7 Haziran İngiltere basın özeti

İngiltere birkaç hafta içinde Avrupa Birliği üyeliğine devam etme ya da çıkma konusunda oy kullanmaya hazırlanırken, bugünkü İngiltere gazetelerinin en önemli gündem maddesini de bu konu oluşturuyor.

Timesgazetesi bu tartışmayı Türkiye ile bağlantılandıran bir köşe yazısına yer veriyor.

"Türkiye Avrupa Birliği'ni tehlikeye sokan bir Truva atı" başlıklı yazıda Melanie Phillips, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olması durumunda milyonlarca Türk göçmenin İngiltere'ye akın edeceği konusunda kaygılara sahip İngiltere vatandaşlarını sakinleştirmek için Başbakan David Cameron ve eski muhafazakar başbakanlardan John Major'un ifadelerine yer veriyor.

Türkiye'nin üyeliğini desteklemek "İngiltere'ye ihanet”David Cameron, "Türkiye 3000 yılına kadar Avrupa Birliği'ne üye olamayacak" demiş, John Major ise Türkiye'nin üyeliğinin yakın bile olmadığını ifade etmişti.

Bu argümanların yanlış olduğunu savunan Phillips, Türkiye'den kitlesel göçün, ülke Avrupa Birliği'ne girmese de gerçekleşeceğini, bunun nedeninin de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa'ya kurduğu tuzak olduğunu iddia ediyor.

Phillips'e göre, bu tuzak Türkiye'nin Avrupa'ya giden göçmenleri geri kabulü karşılığında Türk vatandaşlarına vize serbestisi şartını koyması.

Times yazarı, "Erdoğan böylece Avrupa'ya, ya 80 milyon Türk vatandaşına potansiyel olarak AB'ye seyahat şansı ya da açacağı kapılardan geçerek Avrupa'ya gidecek milyonlarca Arap göçmen arasında seçim yapma şantajı yapmış oldu" diyor.

Avrupa Birliği'nin "İslamcı Erdoğan'ın insan hakları ihlalleri" karşısında 72 şartı beşe indirerek Türkiye'ye vize serbestisi getirmeyi kabul ettiğini savunan Phillips, Türkiye'de baskıcı terörle mücadele yasalarının akademisyen ve gazetecilere karşı kullanıldığını belirtiyor.

Times yazarına göre, İngiltere'nin Schengen bölgesi dışında olmasının da Türklerin gelişini engellemeyeceğini savunuyor ve bu krizin, Erdoğan'ın Avrupa'yı İslamileştirme stratejisine de destek sunduğunu iddia ediyor.

Phillips, Erdoğan'ın İstanbul'un 562. fetih yıldönümü konuşmasında "Fetih nedir? Fetih Hicrettir (göç yoluyla İslam'ın yayılması). Fetih Mekke'dir. Fetih Kudüs'tür. Fetih Endülüs'tür. Fetih Anadolunun kapılarının Viyana önlerine kadar bu kutlu millete açmaktır." dediğini de aktarıyor ve Erdoğan'ın bu ifadelerle AVrupa'nın büyük bir kısmında Osmanlı Devleti'ni yeniden kurmayı amaçladığının ortaya çıktığını belirtiyor.

Times yazarı, bunun ardından, Cameron ve Major'ın Türkiye'nin üyeliğini destekleyerek kendi ülkelerine ihanet ettiklerini de iddia ediyor.

Yatırımcı İngiltere'nin olası ayrılmasına hazırlanıyor**Financial Times**gazetesi ise, son anketlerin İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkış kampanyasının yükselişine işaret etmesi üzerine yatırımcıların tedirginliğine kapıldığını yazıyor.

Gazeteye konuşan yatırımcılar, yakın zamana kadar varsayımın referandumdan İngiltere'nin Avrupa Birliği'nde kalacağının çıkacağı yönünde olduğunu ancak son dönemlerde oylamanın bu yönde çıkacağına olan güvenin sarsıldığını belirtiyor.

Yatırımcıların kendilerini olası bir AB'den ayrılma sonucuna hazırladıklarını belirten gazete, uzmanların İngiltere'nin AB'den ayrılmasının sterlinin değerine büyük darbe vuracağı öngörüsünü de aktarıyor.

İngiltere'nin AB üyeliğinden ayrılmasını savunan eski Londra belediye başkanı Boris Johnson'ın sterlinin değerinin düşeceğini kabul ettiği ancak ayrılığın uzun vadede İngiltere ekonomisi için iyi olacağını savunduğu da gazetenin haberinde yer verilen yorumlardan bir diğeri.

Erdoğan'ın Muhammed Ali'nin cenazesinde konuşacak olmasıRecep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta ölen boks efsanesi Muhammed Ali'nin cenazesinde konuşacak liderlerden biri olması Daily Telegraph ve Times gazetelerinin dikkatini çekmiş.

Daily Telegraph, törende konuşacak olan Erdoğan'ı "Türkiye'nin kavgacı lideri" olarak nitelemiş ve Erdoğan'ın Ali'nin Türkiye ile ilişkisi nedeniyle davet edilmiş olduğunun düşünüldüğünü belirtiyor.

Muhammed Ali'nin Erdoğan'ın eski partisi Refah Partisi ile bağlantısı olduğunu ve bu partinin davetlisi olarak Türkiye'yi ziyaret ettiği de yazıda ifade edilmiş.

Timesgazetesi ise Ali'nin cenaze töreninde ailesinin iç kavgasının ve Erdoğan'ın konuşmasının iz bırakacağı değerlendirmesini yapıyor.

Muhammed Ali'nin cenaze töreninde konuşacak diğer liderler arasında Amerika Birleşik Devletleri eski başkanı Bill Clinton ve Ürdün Kralı II. Abdullah'ın da olduğuna ve komedyen Billy Crystal'ın da bir konuşma yapacağına da haberde yer verilmiş.

Rumi'nin filmi çekiliyor**Guardian**gazetesi, Gladyatör filminin de senaryo yazarlarından olan David Franzoni'nin "13. yüzyıl Fars şairi Celaleddin Rumi'nin hayatıyla ilgili bir film" için metin yazmaya başlayacağını duyuruyor.

Filmde oynayabilecek aktörler arasında Leonardo DiCaprio'nun da adı geçiyor, gazeteye göre.

Metin yazarı Franzoni, gazeteye verdiği demeçte Rumi için "Shakespeare gibi biri. Olağanüstü bir yeteneği ve içinde yaşadığı toplum için olağanüstü önemi var. Böyle kişiler her zaman incelenmeye değer." diyor.

Gazete, Rumi'yi, "Gençliğinde, Moğol istilasından kaçmak için bugünkü Afganistan'da bulunan memleketinden kaçmak zorunda kalan bu öğretmen ve Sufi şair Bağdat, Mekke ve Şam'a gittikten sonra ailesi ile Konya'ya yerleşiyor ve geç yaşa kadar yaşamış." diyerek tanıtıyor.

Filmin çekimine gelecek yıl başlanması bekleniyor.

Fellucelilerin ölüm ve işkence arasında seçimiŞii milislerce desteklenen Irak ordusunun Bağdat'ın batısındaki Felluce kentine düzenledikleri operasyonu ele alanTimesgazetesi, Felluce halkının Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütü militanlarınca öldürülmek ya da Şii "kurtarıcıları"nın elinde işkence görmek arasında iki tercih arasında sıkıştıklarını savunuyor.

IŞİD'in Felluce'den kalmış olan 50 bin sivilden ayrılmak isteyenleri ölümle tehdit ettiğini aktaran gazete, öte yandan Irak hükümetinin de kendi güçlerinin Fellucelilere eziyet ettiklerine dair iddialar üzerine soruşturma başlattığını duyuruyor.

Irak hükümeti soruşturmasını Felluce'den kaçan bazı kişilerin işkence gördükleri iddiaları üzerine başlatmıştı.

Dün ortaya çıkan bazı haberlerde, Irak ordusunun kentten kaçan kişiler arasında IŞİD militanı olduklarına inandıkları 17 kişiyi öldürdükleri duyurulmuştu.

Fırat nehri üzerinden kentten kaçmaya çalışan onlarca kişinin ise IŞİD militanlarının ateşleri altında öldürüldüğü bildiriliyor. IŞİD militanları bunun yanı sıra, kentten kaçış güzergahlarını mayınlayp, bubi tuzaklarıyla donattıkları da bildiriliyor.

Bağdat'a yarım saat mesafedeki Felluce, IŞİD'in halifelik ilanından önce fethettiği ilk büyük kent olmuştu.

Kentten kaçmayı başaran siviller, Felluce'de bin kadar IŞİD militanı olduğunu ve militanların gıda, su ve tıbbi gereçlerin azalması üzerine panik yaşadıklarını söylüyor.