Netflix’in mini dizisi 'The Queen’s Gambit' satrancın dünya çapında büyük ilgi çekmesine önemli bir katkıda bulundu. Hal böyle olunca dünyada ve ülkemizde 'Satranç nasıl oynanır' şeklinde binlerce arama yapılıyor.
Satranç, dosya adı verilen sekiz dikey sıra ve sıra adı verilen sekiz yatay sıra halinde düzenlenmiş 64 kareden oluşan bir tahta üzerinde oynanır. En eski ve en popüler tahta oyunlarından biri olan satranç, genellikle beyaz ve siyah olmak üzere özel olarak tasarlanmış zıt renkler içeren damalı bir tahta üzerinde iki rakip tarafından oynanan bir oyundur. Önce beyaz hamle yapar, ardından oyuncular sabit kurallara göre sırayla sırayla değişir, her oyuncu rakibin asıl taşı olan Şah'ı şah matına, yani ele geçirilmekten kaçınamayacağı bir konuma zorlamaya çalışır.
Satranç ilk olarak Hindistan'da MS 6. yüzyılda ortaya çıktı ve 10. yüzyılda Asya'dan Orta Doğu ve Avrupa'ya yayıldı. En azından 15. yüzyıldan beri satranç, soylular arasındaki popülerliğinden dolayı “kraliyet oyunu” olarak biliniyor. Kurallar ve set tasarımı, her ikisi de 19. yüzyılın başlarında bugünün standartlarına ulaşana kadar yavaş yavaş gelişti. Üst sınıflar tarafından tercih edilen bir entelektüel oyalama, 20. yüzyılda profesyonel ve devlet destekli oyuncular resmi olarak tanınan bir dünya şampiyonası unvanı ve giderek daha kazançlı olan turnuva ödülleri için yarışırken, satranç ilgisinde patlayıcı bir artış yaşadı. Organize satranç turnuvaları, posta ile yazışma oyunları ve İnternet satrancı artık dünya çapında erkekleri, kadınları ve çocukları cezbetmekte.
Satrançta rok, şah ve kalenin özel bir hareketidir. Eğer şah ve kale başlangıçtan itibaren hiç oynamamışsa, şahın geçtiği yeri bir taş tehdit etmiyorsa veya şah çekilmiyorsa, rok atılabilir. Rok atarken şah kaleye iki adım yaklaşır, kale şahın üstünden atlar ve yanına gelir.
Taşlar satranç tahtasında ilk iki sıraya dizilir. İkinci sırada piyonlar bulunur. Köşelerde kaleler, yanlarında atlar, onların yanlarında filler olur. Vezir her zaman kendi renginde olmalıdır. Şah da onun yanına dizilir.
Satrançta geçerken alma, piyonun ilk çıkışta iki çıkma kuralına göre, yanına gelen taşın onu almasıdır. Piyon iki çıkarken, geçtiği karede olduğu varsayılarak yenebilir.
Kaleler oldukça güçlü taşlardır. Düz hareket eder ve önünde boşluk oldukça gidebilir. İlk dizilişte köşelerde olduğu, önünde ve yanında taşlar olduğu için oyuna girmesi daha zordur.Aynı zamanda rok hamlesi için kullanılabilir. Bu hamleyle kalenin daha rahatça oyuna girmesi sağlanır.
Satrançta at, diğer taşların aksine düz bir hareket yapmaz. Atı diğer taşlardan ayıran iki özelliği vardır. Birincisi L şeklinde hareket eder, ikincisi önünde, sağında, solunda taş olsun ya da olmasın taşların üzerinden atlayabilir. Bu sayede bazen açılamayacak konumları açmaya yarar. Atlar ilerledikçe daha kuvvetli hale gelir.
Satrançta fil çapraz giden bir taştır. Önü açık oldukça çapraz olarak her yere gidebilir. Filin kaleden daha az değerli olmamasının sebebi de, çaprazların, dikey ya da yataylar kadar uzun olmamasıdır.
