MOSKOVA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Japonya'daki deprem ve tsunami felaketinin ardından yaşanan nükleer tehlikenin, Akkuyu nükleer santral projesini etkilemeyeceğini ifade etti.
Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Erdoğan, santralin güvenliği için tüm tedbirlerin alınacağını ve projenin dünyaya örnek olacağını söyledi.
İki ülke arasındaki görüşmelerde enerji konusunun, özellikle de nükleer enerjinin en önemli yeri tuttuğunu belirten Erdoğan, nükleer santral inşaatına ilişkin olarak, "birinci derecede yer planlaması önem arz etmektedir. İkinci olarak, nükleer enerji santralinin projelendirilmesi çok önemlidir. Bu çerçevede, Akkuyu'da atılacak adım inanıyorum ki dünyaya örnek bir yatırım teşkil edecektir" dedi.
Her yatırımın olumsuz bir neticeyle karşılaşabileceğini kaydeden Erdoğan, "Bunda olumsuz bir netice doğabilir diye yatırımdan vazgeçmezsiniz veya vazçgeçemezsiniz. Yani deprem denilen olay olamaz diye bir şey yok. Ki bizim ülkemiz deprem kuşağı üzerindedir. Yaptığımız asma köprüler var, denizin altında geçen tüp geçitler var. Ama tüm yatırımlar depreme dayanıklı olarak yapılmıştır. Bir deprem en fazla 9 şiddetinde, 9,5 şiddetinde olabilir. Biz bunları depremlerin bu şiddetine dayanacak şeklide inşaa
ediyoruz. Fakat öyle bir şiddette deprem olabilir ki bunu da aşar. O zaman yapmayalım mı diyeceğiz? Biz bütün tedbirleri alacağız, ama kabul edelim ki, insanların da gücünün üstünde olaylar olabilir" diye konuştu.
Bu arada, Güney Akım projesine ilişkin ortak çalışmaların devam etmekte olduğunu belirten Erdoğan, Samsun-Ceyhan boru hattı projesine ilişkin ortak çalışmaların da sürdüğünü söyledi. Başbakan Erdoğan, "Bizim arzumuz bunları bir an önce bitirebilmektir" dedi.
Hafta sonunda İskenderun'da açılışı yapılan yüzde 50, yüzde 50 ortaklı demir çelik fabrikası yatırımın dev, modern bir yatırım olduğunu kaydeden Erdoğan, "Rusya'nın Türkiye'de 2 milyar dolarlık bir yatırımı da bu işbirliğinin nereye geldiğini göstermesi açısından önem arz etmektedir" dedi.
Turizmde geçtiğimiz yıl 3 milyonu aşan Rus turistin Türkiye'ye geldiğini belirten Erdoğan, "Bu halkların kaynaşması açısından önemli. Geri kabul anlaşmasıyla vizeler kalktığı için iki ülke arasındaki geliş gidişler çok daha farklı hale gelmiş oluyor" dedi.
"MOSKOVA ANLAŞMASI İKİ ÜLKE TARİHİNDE ÖNEMLİ YER TUTMAKTADIR"
16 Mart 1921 tarihinin önemine dikkat çeken Erdoğan, "Bu tarihte imzalanan Moskova Anlaşması, iki ülke tarihinde büyük önem taşıyor. Moskova Anlaşması'nın bu metni uluslararası hukuksal bir belge niteliğinde. Moskova Anlaşması ile karşılıklı saygıya ilişkin işbirliğinin temelleri atılmıştır" dedi.
Moskova Anlaşması'nın iki ülkenin ortak siyasi tarihinde olduğu kadar toplumsal hafızasında ve kalbinde de önemli bir yeri bulunduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu gelişme tabi ki bir tesadüf değildir. Moskova Anlaşması iki milletin istiklal mevhumunun, ortak çıkar anlayışlarının ve tabi ki kahramanlıklarının da bir neticesidir. Moskova Anlaşması aynı zamanda Türk ve Rus liderlerlerinin çöküşteki imparatorluktan devlete dönüşümde, siyasi vizyona sahip olduklarının da göstergesidir" ifadelerini kulladı.
Daha sonra Erdoğan, Medvedev'e Moskova Anlaşması'nın nüshasını sunarken, Medvedev de, Erdoğan'a, anlaşma imzalanırken çekilen fotoğrafı takdim etti.
MEDVEDEV: "AKKUYU, GÜVENLİK YÖNÜNDEN FARKLI BİR PROJE OLACAK"
Soru cevap bölümünde, Japonya'daki depremin ardından Akkuyu projesinde ek bir güvenliğe ihtiyaç duyulup duyulmayacağı sorulan Medvedev, Erdoğan'ın bu konuyu çok net bir şekilde ifade ettiğini belirterek, güvenlik ihtiyaçları göz önüne alınarak farklı bir projeye imza atacaklarını söyledi.
Medvedev, "Nükleer enerji konusunda meslektaşım son derece net şekilde ifade etti. Bütün teknolojiler bir risk ihtiva ediyor. Bu tehlikelerin ne kadar bertaraf edildiği önemli. Akkuyu'da gerçekleştirilecek olan ilk proje diğer nükleer santrallerden güvenlik seviyesi yönünden çok farklı bir santral olacak" diye konuştu.
Medvedev, "Meslektaşım belirtti, deprem herşeye zarar verebiliyor, herkes depremden mağdur olabiliyor, dolayısıyla inşaatın yapılacağı konum önemlidir. Bizim sismik bölgelerimizde de, deprem tehlikesi olan bölgelerde bu tesisler inşa edildi. Dolayısıyla bu konuda ne tedbir alınması gerektiğini biliyoruz. Bu proje son derece ilginç ve Türk dostlarımızın menfaatine olan bir projedir. Rusya, santralin servis ve işletmesinin sorumluluğunu da üstleniyor" dedi.
"MAVİ AKIM'DA FİYAT ARZ VE TALEBE GÖRE ŞEKİLLENİYOR"
Medvedev, Mavi Akım'da fiyat konusunda Rusya'nın Türkiye lehine bir değişiklik için adım atıp atmayacağına ilişkin soruya ise, "Bu bir arz talep meselesi. Bu fiyatlar önemli ölçüde al ve öde ilkesine göre yapılmakta. Biz bu konuda mevcut yaklaşımı devam ettirme taraftarıyız. Ancak Türk dostlarımıza belirttik, bizler bazı durumlarda farklı yaklaşımları ele alabiliriz. Önerilere olumlu bakabiliriz. Ama bütün bunlar karşılıklılık esasına göre olmalıdır. Dost olarak bunu ele almalıyız. Birbirimizi duyarsak,
optimal çözüm yolların bulursak ve bizler rasyonel şeklide siyasi kaynaklarımızı kullanırsak bunlara bağlı olarak ekonomik alandaki sıkıntılar askeri düzeyde kalır" cevabını verdi.