'7 yılda 3 proje için 20 milyar dolar ayıran bir Türkiye konumuna geldik'

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen ‘Üçüncü Yerel Ekonomiler Kongresi’ programına katıldı. Bera Otel’de gerçekleşen programda konuşan Davutoğlu, “2001 yılı, milattan önce değil 7 yıl öncesinden bahsediyorum. Bu yıllarda 'birkaç milyar ile ekonomik dengeleri acaba tekrar düzene oturtabilir miyiz' diye IMF kapılarında bekleyen bir Türkiye vardı. 7 yıl sonra ise 3 kalkınma projesi için 20 milyar dolar ayırabilen Türkiye haline geldik. Bu şunu gösteriyor, demek ki bu ülkenin bir potansiyeli var. Ülkenin insanları harekete geçebiliyor. Artık borç isteyen bir ülke olmaktan çıktık.” dedi.
Bakan Davutoğlu, önceleri küresel ekonomilerin gelişmesiyle birlikte, yerel ekonomilerin iç entegrasyonunun bozulacağı ve yeni bir dağılma sürecine girileceği tehdidinin olduğunu söyledi. “Küreselleşme bir tehdit mi yoksa fırsat mı?” diyen Davutoğlu, “İster ekonomik, ister kültürel, isterse de siyasi politikalar açısından olsun, küreselleşme karşısında izlenecek alternatif yollar var. Küreselleşmenin getirdiği büyük etki karşısında doğal bir seyir izlemek, küreselleşmeye katkıda bulunmanın zor bir süreç olduğuna inanmak veya küreselleşme karşısında yerele sığınmak gibi yollar söz konusu. Ama önemli olan küreselleşme seyrinin doğasını iyi kavramaktır. Bizler, oynayabileceğimiz rolü doğru tespit etmeliyiz." ifadesini kullandı.
Türkiye olarak küreselleşme adına her alanda katkı yapacaklarını ve yapılacak katkının küreselleşme sürecinden etkilenen bir nesne değil, süreci etkileyen bir özne olarak tanımlanması için çalışacaklarını anlattı. Küreselleşmenin birçok alana etki ettiği gibi, küreselleşme karşısında hiçbir direnç göstermemenin kolay bir yöntem olarak algılandığını da hatırlatan Davutoğlu şunları söyledi: “Biz, bu coğrafyada yaşayan bir topluluk olarak küreselleşmenin doğasını anlayacağız. Dönüşümleri kavrayacağız. Bunu da yerel ölçek, ulusal ölçek ve bütün bu zemin üzerinde küresel alanda alacağımız kararlarla başaracağız.”
Bu dört ilişkinin doğru tanımlanması sonucunda, en yerel aktörün bile küresel alanda sözü geçerli bir konuma geleceğini kaydeden Dışişleri Bakanı, aktörlerin makro ve mikro stratejileri benimsemeleri halinde, dinamizmin harekete geçeceğini ve yerelden küresele olan değişimin doğru anlaşılacağını dile getirdi.