YURTHABER

Antalya
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali

51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj kategorisinde yarışacak olan ve yönetmenliğini...

51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj kategorisinde yarışacak olan ve yönetmenliğini Murat Düzgünoğlu’nun yaptığı "Neden Tarkovski Olamıyorum?" filminin galası yapıldı.Antalya Kültür Merkezi’ndeki gala gösterimine film ekibi tam kadro katıldı. Ulusal Uzun Metraj Jüri Başkanı Yılmaz Erdoğan ve diğer jüri üyeleri ile birlikte merkeze geldi. Kırmızı halıdan ekibiyle birlikte salona geçen Erdoğan’ı izleyiciler alkışlarla karşıladı. İzleyiciler filme büyük ilgi gösterdi. Film ardından Perge Salonu’nda düzenlenen söyleşide sahneye çıkan yönetmen Murat Düzgünoğlu, eline aldığı kağıttan sansüre ilişkin aldıkları karar metnini okudu.“SANAT ESERİ OLMADAN FESRİVALLER OLAMAZ”Düzgünoğlu, şunları kaydetti:“Sansür, otosansür, TCK, kamuoyu, f…k off, çekilmek, çekilmemek, ısrar, özür, sansür sansür. 30 Eylül’den bu yana festivalin jüri üyelerinin gündemi sansürle meşgul. Ama artık buradayız. Filmlerimiz bugün itibariyle gösterilmeye başlandı. Burada oluşumuz sansürü reddetmediğimiz, sansürü onayladığımız, sansürle mücadele etmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Burada olmamayı seçen arkadaşlarımız da kendi tavırlarını aldılar yollarını seçtiler, yanlarındayız. Festival organize etmek, yönetmek sanat eserinin festival içeriğinin önüne geçemez. Sanat eseri olmadan festivaller olamaz. Yarım yüzyılı aşkın zamandır sürmekte olan altın Portakal Film Festivali’nin sinemacıların ve seyircilerin festivali olduğuna inanıyoruz.”“SANATÇILARIN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ENGELLENMEKTEDİR”Festivalin Reyan Tuvi’nin ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ filmine sansür uygulanmasıyla başladığını hatırlatan Düzgünoğlu, “Daha sonra sinemacılar arasındaki fikir ayrılıklarıyla devam etti. Artık bulunduğumuz noktada sansürü tüm boyutlarıyla tartışmak zorunlu hale gelmiştir. Sansür sinemanın iki cephesini mağdur eder. Bunlardan biri sinemacı diğeri seyircidir. Sinemacıların filmlerinin suç ceza esasına göre işleyen bir mecra tarafından kesilip biçilmeden gösterilmesini, seyircide bu filmleri eksiksiz izlemeyi hak eder. Fakat asırlardır iktidarlar sanat eserine müdahale, sanatçılarda bununla mücadele ederler. Bir sanat eseri ceza kanunlarına göre değerlendirilemez. Bir sanat eseri festivale katılırken devlet tarafından değil, sinema profesyonelleri tarafından değerlendirilir. Oysa bugün sadece festivallerde değil, farklı aşamalarda yapılan müdahaleler sanatçıların ifade özgürlüğünü engellemektedir. Sinema sınıflandırma kanunu, bakanlıkta temas ve destek alma sürecinin kendisi, belgesellerin dahi eser işletme belgesi alma zorunluluğu sansürün tespit edilmesi daha güç olan yüzünü ortaya koymaktadır.”SANSÜR FORUMUNA İMZA ATANLARDüzgünoğlu dile getirdiği konu ile tartışma başlatmayı hedeflediklerini belirterek, “Sinemacıları ve yöneticileri yakın zamanda festival içinde bildireceğimiz bir zamanda serbest kürsüyse forumlara davet ediyoruz. Bu toplantılarda oluşan somurt takipleri paylaşacağız. Murat Düzgünoğlu, Çiğdem Vitrinel, Onur Ünlü, Derviş Zaim, Yamaç Okur, Marsel Kalvo, Aysim Türkmen, Erol Mintaş, Funda Alp, İsmail İçen, Kaan Müjdeci, Osman Özcan, Aslı Erdem, Ayhan Sonyürek, bu imzası bulunan arkadaşlarım esasları daha sonra forumlarda açıklanmak üzere ödüllerden ayrılacak gelirlerle sansür ile ilgili sanatsal çalışmalara destek olmak ve bir sinema merkezi kurma çalışmalarını başlatmak için bir fon oluşturacağız” dedi.“İNSANIN KENDİ KENDİSİ İLE İLİŞKİ KURMASI”Ardından Düzgünoğlu film ile görüşlerini ise şöyle açıkladı:“Benim ikinci filmim. Aslında büyük bir yaşamsal tarafı var. Benim babamda 25 sen ev yapmaya çalıştı. Abim fotoğrafçı. Ben o türden film çektim. Türkü filmlerinden çektim. Zor bir süreçti. Çok özel bir şey değil. İnanın en temelde şöyle bir dertle hareket etmeye çalıştık. Bu düzenin içinde yürüyoruz, ayağımızı, elimizi, zihnimizi çok şey bağlıyor. Asıl esas temel insanın kendisi ile kurduğu ilişkidir. Temelde samimiyet insanın kendisine dönüp bakmasıydı benim için önemli olan filmde.”Film içinde film çekme öyküsü olan "Neden Tarkovski Olamıyorum?" filminin başrollerinde Tansu Biçer yer alıyor. Biçer’e kadroda eşlik eden isimlerse Esra Kızıldoğan, Vuslat Saraçoğlu, Menderes Samancılar, Tülay Bursa, Recep Yener, Sacide Taşaner ve Serkan Genç.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler