Yüksel ayrıca, kanalın yetkilileri olduğunu öne sürdüğü iki kişiye de ayakta durup ellerini ceplerine soktukları için öfkelendi.
Alman ZDF-Neo kanalında 1 Nisan günü yayınlanan programın sunucusu Jan Böhmermann, yayın sırasında okuduğu şiirde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a belaltı ithamlarda bulunmuş, daha sonra hakkında soruşturma başlatılmıştı.
Gezi eylemleri sırasında Gezi Parkı’ndaki bir ağaçla ve CNN’den Christiane Amanpour’la hayali söyleşiler de yapan Takvim’in haber müdürü Yüksel, bu defa da A Haber için Alman ZDF kanalının kampusune gitti.
‘Basın özgürlüğü haklarını kullanarak…’
ZDF kanalının önü olduğu belirtilen yerde çekilen görüntülerde, Yüksel arkasında ayakta duran ve birbiriyle konuşan iki kişiyi göstererek, “Bakın Cumhurbaşkanı ve Türk halkına küfreden ZDF kanalının yetkilileri, bakın nasıl kaba bir şekilde duruyorlar ve burada bizim bulunmamızdan rahatsız oluyorlar” dedi.
Savcı #Bharara'dan #Star Gazetesi'ne 'rüşvet' yanıtı: En aptalcası buyduhttps://t.co/ZRsCp38SeS pic.twitter.com/DGgoYZY1XF
— Mynet (@mynet) April 10, 2016
#olayıngeçmişi#ZDF pic.twitter.com/skeeyQaODk
— Mynet (@mynet) April 11, 2016
ZDF’nin Türk halkını rahatsız ettiği gibi kendisinin de binanın önünde, üstelik basın özgürlüğü hakkını kullanarak rahatsızlık vereceğini öne süren Yüksel, elleri cebindeyken karşısındakiyle konuşan birini göstererek sözlerine şöyle devam etti: “Bakın görüyorsunuz, elleri cebinde. Kameraman arkadaşım gösteriyor.”
SOSYAL MEDYA: A HABER OLMASA NEYE GÜLECEĞİZ?
Alman ZDF kanalına kiziyordum...!
— TheRollerCoaster (@bosphoruss72) April 11, 2016
Ama yerden göğe haklı çıktılar maalesef...
Alman ZDF nin elleri cebinde yöneticisi sabahlara kadar ağlayıp kendini paralamış mevlüt yüksel e bu saygısızlığı nasıl yaptım diye
— simge tutkun (@simge_tutkun) April 11, 2016
Alman ZDF, bizde böle basınlak çok, az da olsa akıllı basınımız var, kaale almayın
— Rcp Phlvn (@dr_ulkem) April 11, 2016
İşte Mevlüt Yüksel’in ağaç röportajı:
Geçmiş olsun kızılağaç nasılsın?
Hiç iyi değilim, bu olaylar beni yordu. Çok üzüldüm. Adeta kahroldum...Tam olarak ne oldu?
Günlerce eziyet çektim, biber gazı yedim. Solan yapraklarım, gaz nedeniyle erkenden döküldü. Kabuğum kurudu. Acıyı filizlerime kadar hissettim.Çevreciler sana iyi bakmadı mı?
Onların neresi çevreci! İlk gelenler iyi davrandı. Sonra gelen bir odun, gövdeme çivi çaktı. Babasının malıymış gibi gölgemi de 'Devrim Kıraathanesi' ilan etti.Ne oldu o kıraathanede?
Neler olmadı ki... Günler geceler boyunca marşlar söylediler. Çok gürültü yaptılar. Ama bazıları da başını bana dayayıp dinlendi. Ben en çok o gençleri sevdim.Peki onlar da seni sevdi mi?
Tabi sevdiler. Tabi araya karışan yaramazlar da vardı. İyi çocuklardan bana zarar gelmedi. Fakat bazılarından gerçekten korktum.İyi ki yakmamışlar seni...
Yanmadım ama çok bilye, molotofkokteyli yedim. Sinem delik deşik oldu.Bunlar artık hatıra kalır sende...
Ne hatırası, hepsini unutmak istiyorum. Günlerce dibime çişini yapanlar, bir şişe su bile dökmedi. En zoruma giden de bu oldu. Kanlı 1 Mayıs'ta bile böyle zulüm görmedim.