Tedavi için pek çok farklı yöntem deneyen Tulay, ameliyat için başvurduğu hastanelerden akciğerine yapılacak cerrahi işlemlerin riskli olması sebebiyle sürekli olumsuz cevap aldı. 55 yıl boyunca günde iki paket sigara kullanan Mehmet Tulay, hastalığının ilerlemesi ile nefes alamayarak günlük yaşamını sürdüremez hale geldi. Tulay, Memorial Ankara HastanesiGöğüs Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Metin Özkan tarafından gerçekleştirilen "Endobranşiyal Valf" uygulaması sayesinde yeniden rahat nefes almaya başladı.
-"İŞLEMDEN KISA BİR SÜRE SONRA 4 TUR YÜRÜDÜM"-
Mehmet Tulay'ın vardiyalı olarak çalıştığı iş yerinde stres nedeni ile yıllar içinde sigara kullanımı daha da arttı. Tulay, nefes darlığı, çabuk yorulma, nefes alıp verirken ıslık sesi duyulması, yoğun öksürük ve kilo kaybı gibi şikayetlerin yanı sıra merdiven çıkamayacak ve yolda hatta karşıdan karşıya geçemez duruma geldi.
Rahatsızlığının iyice ilerlemesi sonucu Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Metin Özkan'a başvuran Mehmet Tulay'a yapılan tetkiklerin ardından "Endobranşiyal Valf" uygulaması yapılmasına karar verildi. Genel anestezi gerektirmeyen bu işlemden sonra Tulay, "İşlem sırasında uyuyordum ve hiçbir şey hissetmedim. Operasyondan sonra da hemen ayağa kalktım. Uzun zaman sonra ilk defa rahat nefes alabildiğim için hemen yürümek istedim ve katta dört tur yürüdüm. Uygulama öncesi kesintisiz bir tur bile yürümem mümkün değildi. Önceki nefes alıp verişimle şimdiki arasında büyük fark var. Doktoruma çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
-"AMFİZEM TEDAVİSİNDE ÇOK ÖNEMLİ BİR YÖNTEM"-
Prof. Dr. Özkan, amfizem hastalarının nefes darlığı ve çabuk yorulma ve şikayetlerinin iş ve sosyal yaşamlarını durma noktasına getirdiğini belirterek, "Amfizem, akciğerlerde gaz değişiminin gerçekleştiği hava keseciklerinin (alveol) duvar bütünlüğünün bozulup, parçalanması sonucu büyük hava boşluklarının oluşması durumudur. Hasta nefes aldığında hava boşluklarına dolan havanın tamamı tekrar dışarı atılamaz ve içeride hapsolur. Her seferinde bir miktar havanın atılamaması nedeni ile akciğerler şişer ve en önemli solunum kası olan diyafragma aşağı doğru itildiğinden fonksiyonu azalır. Hava ile dolmuş olan hava kesecikleri (alveoller) nefes verildiğinde tam olarak boşalamaz ve akciğere giren taze hava miktarı azalır. Bu nedenle hasta hava açlığı çeker. Nefes aldığını ama aldığı havanın kendisine yetmediğini ifade eder. Dolayısı ile kişi hafif bir iş yapsa bile nefes darlığı çeker" diye konuştu.
-"UYGULAMA GENEL ANESTEZİNİN NEDEN OLDUĞU RİSKLERİ ORTADAN KALDIRIYOR"-
Özkan, Mehmet Tulay'ın sağlığına kavuşma süreci ile ilgili, ""Mehmet Bey, tipik bir ileri derece amfizem vakasıydı. Tedavisi için ya genel anestezi gerektiren akciğer küçültme ameliyatı ya da akciğer nakli gerekiyordu ama bu tedavi seçenekleri kendisi için oldukça riskliydi. Solunum kapasitesi yüzde 20-30 civarındaydı. Gerekli tetkikler yapıldıktan sonra 'Endobranşiyal Valf' uygulaması için uygun bir hasta olduğuna karar verildi. Hastamızın sağ akciğerinin üst lobuna yerleştirdiğimiz 4 adet valf sayesinde içeride hapsolmuş havanın dışarı daha rahat atılabilir hale gelmesini sağladık. İşlem sonrasında Mehmet Bey'in efor kapasitesi arttı ve nefes alıp verişi belirgin bir şekilde rahatladı. Uygulamadan belli bir sonra tekrarlayacağımız testlerde gözle görülür bir rahatlama tespit edersek, sol akciğerin üst lobuna da valfler yerleştirerek Mehmet Bey'in efor kapasitesini daha da artıracağız" ifadelerini kullandı. (ANKA)