Satrançta vezir, hareket kabiliyeti bakımından en önemli taştır. Hatta başlangıç konumundayken bile, önü açıksa birçok yeri kontrol edebilmektedir. Çok kıymetli bir taş olduğu için, oyunda bir sürü taş varken oyuna çıkarmak tehlikelidir.
Şah, satrançtaki en önemli taştır. Çünkü mat olduğumuz zaman oyunu kaybederiz. Bu yüzden korunma ihtiyacı duyar. Oyunun başında birçok taş oyundayken şahı mat etme ihtimali daha yüksek olduğu için, şah sürekli saklanma ihtiyacı duyar. Taşlar azaldıkça şah oyuna dahil olur ve oyunda aktif rol oynar. Rok hareketiyle de kale ile yer değiştirebilir. Bunun dışında tek kare olarak istediği yere gidebilir.
Satrançta piyon oyuna renk katan bir taştır ve 8 tanedir. Başlangıçta isteğe göre iki kare gidebilir. Piyonlar düz gitmesine rağmen çaprazında olan taşı yerler. Bunun dışında ilk baştaki iki çıkışa göre geçerken alma hareketi olabilir. Piyon son yataya ulaştığı zaman şah dışında istediği taşa dönüşebilir.
Satrançta beraberlik 4 farklı şekilde olur. Bunlardan birincisi rakibe beraberlik teklif ederek anlaşma şeklinde gerçekleşir. İkincisi mat edecek materyal kalmaması durumunda maç berabere biter. Üçüncüsü, rakibin oynayacak hiç taşı yokken ve şah çekilmiyorsa oyunun berabere bitmesi durumudur. Dördüncüsü de sürekli aynı hamlelerin tekrarlanması durumudur.
Satrançta açılış ilkeleri, açılışlarda belirli fikirlerin denenip elenmesiyle ortaya çıkmıştır. Bunlardan en temeli, başlangıçta taşları oyuna girmeyi gerektiren taş gelişimidir. Oyunun orta noktasında bulunan merkez noktalarını kontrol etmek gerektiği için merkez hakimiyeti ve şah güvenliği de diğer ilkelerdendir.
Taşları piyonları hareket ettirmeden oyuna sokabilme şansı olmadığı, taşları hızlıca oyuna girmek ve rakibe üstünlük sağlamak gerekir. Oyunun başında birçok taş olduğu için, şahın ortada kalması tehlikeli olacağından, şahı güvenli bir yere almak da gereklidir.
Satrancın turnuva kuralları turnuvadan turnuvaya değişebilir. Fakat değişmeyen de bazı kurallar vardır. Bunlardan bir tanesi dokunulan taşı oynama mecburiyetidir. Bir diğeri rakibi rahatsız etmemekle ilgili kurallardır.
Turnuvaya elektronik eşya, elektronik saat, telefon gibi cihazların sokulmaması gerekmektedir. İki tane imkansız hamle yapan oyuncu hükmen kaybetmiş sayılır.
Satrançta turnuva kuralları genel olarak turnuva tüzüklerinde yazılır. Turnuva tüzüklerinde Dünya Satranç Federasyonu'nun hangi maddelerinin geçerli olduğu yazar. Bunlar da federasyon kuralları tarafından takip edilebilir.
Satrançta Elo ve Ukd, oyuncuların gücünü gösteren bir puan sistemidir. Bunlardan Ukd, Türkiye çapındaki ulusal kuvvet derecesidir. Türkiye çapındaki puanı gösterir. Elo ise dünya çapındaki puanı gösterir.
Bunların hesaplanması, karşılıklı oynanan maçlara göre alınan sonuçla ve oyuncuların Ukd'sine göre değişkenlik göstermektedir.
Satrançta Ukd ve Elo puanı hesaplanırken, belirli sayıda tamamlanan maç ve alınan puan dikkate alınır.