beyefendi birine benziyordu. Bu tür bir olayla bağlantılı olabileceğini aklıma bile getiremem. Resmen şok oldum”dedi.

ÇOK ÜZÜNTÜ YAŞADI ÇOCUK

Çankırılı 60 yaşlarındaki komşu daha konuşkan. Güney ailesinin zaten oğullarının hastalığı ile yıkıldığını anlatıyor: “Yazık, çok üzüntü yaşadı çocuk. Önce bir kızı sevdi ailesi kabul etmedi. Ardından Almanya’da teyzesinin kızı sanırım bir akrabası ile evlendi. Gene mutlu olamadı. Geldi bu sefer de, bir yıl kadar önce bir kriz geçirdi, beyninde tümör olduğu anlaşıldı. Ailesi yıkıldı, çok zor günler geçirdiler. Sonra saf davranışlarda bulunmaya başladı. Bir ilaç kullanıyordu. O zaman çok yorgun oluyordu. Herhalde ne olduysa hastalığından sonra oldu. Ama kesin değil diyorlar. Belki de suçsuzdur kim bilir. Babasının bir döner dükkanı olduğunu biliyorum. Ama maddi durumları hepimiz gibi işte, ucu ucuna...”

Parkayı yıkatmış
LE MONDE gazetesine göre Ömer Güney, olay günü giydiği parkayı daha sonra yıkattı. Gözaltına alındıktan sonra ele geçen parka üzerinde bu nedenle herhangi bir delil bulunamadı. Gazete, olay yerinde bulunan boş mermi kovanında ele geçen DNA’nın ise eksik olduğu için hiçbir işe yaramayacağını duyurdu. Güney’in otomobilindeki bir çantada da barut izi bulunmuştu.

Sakine’yi bırakmasını Fidan istemiş

Fransa Kürt Dernekleri Federasyonu (FEYKA) Başkanı Mehmet Ülker, Hürriyet’in, “Güney nasıl bu kadar kısa süre içinde Cansız’ın özel işlerini yürütebilecek kadar yükseldi” sorusuna, “Sakine Cansız’ın şoforü yoktu. Ömer Güney, özel olarak Cansız’ın işleriyle ilgilenen birisi değildi. Her toplantımıza, etkinliğimize katılıyor, yardımcı oluyor, herkese güven veriyor. Cansız’ı o gün büroya bırakması ise tesadüf. Fidan Doğan arayıp bırakmasını istiyor” yanıtını verdi. Ülker şunları söyledi: “Bu kişi Haziran 2011’den bu yana derneğimizde biliniyor. Gerçekte Kürt mü, Türk mü bunu araştırıyoruz. Sanırım baba tarafı Kürt olduğunu da söylüyor. Biz de net bilmiyoruz. Bize 1 yıl 2 ay kadar önce (18 Kasım 2011) ilk ilişkiye geçtiğinde Türk’üm ama Kürt dostuyum demişti. Derneklerimizde hem Türklere hem de Fransızlara üyelik veriyoruz. Ayrım yapmıyoruz.”

Kandil’e dönecekti

Paris’te vurulan Sakine Cansız’ın öldürülmemesi halinde 3 gün sonra terör örgütü PKK’nın Kuzey Irak’taki Kandil Dağı’nda bulunan merkezine gideceği iddia edildi. PKK’nın üst düzey sorumlularından Sozdar Avesta, PKK’ya yakınlığıyla bilinen bir internet sitesine, “Sakine arkadaş, aslında iki üç gün sonra ülkede olması gerekiyordu. Kürdistan dağlarına dönecekti. Kendisi belli bir çalışma, kısa dönemli bir çalışma için o alana geçmişti. Belli işlemlerini tamamlayıp bu alana dönecekti. Büyük ihtimalle bunu biliyorlardı” dedi.

En Çok Aranan Haberler