Davaya konu olay, geçtiğimiz Mart ayında Limontepe Sehine Hasan Saray İlköğretim okulunda meydana geldi. Cumhuriyet Savcısı Fehmi Aşgun'un hazırladığı iddianameye göre, sınıf öğretmeni 58 yaşındaki S.S.S., ders sırasında öğrencisi 8 yaşındaki Z.P. isimli kızı, masasında sandalyede otururken bacaklarının arasında aldığı ve taciz ettiği sırada derse oğlunu bırakan velinin girmesiyle öğrencisini kendinden uzaklaştırdığı belirtildi. Bir velinin görmesiyle ortaya çıkan cinsel istismar ile ilgili ifade veren küçük kız Z.P., öğretmeni S.S.S.'nin özel bölgeleri olarak tanımladığı genital bölgesi ve poposuna dokunduğunu, şüpheli öğretmenini bu eylemlerini gerçekleştirirken bazen pantolonun içerisine elini sokarak yaptığını söyledi. Konuya ilişkin adli görüşme raporunda uzmanların verdiği bilgiye göre, mağdur Z.P.'nin ifadelerinde anlattıklarının kurgu olmadığını düşündürecek belirgin, abartı olmayan, net ve açık ayrıntılar verebildiği, sorulan sorulara içtenlikle cevaplar verdiğinin ve bu anlamda vermiş olduğu bilgilerin samimi, tutarlı ve güvenilir olduğu kanaatine varıldığını bildirdi. Sanık öğretmen S.S.S.'nin ise polis ifadelerinde suçlamaları kabul etmediği öğrenildi. Cumhuriyet Savcısı Fehmi Aşgun hazırladığı iddianamede, yapılan soruşturmada saptanan tanık anlatımları, adli görüşte ve değerlendirme raporu ve tüm evraklar bir arada değerlendirildiğinde, şüphelinin üzerine atılı suçu işlediği değerlendirildiğinde 15 yıldan 39 yıla kadar cezalandırılması için dava açtı. İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen dosya görülmeye başlandı. Şüpheli S.S.S.'nin bu olaydan sonra emekli olduğu öğrenildi.
Önce artırım sonra indirim
İHA'nın haberine göre İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına tutuklu sanık S.S.S., sanık avukatları, mağdurun avukatı Bengisu Kaya ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Pınar Melli katıldı. Mahkeme başkanının son sözü verdiği sanık öğretmen S.S.S., mağdura yönelik herhangi bir cinsel istismar teşkil edecek bir eyleminin olmadığını ileri sürüp beraatini talep etti. Mahkeme heyeti, sanığa önce cinsel istismar suçundan 10 yıl hapis cezası verirken daha sonra sanığın eğiticisi, bakım ve gözetim yükümlülüğü altında olan mağdura karşı suçu işlediği için verilen ceza yarı oranında artırılarak 15 yıl oldu. Mahkeme heyeti, sanığın aynı suç işleme kastı ile birden fazla suçu işlediğinden, suçun bir çok kez aynı kasıtla suçu işleme sayısını da göz önüne alarak cezayı yarı oranında artırarak 22 yıl 6 ay hapis cezasına yükseltti. Son olarak mahkeme heyeti, sanığın sabıkasızlığı, duruşmalardaki iyi hal ve tutumunu göz önünde tutarak indirim uygulayarak cezayı 18 yıl 9 aya düşürüp tutukluluğun devamına karar verip davayı sonlandırdı.
Avukat Bengisu Kaya: ''İyi hal indirimi uygulanmasın"
Cezada verilen indirime dikkat çeken mağdur ailenin avukatı Bengisu Kaya, ''Mahkeme, sanığın ceza takdirini üst sınırlardan yapmamış, üstelik 'duruşmadaki hal ve tutumunu göz önünde bulundurarak' takdiri indirim uygulamış ve sonuç olarak 39 yıla kadar hapis cezası verebilecekken 18 yıl 9 ay hapis cezasına hükmetmiştir. Sanığın ilkokul öğretmeni olmasının mahkemenin takdirinde olayın vehametini artıran bir neden olarak kabulü beklenirken, maalesef sanığın saygınlığını artıran bir nedenmiş gibi 'iyi hal' indirimi yapılmıştır. Bu durumla ilgili olarak gerekli itirazlar bir üst mahkemeye yapıldı ve tarafımdan takibi yapılacaktır'' dedi.
Avukat Bengisu Kaya, "Son yıllarda inanılmaz bir biçimde artan ve toplumun her kesimini bu denli yaralayan istismar vakalarının önüne geçebilmek adına öncelikle mahkemelerin 'iyi hal, saygınlık, takım elbise giyme, rızası vardı, ruh sağlığı bozulmadı' gibi gerekçelerle sanıkların cezalarında indirim yapmamaları gerekiyor. Bununla birlikte ailelerin de çocukları ile iletişim kurmaları, kendilerine dokunulamayacağını ve en ufak rahatsızlıklarında bunu hiç çekinmeden anlatmaları gerektiğini öğretmeleri gerekiyor. Bu durum devletin eğitim ve sosyal politikaları ile de desteklenmek zorunda" dedi.