HABER

9 Haziran İngiltere basın özeti

Türkiye'de turizmdeki düşüşten 'helal turizm' ile kurtulma çabaları; İngiltere'nin AB üyeliği referandumunun Kuzey İrlanda barışına olası etkisi; göçmenlik tartışması ve Fransa'da bir garson kadına yapılan saldırı.

9 Haziran İngiltere basın özeti

Timesgazetesi Türkiye'nin turizm endüstrisinin terörizm, mülteci krizi ve siyaset nedeniyle büyük bir düşüş içinde olduğunu ele aldığı haberinde, bazı otellerin "helal turizme" yönelerek kârlarını yükseltmeyi seçtiklerini duyuruyor.

Gazetenin muhabiri, röportaj yaptığı turizm acentesi sahibi Sercan Kınacı'nın bürosunda "güneş banyosu yapan bikinili kadınlar ve laik Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün posterleri" olduğunu ancak bu işaretlerin Kınacı'ya işinde şans getirmediğini yazıyor.

Acente sahibinin müşterisi az olduğundan bol vakti olduğunu ve bu vakti Türkiye'nin siyasi sorunlarını konuşmaya ayırdığını belirten muhabir, Kınacı'nın, "Bu hükümet ülkedeki her şeyi değiştirmeye çalışıyor. Türkiye'nin laikliğini yok edip yerine İslam'ı getirmek istiyorlar" dediğini aktarıyor.

Türkiye'nin son derece laik kasabalarından biri olarak nitelediği Edremit'te sokakların boşluğunun turizm açısından umutsuz bir yaza işaret ettiğini yazan gazete, helal turizm alanının ise gelişmeye açık olduğunu savunuyor.

Antalya'da geçen yıl açılan son beş helal otel ile birlikte kentteki helal otel sayısının 15'e yükseldiği ve bu otellerde kadınlarla erkekler için ayrı plaj alanları olduğu, alkolün tamamen yasak olduğu da belirtiliyor.

Selge Beach Resort adlı bir oteli ziyaret eden muhabir, otelin 1997 yılında kurulduğu, önceleri kokteyllerini için genç turistlere hitap eden otelin şimdilerde konsept değiştirerek alkol yasağı ve erkek ve kadınlar için ayrı yüzme havuzları düzenleme uygulamasına gittiğini yazıyor.

Edremit'te görülen tek yabancılar mendil satan Suriyeli çocuklarTimes'a demeç veren otelin satış müdürü Leith Jaballah, "Otel sahibinin iki yıl önce helal turizme geçiş yaptığını" söylüyor. Jaballah'a göre helal turizm alanı büyümeye açık.

Son tahminlere göre, helal turizmin dünya genelindeki çapı 145 milyar dolar diyen gazete, bu durumun Kınacı gibiler için iyi haber olmadığını belirtiyor.

Thomas Cook adlı büyük bir turizm şirketinin bu yıl ki müşteri oranının geçen yıla göre yüzde 50 daha az olduğunu belirten gazete, Marmara Tours adlı bir başka şirketin yaşadığı düşüşün ise yüzde 85 oranında olduğunu yazıyor.

Haberde son olarak vurgulanan ise, Edremit'te deniz kenarında rastlanan yegane yabancıların, mendil satan iki Suriyeli çocuk olduğu.

"İngiltere'nn AB referandumu Kuzey İrlanda'yı riske atabilir"**Financial Times**gazetesi, İngiltere'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğe devam edip etmeyeceğini oylayacağı referandumla bağlantılı bir haberinde, AB'den çıkma ihtimalinin Kuzey İrlanda barışını riske atabileceğini söyleyen eski başbakanlar Tony Blair ve John Major'un ifadelerine yer veriyor.

Tony Blair, Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasında tekrar sınır kontrollerinin gelmesinin "dikkatle düzenlenmiş ayaklar üzerine kurulmuş olan Kuzey İrlanda istikrarını sarsabilir" diyor.

John Major ise İngiltere'nin AB'den ayrılmasının Kuzey İrlanda'nın yanı sıra, İskoçya'nın tekrar bağımsızlık referandumu talebinde bulunmasını sağlayabileceği konusunda uyarıyor.

"23 Haziran referandumu ülkenin bütünlüğünü etkileyebilir ki bu da oy pusulasında olanın İngiltere'nin kendisi olduğunu ortaya koyuyor." Tony Blair'e göre.

