Birisiyle dışarı çıktığınızda onun sadece adını bildiğiniz zamanları hatırladınız mı? Sonra o kişiyi tanıdıkça küçük bir gizemi çözüyormuş gibi heyecanlanırdınız. Eskiden insanlar notlaşırdı, mektuplaşırdı ve bütün bunlar ilişkiye heyecan kapardı.
Hatırlayamadınız değil mi. Evet, çünkü bizim jenerasyonumuz her şeyi tek bir el hareketiyle eline geçirmeye oldukça alışmış bir jenerasyon. Bu durum ilişkilere yorulduğunda ortaya epey karanlık bir tablo çıkıyor.
Mesajlaşma günümüzde bir standart haline gelmişken, ilişkilerin içindeki elementler bir bir can sıkıcı şekilde bayağılaşıyor.
Artık kimseden mektup beklemiyoruz, artık kimseden mesaj kutumuza bakmasını istemiyoruz. Genel olarak sürekli mesajlaşıyoruz ve bu durum yüzünden kimse kimsenin kıymetini bilemiyor.
Peki ama işin büyüsü neden kaçtı dersiniz?
Artık oturup kimseyi dinleyemiyorsunuz, birisiyle buluştuğunuzda onunla ilgili tüm detayları mesajla almış oluyorsunuz. Kişisel anektodlar artık mesajla veriliyor ve genel olarak yatağınızda paylaştığınız şeyler haline geliyor.
Her gün birini aramak eğlencelidir, endorfin seviyeleri yüksektir ve sürekli mutlusunuzdur. Geceleri konuşmak güzeldir, yine eğlenirsiniz fakat bir noktada sürekli iletişim içinde olmak sağlıklı bir durum olmaktan çıkar ve gayet sağlıksız bir şeye düşünür.
Aslında, eski usüller o kadar kötü değildi. En azından daha sağlıklıydı ve daha çok samimiyet içeriyordu. Peki bu yeni durumlara alışacak mıyız? Çoktan alıştık, fakat bu onların sağlıklı olduğu anlamına gelmiyor.
Kaynak: http://elitedaily.com/dating/texting-has-ruined-dating/971743/