7 Nisan Dünya Sağlık Günü

Özbay Mesajında; Hayatın ancak kendisiyle anlam kazandığı sağlık, bedenen hastalık ve sakatlığın olmamasına ilaveten, ruhen ve sosyal yönlerden tam bir iyilik halinde olunmasını ifade eder. Beden ve ruhtan oluşan insan aynı zamanda sosyal bir varlıktır.Çok boyutlu yaratılan insanın hayatında ,bu üç boyutun birinde hastalık olması halinde sağlıktan söz edilemez.Hayatın amacına uygun sonuçların elde edebilmesi de sağlıklı olmaya bağlıdır.Bedensel iyilik vücutta hastalık ve sakatlık halinin olmamasıdır.Akli melekelerinin eskiksiz olup bunu uygun şekilde kullanabilmek ruhsal iyiliktir.Sosyal iyilik ise sosyal hayatta sorumluluklarının farkında olup çevresiyle barışık olma hal olduğunu söyledi.

Özbay şöyle devam etti; Görüldüğü gibi sağlık, yalnızca biyolojik açıdan normal olma hali değil, aynı zamanda aklen insanlık erdeminin idrakinde ve içte kendisiyle barışık olma, davranışlarında müspeti yakalama, duygularından iyi yönde yararlanabilme ve sosyal mânâda çevresiyle uyumlu olma ve her türlü iyi hali destekleyici olma, kötülüklere karşı yapıcı tepki gösterebilme durumudur.

Sağlıklı bir toplumun oluşmasında kuşkusuz sağlıklı bireylerin rolü kaçınılmazdır.Sağlıklı birey ruh ve beden bütünlüğünü dengeleyebilen ve sosyal olarak da topluma yansıtabilen bireydir.

Sağlıklı toplumlar da, sağlıklı fertlerin yetişmesine uygun vasat hazırlar.Bireyin sağlığı toplumun ,toplumun sağlığı da bireyin sağlığından ayrı düşünülemez.

Başlangıçta ,sağlığı yaratıcının lütfü olarak yanında hazır bulan ve bunun da her şeye rağmen devam edeceğini sanan insan, kolay elde edilenin kıymetini bilemediği gibi,sağlığın da kıymetini genellikle bilemez. Kolayca elden çıkınca da neyi kaybettiğini ancak idrak eder.Maalesef insanın sağlıkla ilişkisi de genellikle böyle olmuştur.Sağlığı korumak için sarf edilmesi gereken irade ve fedakârlıklar, ne yazık ki, hastalandıktan sonra hatırlanır.

”Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” zamanın bütün zenginliklerine sahip olan Kanuni Sultan Süleyman; sağlığın elde edilen tüm nimet ve zenginliklerden daha üstün olduğunu çok anlamlı bir biçimde bu beyitle dile getirmiştir.

Sahip olduğumuz nimetin hakkını vermek, onu gereği gibi kullanmak, verenin kim olduğunu hatırlamak, nimet üzerinden tefekkürde bulunmak nimetin kıymetinin bilinmesidir

Sağlık nimetinin elimizden çıkacağını veya eksilip bitebileceğini hesaba katarak dünyevi ve uhrevi mutluluğumuzun kaynağı olabilecek bu nimeti korumak için gayret sarf etmek gerekir. Ayrıca insanın sağlığını koruması, kendisine karşı yerine getirmesi gereken yükümlülüklerden birisidir.Sağlığı korumak için sarf edilen her şey , onu yitirdikten sonra geri kazanmak için harcananların yanında çok kolay ve ucuz kalır. Kaldı ki, en pahalı ve en iyi tedavi dahi, beden ve ruh sağlığını aynen iade edemeyebilir.

Hastalık gelmeden önce sıhhatin,öneminin farkında olarak hastalığa götürecek ortam ve alışkanlıklarımızdan uzaklaşıp sağlıklı olabilmek için gerekli şartları oluşturup belli aralıklarla muayene ve ön kontrollerimizi yaptırmalıyız

O halde asıl olan, sağlıklı iken sağlığın farkında olmak ve emaneti korumaktır. Bunun yolu, önemli ölçüde mânevî ve ahlakî değerlere bağlılık, ferdî temizlik, çevre temizliği, kötü alışkanlıklardan ve zararlı maddelerden uzak durmak, aşırı yememek, koruyucu aşılar ve fiziki faaliyetlerden geçer.

Ajans23 / Arzu İNCE