Kuzey İrlanda barışının sonuçlarından biri de İrlanda'nın kuzeyi ile güneyi arasındaki sınırın pratik olarak silinmesini sağlamaktı.

Major ve Blair bu kaygılarını paylaşmak üzere bugün Kuzey İrlanda'yı ziyaret edecekler.

Guardiangazetesinde yazan Owen Jones, Avrupa Birliği'nden ayrılma yanlısı olanların temel argümanı olan göçmenlik konusunda yazdığı yazıda, ülkedeki sorunların göçe bağlanmasının bir aldatmaca olduğunu savunuyor:

"Sorunlardan göçmenleri suçlamak aldatmaca""Ülkemizde siyasetçilerin el atmadığı sosyal sorunlar konusunda herhangi ciddi bir öfke birikmiş durumda. Ancak, makul fiyatlı barınma hakkından, iş güvencesine, durağanlaşan yaşam standartlarından yeterince fonlanmayan kamu hizmetlerine kadar birçok konu giderek daha fazla bir şekilde göçmenlik çerçevesinden görülüyor."

Konuyu örneklemek için kendi memleketi olan Stockport'u ele alan yazar, kentte göçmenlerin yüzde birden daha az bir seviyede olduğu ve nüfusun artmak yerine hafif bir şekilde düştüğünü belirtiyor.

Ancak buna rağmen, göçmenlik konusundaki kaygılar son seçimlerde, Avrupa Birliği karşıtı sağcı İngiltere Bağımsızlık Partisi'nin üçüncü sırada çıkmasına yetecek bir duyarlılık yaratmış.

Benzer tabloların başka kentlerde de söz konusu olduğunu belirten yazar, göçmen sayısının oldukça yüksek olduğu Londra'da ise bu tür bir kaygının gözlenebilir olmadığını bahsedilen partinin başkentte marjinal kaldığını ifade ediyor.

Yazar, sosyal sorunları göçmenlerden bilen temelsiz algılar konusunda halkı değil, kendisi gibi yazarları suçluyor.

Guardian yazarı son olarak, eğer İngiltere AB'den ayrılma yönünde oy kullanırsa sosyal sorunların azaldığına değil, büyük bir hayal kırıklığına tanık olacaklar.

Timesgazetesinden Tim Mongtomerie'de benzer konuda yazdığı yazıda, göçmenlik konusunun AB'de kalmadan yana kampanyanın gemisini batıracak kaya olduğunu savunuyor.

Bugünkü tartışmaları 1975 yılındaki referandumla karşılaştıran yazar, argümanların ve konuların benzerliği karşısında şaşırdığını belirtiyor.

Ancak yazara göre iki referandum etrafında konuşulanlar arasında en büyük farkın göçmenlik konusu olduğunu ifade ediyor. 1975 yılındaki AB referandumunda göçmenlik hemen hemen hiç gündeme gelmemiş.

Yazar, eğer AB'den ayrılma yönünde oy kullanırsak bunun en temel nedeni sınırlarımız üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmamız olacak.

Fransa'da garsona Ramazan'da alkol servis etme saldırısıDaily Telegraph gazetesinde yer alan bir haberde, Fransa'nın Nice kentindeki bir cafede çalışan bir garson kadının, Ramazan'da alkollü içecek sunduğu için sözlü ve fiziksel saldırıya uğradığı aktarılıyor.

30 yaşındaki, Tunus asıllı garson kadının, iki erkek tarafından Arapça "pis fahişe" gibi ifadeler eşliğinde fiziksel saldırıya uğradığı belirtiliyor.

Kapalı devre kamera sisteminde, adamlardan birinin attığı tokat nedeniyle garson kadının yere düştüğü görülüyor.

Olayın Fransa'da sıcak bir tartışmaya yol açtığını belirten gazete, saldırgan kişilerin kimliklerinin tespit edildiğini de duyuruyor.

Gazeteye göre, bu kentte dini nitelikli tehditlerle karşılaşılan ilk durum değil.

Olayın ardından özellikle sağcı siyasetçilerin Fransa'nın değerlerinin ayaklar altına alındığı şeklinde yorumlar yaptıkları belirtiliyor.

Paris'te 130 kişinin öldürüldüğü Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütü saldırıları ardından bu tür konulara karşı tepki daha büyük oluyor.

Haberde garson kadının kendisinin oruç olduğu da belirtiliyor.

En Çok Aranan Haberler