YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

8 Mayıs Dünya Talasemi Günü

Burdur Halk Sağlığı Müdürü Dr. Sevinç Sütlü, Dünya Talasemi Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, Akdeniz...

8 Mayıs Dünya Talasemi Günü

Burdur Halk Sağlığı Müdürü Dr. Sevinç Sütlü, Dünya Talasemi Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, Akdeniz anemisi olarak bilinen talaseminin, dünyada en sık görülen, aynı zamanda önlemi en kolay olan kalıtsal bir kan hastalığı olduğunu hatırlattı.Akdeniz bölgesinde ve göçlerle yayılarak dünyanın birçok ülkesinde görülen kalıtsal kan hastalığı olan talaseminin önemini vurgulayan Dr.Sütlü açıklamasında, "Doğumda her bebek gibi sağlıklı, canlı ve gürbüz doğan bu çocuklar ileriki aylarda solmaya başlar. İlk tanı konduktan sonra yaşam boyu takibe alınan bu çocuklara her üç dört haftada bir kan vermek gerekir. Hastaneye geldiğinde rengi soluk, bitkin, halsiz ve huzursuz olan bu çocuklar oyuncaklara bile ilgi göstermez iken, kan verildikten sonra canlı, hareketli ve cıvıl cıvıl olup, oynamaya başlar. Çocukların canlanması, güneşte solmuş bir çiçeğin sulandıktan sonra, canlanması gibi" sözlerine yer verdi.Talasemi Kontrol Programları ile ilgili bilgi veren Dr. Sütlü açıklamasında şunları kaydetti:"Talasemi Kontrol Programları uygulayarak hastalıkla aktif olarak mücadele edilmektedir. Talasemi Kontrol Programı, hasta bakımı, toplumun hastalık hakkında bilgilendirilmesi, taşıyıcı taramaları, genetik danışma ve doğum öncesi tanı yönteminden oluşmaktadır. Talasemi Türkiye’de de en önemli sağlık problemlerinden birisidir. Talasemi için taşıyıcı sıklığı yaklaşık olarak yüzde 2,1 ve yaklaşık olarak 5 bin hasta bireyin bulunduğu bilinmektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından ilimizin de içinde bulunduğu, Talasemi açısından riskli 33 ilde Talasemi Kontrol Programı çerçevesinde evlilik öncesi çiftlere talasemi tarama testi uygulanmaktadır. 2007 yılı içinde ilimizde toplam 4824 talasemi tarama testi yapılmıştır. İlde 2007 toplam nikah sayısı 1552 olup toplam 3893 kişiye evlilik öncesi talasemi tarama testi uygulanmış olup 98 kişide talasemi taşıyıcılığı tespit edilmiştir.Bu da yüzde 2.5‘e tekabül etmektedir. Doktor istemleriyle yapılan 292 teste ise taşıyıcılık oranı yüzde 24.6 ‘dır.İlimizde taşıyıcılık oranı yüksek olmasına rağmen evlilik öncesi tüm çiftlerin talasemi taramasından geçirilebilmesi sevindiricidir. Her ikisi de taşıyıcı olan çiftlere gebelik esnasında danışmanlık verilmesi sağlanarak hasta bebeklerin doğması engellenebilmektedir. Bu bireyler, tamamen sağlıklıdır. Eğer hem anne hem baba talasemi taşıyıcı iseler, çocuklarına geçirdikleri talasemi geni ile talasemi hastalığına neden olabilirler. Talasemi taşıyıcılığı kalıtsal bir hastalıktır, bulaşıcı özelliği yoktur. İki taşıyıcı evlendiğinde çocuklarında yüzde 25 olasılıkla hasta, yüzde 25 olasılıkla sağlam, yüzde 50 olasılıkla taşıyıcı çocuk doğar. Bir taşıyıcı sağlıklı biri ile evlendiği zaman çocukları hasta olmaz, yüzde 50 olasılıkla taşıyıcı, yüzde 50 olasılıkla sağlıklı doğar. Taşıyıcılar gibi tamamen sağlıklı olmayan, hastalık belirtileri genellikle ileri yaşlarda başlayan, kan gereksinimleri daha az olan hastalığın hafif formudur. Akdeniz anemisi olarak da bilinir. Erken çocuklukta başlayan, çok ciddi bir kan hastalığıdır. Bu çocuklar kendileri için yeterli hemoglobini yeterince yapamazlar. Çocukta ilk belirtiler genellikle ilk 6 ayda ağır, ilerleyici bir kan yıkımı şeklinde kendini gösterir. Bu çocukların yaşam boyu ortalama 3 4 haftada bir, kan nakline ihtiyaçları vardır."Anemiyi düzeltmek amacı ile yapılan yoğunlaştırılmış kan transfüzyonlarının çocuğun yaşamını uzatırken, vücutta demir birikmesine yol açtığını ifade eden Burdur Halk Sağlığı Müdürü Dr. Sevinç Sütlü, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:"Çeşitli organların fonksiyonları bozulur. Demir birikimini önlemek amacıyla genellikle 3 yaş civarında özel bir pompa ile haftanın 5 günü demir bağlayıcı ilaç alınması zorunludur. İleri yaşlarda dalak alınarak, hastanın kan ihtiyacı geçici olarak azalır, fakat kesin çözüm değildir. Kemik iliği nakli hastalığı tamamen düzelten bir tedavi yöntemidir. Çok pahalı bir tedavi yöntemi olmasına rağmen, son 15 yıldır kemik iliği nakli konusunda yapılan çalışmalarda özellikle uygun verici kardeşi olan küçük hastalarda başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Uygulanan ek tıbbi tedavi gereksinimleri ile beraber bir hastanın yıllık maliyeti yaklaşık 12.000-15.000 dolar civarındadır. Hasta bebek dünyaya geldikten sonra, maddi ve manevi olarak, hem bebek hem de aile için oldukça zor ve üzüntü verici bir yolculuk başlar. Bu büyük acıların yaşanmamasının tek yolu evlilik öncesi yapılacak tarama testleri ile çiftlerin taşıyıcılıklarının farkına varmaları ve hasta bebek doğmasının engellenmesidir."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler