Dünyanın en pahalı ve masraflı organizasyonlarından olimpiyatların arka yüzünde, atletlerin yarışlar dışında zamanlarını seks, alkol ve uyuşturucu madde kullanarak geçirdikleri öne sürüldü. İsmini saklı tutan eski bir İngiliz atletin “The Secret Olympics” “(Olimpiyat Sırları) isimli kitabında yer verdiği iddialar, İngiltere’de düzenlenmesine günler kalan organizasyon öncesi büyük yankı uyandırdı. 2000 yılında Avustralya’nın başkenti Sidney’deki olimpiyatlara katılan atlete göre, sporcuların kalması için özel olarak hazırlanıp donatılan dev olimpiyat köylerinde prezervatif, alkol ve uyuşturucu madde, sporcuların normal yaşamlarında olduğundan çok daha yüksek tüketiliyor.
70 bin prezarvatif dağıtılmış
Sadece o yıl dağıtılan 70 bin prezervatifin yalnızca bir hafta içinde tüketilmesi bu iddialara dayanak gösteriliyor. ABD’nin sekiz altın madalyalı rekortmen yüzücüsü Michael Phelps’in en son 2008’deki yarışlardan sonra uyuşturucu madde kullanırken yakalanması ve striptizci bir kadının Phelps’in cinsel hayatına ilişkin çarpıcı açıklamalar yapması da sporcuların çarpık hayatlarına bir başka örnek olarak sunuluyor.
ABD’nin iki altın madalyalı eski kış sporları atleti Todd Lodwick, olimpiyatlarda seks partilerinin bir efsane olduğunu söyleyerek aşırı prezervatif tüketiminin sporcular arasında geleneksel bir espri konusu olduğunu dile getirdi. Fakat, yine de ABD’li olimpik sporcular arasında Beyaz Saray ziyaretine sarhoş gitmenin ayrı bir yeri olduğunu da itiraf etti. Öte yandan, Olimpiyat tarihinde 1992’den bu yana sporculara on binlerce prezervatif dağıtımının yapıldığı biliniyor.