Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat döneminde yapıldığı belirlenen cemevinin, Türkmen şeyhlerinden Hasan Onar tarafından yaptırıldığı biliniyor. 12 direkli bir çadır görünümünde olan cemevi, taş duvarlar üzerine bindirilerek kırlangıç kubbe tekniği ile bin 224 yılında Arapgir ilçesine bağlı Onar köyünde inşa edildi.
CEMEVİNİN KAPISINDA DÖRT KAPI BULUNUYOR
800 yıllık 'Büyükocak Cemevi' ile ilgili bilgiler aktaran cemevinin gönüllü rehberi 64 yaşındaki Serdan Kaygusuz, Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat'ın bölgeye yaptığı bir ziyaret sonrası Hasan Onar'a verilen Zaviye yerleşim birimi belgesi ile cemevinin inşa edildiğini söyledi. Cemevinin girişinde dört kapı bulunduğunu belirten Kaygusuz, “İlk kapı şeriat, ikinci kapı tarikat, üçüncü kapı marifet, dördüncü kapı hakikat kapısıdır” dedi.
"BU BOŞLUKTAN LOKMA ATILIR"
Ağaçlardan yapılan cemevinin çatı sisteminin yedi katlı olduğunu ve bunun da güneşin yedi rengini simgelediğini belirten Kaygusuz, “Tepedeki üçgen şeklindeki havalandırma boşluğuna 'sır lokma' derler. Yani bu boşluktan lokma atılır, kimsenin ne getirdiği ne götürdüğü bilinmez. Lokma, her canın kendi olanakları ve isteği doğrultusunda ceme sunduğu yiyecek, içecek ve diğer yardımlardan oluşur. Cemevine yapılan bağışlar bu bağlamda birer lokmadır ve bunlar da cemi yürüten kişi tarafından tek tek ya da lokma sahiplerinin adları topluca anılması gerekir. Lokma böylece birbirinden rızalık almış canların katkılarının toplamıdır. Bu katkılar, cemin 12 hizmetlisinden lokmacı ve diğer görevliler tarafından dağıtılır ve yenir" diye konuştu.
İHA