HABER

"82 anayasası delikli bohçaya döndü"

ANKARA (ANKA)- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1982 Anayasası'nın yapılan değişikliklerle "yamalı bohçaya" döndüğünü söyledi. Erdoğan, Anayasayı eleştirenlerin metni incelemesi ve uzmanlara sorması durumunda, taslağa destek vereceklerine inandığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu'nda devam eden Türk-İş 20. Olağan Genel Kurulu'nda konuşma yaptı. Sosyal Güvenlik Yasası taslağını görmeden eleştirenler olduğunu belirten Erdoğan, bunun benzeri bir durumun Anayasa çalışmalarında da yaşandığını söyledi. Erdoğan, Anayasa taslağını ilgili tüm kurum ve kuruluşlara göndereceklerini ve aldıkları eleştirilerin tasarının hazırlanmasında dikkate alınacağını kaydetti.

30 yıl- 50 yıl sonrasına ilişkin düzenlemeleri nasıl yapacaklarını düşündüklerini ifade eden Erdoğan, "Bazı arkadaşlar çıkıp, yarın her şey değişebilirmiş gibi ortalığı karıştırmaya çalışıyorlar. Bugüne kadar gelenler yarın her şeyi değiştirebildiler mi? Anayasamız 1982'den bu yana adeta delikli bohçaya döndü, devamlı değişti. 3'te 1'i değiştirilmiş bir Anayasa var önümüzde" dedi. Başbakan Erdoğan, taslağı eleştirenlerin, metni okumaları ve uzmanlarına sormaları durumunda, metni destekleyeceklerine inandığını söyledi.

-BEN İŞÇİLİKTEN GELDİM-
Kendisinin de İstanbul'da İETT'de çalıştığını ve işçilikten geldiğini söyleyen Erdoğan, "Masanın iki tarafında da oturdum. İETT'de işçi olarak çalıştım sendikanın tarafında yer aldım. Belediye Başkanı olduktan sonra da işveren tarafında oturdum. O dönemde sendikacı kardeşlerim bilir. Onlarla nasıl pazarlıklar yaptığımızı o kardeşlerim gayet iyi bilir. Bizim bu noktadaki mücadelemizin esprisi şudur: İnsanca yaşama ulaşabilmek. Bu ülke sadece yönetenlerin ülkesi değil. Bu ülke yönetenleriyle yönetilenleriyle tüm milletimizin ülkesidir" diye konuştu.

-IMF İLE İLİŞKİLERİ İNÖNÜ BAŞLATTI, CHP ŞİMDİ KARŞI ÇIKIYOR-
IMF ile yapılan eleştirilere de değinen Erdoğan, "IMF ile münasebetleri, eğer dikleşmeden dik durarak yürütürseniz… 23.5 milyar dolardan biz borç devraldık. Şu anda IMF'ye, Türkiye'nin borcu 7.2 milyar dolar. Kimler borçlandı, kimler borçları bu noktayla getirdi?" dedi. IMF'nin gayet düşük faizlerle borç verdiğini belirten Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Taa 1958-1959'larda IMF ile münasebetlere başlayan bir Türkiye var. O günden bugüne gelen bütün iktidarlar IMF ile masaya oturmuşlardır. Lütfen, bu oyuna gelmeyin. Yani IMF'ye atıp tutanların hepsi IMF ile masaya oturmuşlardır, hepsi konuşmuşlardır. Şu anda hiç bu işlerde alın teri olmayanlar, yarın hasbelkader böyle bir fırsat ellerine geçse inanıyorum ki, onlar da yine IMF ile masaya oturacaklardır. Dün, AB ile AB müktesebatını imzalayanlar, çok enteresandır bugün AB'ye karşı. Bunu nasıl anlatacaksınız, altında imzaları var müktesebatın. Dün altında imzası olanlar, şimdi karşı çıkıyor. Lütfen samimi olalım, bu noktalarda dürüst olalım. Ve bu, bir süreçtir. 1959'da gayri resmi, 1963'de ise yasal olarak, Sayın İnönü'nün başlattığı bir süreçtir. Bu süreç bugüne kadar gelmiştir. Ama şimdi bakıyorsunuz, aynı partinin mensupları muhalefet ediyor. Bunu da anlamak mümkün değil."

-‘BEN YAPTIM' DEMEKLE OLMAZ-
Erdoğan, terörle mücadeleyle ilgili olarak da şu değerlendirmeyi yaptı:
"Biz terörü, siyasi, askeri diplomatik boyutuyla ele aldık ve uluslararası camiada, şu anda Türkiye'yi hemen hemen sahiplenmeyen ülke kalmadı. Ve Türkiye sınır ötesi bir operasyonda haklı bir yaklaşımı, hemen hemen AB üyesi ülkelerde, Körfez ülkelerinde, Amerika'da Japonya'da bütün o çevrelerde artık bu kabul görmeye başlamıştır. Yaptığınız bir hareketi, ‘ben yaptım oldu' demekle bunu uluslararası camiada gerçekleştiremezsiniz. Hem adımı atacaksınız hem uluslararası destekleri alacaksınız ki yarın bunlar karşısına bir bedel olarak ayrıca çıkmasın."

-KIBRIS KONUSUNDA ÖVÜNÜYORUZ-
Kıbrıs konusunda attıkları adımlardan övündüklerini de söyleyen Erdoğan, göreve geldiklerinde KKTC'nin milli gelirinin 4-5 bin dolar olduğunu şimdi ise 12 bin dolara çıktığını ifade etti. Erdoğan, Avrupa'nın ve dünyanın değişik yerlerinde KKTC temsilcilikler açtığını, KKTC ile Suriye arasında feribot seferlerinin de başladığını anımsattı ve KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın, Pakistan'a giderek resmi kabul gördüğünü anlattı. Bütün bunların, hedef saptırmaya yönelik söylemlerle gerçekleşmediğini vurgulayan Erdoğan, "Bu bir mücadeledir, devam edecek. Bu mücadeleyi de kararlı şekilde sürdüren bir iktidar var. Bunun yanında sözde bir ermeni soykırımı meselesi... Bu da kararlılıkla devam ediyor. Olur, olmaz. Bize düşen, mücadelemizi sonuna kadar vermektir. Ve biz, bu mücadeleyi de sonuna kadar kararlı şekilde veriyoruz" diye konuştu.

-BİLEN DE BİLMEYEN DE BORÇLANMA HAKKINDA KONUŞUYOR-
Borçlanma konusu konuşulurken, iş bilenlere danışılması gerektiğini savunan Erdoğan şunları söyledi:
"Borçlanmada kalkıp da şu anda borcun miktarı konuşulmaz. Bilerek konuşun. Ben bir ekonomist olarak konuşuyorum. Borçlanma konuşulurken milli gelirinize göre borcun oranı tespit edilir. Milli gelire borcunuzun oranı nedir? Ona bakarsınız. Hesabınızı ona göre yaparsınız. Bilen de konuşuyor bilmeyen de konuşuyor. Şu anda Türkiye'nin göreve geldiğimizde 79 yılda geldiği milli gelir miktarı neydi biliyor musunuz? 181 milyar dolar. Peki şimdi 2007 sonu itibarıyla neye ulaşıyoruz: 489 milyar dolara ulaşıyoruz. Aradaki fark 308 milyar dolar. 5 yılda. Peki bunun oranına geldiğimizde yüzde 78.4. Peki Şimdi nedir? Bu yılın rakamını söylüyorum oran itibarıyla öyle zannediyorum ki yüzde 40'ın altına düşecektir. Hesap böyle yapılır." (ANKA)

En Çok Aranan Haberler