Çocuklar bu dönemde ilkokula başlayarak yeni bir hayata adım atarlar. Eğitim yolu ile istendik davranışlar geliştirerek, istenmeyen davranışları en aza indirip, hatta yok edebilirler. Eğitim ile çocukların hem zihinsel hem fiziksel hem de sosyal gelişimleri desteklenir. Bu ortamda kendilerini keşfederek, başka insanlar ile uyum içerisinde yaşamayı öğrenirler. Yeteneklerini keşfederek, bunlar üzerine yönelebilir ve kendilerini geliştirebilirler.
Bu dönemde çocuklar ilkokul dönemine ayak basmıştır. Okul öncesi dönemden de aşina olmalarına rağmen bambaşka bir ortama giren çocuklar, birtakım korkular geliştirebilir, bu yeni ortamı yadırgayabilirler. Bu normal bir şekilde karşılanmalı ve çocuğa asla bunun için bağırılıp, kızılmamalıdır. Çocuğa bu dönemde yalnız olmadığı hatırlatılmalı ve ailenin desteği çocuğa hissettirilmelidir. Aynı şekilde bu dönemde aile kadar sınıf öğretmenine de büyük iş düşer. Öğrencinin sosyalleşerek güçlü bir kişilik geliştirmesinde öğretmeninin rolü büyüktür. Aynı zamanda çocuğun bundan sonraki eğitim hayatının da hemen hemen nasıl olacağını öğretmenin vereceği eğitim belirlemektedir.
Tabi eğitimin tam anlamıyla gerçekleşebilmesi için çocuklarda bulunması gereken çeşitli özellikler bulunmaktadır. Bunlardan bazıları;
• Belirli bir süre oturabilmek ve dikkatini toplayabilmek
• Arkadaşları ve öğretmeni ile iyi ilişkiler kurabilmek
• Verilen ödevi sonuna kadar yapabilmek
• El-göz koordinasyonu
• Görme ve işitme de ayrımlaştırma
• Anneden kolayca ayrılabilme vb. gibi çok yönlü özelliklerin çocukta bulunması gereklidir.
Bu özelliklerin birinin ya da birkaçının yeterli olmayışı, çocuğun kendisi için çok yeni olan okul ortamına uyumunu güçleştirdiği gibi, bu yeni kurumda kendisinden beklenen görevleri yerine getirmekte başarısız olmasına da neden olacaktır. Uzman görüşleri okula hazırlık ve okul olgunluğunda etkin rol oynayan temel faktörler konusunda şu ortak noktalara vurgu yaptıkları dikkati çekmektedir.
• Fizyolojik Faktörler: Okula hazır olmanın saptanmasında bilmemiz gerek şey, çocuğun içinde bulunduğu gelişim dönemine ait olan gelişim seviyesidir. Çocuk kaç yaşında okula uygun davranışlar sergileyebilir bunun bilinmesi gerekir. İlkokula henüz daha yeni başlayan çocuklarda el, bilek ve parmak kemikleri ve kasları ince ve hassas işleri yapabilecek düzeye daha ulaşmamıştır. Bu sebeple çocuğun bu durumdan olumsuz bir şekilde etkilenmesi engellenmeli ve sürekli gözetim altında tutulmalıdır.
• Duygusal Faktörler: Çocuk bütün ilişkisini çevresi ile geliştirdiği duygusal etkileşime göre gerçekleştirir. Ailesinden, öğretmenlerden, arkadaşlarından ve öteki insanlardan edinmiş olduğu etkileşimlere göre olumlu veya olumsuz duygusal davranış modelleri ve uygun kişilik yapısı geliştirir. Çocuğun duygusal sorunlarının yepyeni bir ortam olan okulun ilk günlerinde etkili olduğu bilinmektedir.
• Sosyal Faktörler: Sosyal olarak yapılandırılan bir zihnin oluşmasında bireylerin konuştukları dilin çok büyük bir önemi vardır. Çünkü diğer insanlarla etkileşim içerisine girdiğimizde ilk kullandığımız araç dilimizdir.
• Dil Faktörü: Sosyal faktör ile ilintili olarak bir çocuk okula başlamadan önce kendini ifade edebilecek düzeye ulaşmalı, annesinin anlatmış olduğu öyküyü anlayabilecek, basit ve karmaşık sözcükleri birbirinden ayırt edebilecek kadar algılayışa sahip olmalıdır.
• Bilişsel Faktörler: Bilgiyi tanımayı, elde etmeyi, problem çözmeyi, karar vermeyi ve bir sorumluluk aldığında onu tamamlayıncaya kadar dikkat etmeyi içermektedir.
• Nörolojik Faktörler: Çocuğun okumayı ve yazmayı öğrenmesinde ancak özellikle de okumasında etkili olduğu bilinen bir bilgidir.