Nihat Kahveci, Harun Erdenay ve Emek Ege, Kartepe Belediyesi tarafından düzenlenen "Söz İşin Ehlinde" programına konuk oldu. Moderatörlüğünü spor spikeri Emek Ege’nin yaptığı programda konuşan Nihat Kahveci, "Bağcılar’da büyüdüm. Bizim zamanımızda doğalgaz yoktu, sobalı bir apartmanın 5. katında otururduk. Birilerinin kömürleri taşıması lazım. Sırtımda kömür torbalarıyla birlikte dar yerlerden geçtim, baktım kondisyonum iyi. Çorapları top yapıp sepete attım, baktım elim de iyi. Sonra futbola başladım. Önce Esenlerspor, ardından 14 yaşımda Beşiktaş altyapısına gittim, 18’inde ise A takıma girdim. Süreç benim için hızlı ilerledi" dedi.
Çok çalıştığını anlatan Kahveci, "Babam topu 3 kez sektiremez ama futbol bana nereden geçti bilmiyorum. Beşiktaş altyapısına gittiğimde hayalim A takıma çıkmaktı. Fulya’da incecik bir tel vardı, bir adım atsam A takımın antrenman sahasındaydım. Ama o adımı atmak için çok çalışmam gerektiğinin de farkındaydım. Arkadaşlarım eğlenirken biz fedakarlık yaptık ve o pazar günkü 90 dakikayı oynamak için alın teri döktük. Hayal kurun, cesur olun. Ben kurdum, önce “Beşiktaş A takımı” dedim, sonra “Milli takım” dedim, şükürler olsun ki oldu. Belki hayallerinizi öğrenen arkadaşlarınız size gülecek ama siz yeter ki isteyin, dediğim gibi hayal kurmaktan korkmayın. Ne iş yaparsanız yapın, en iyi şekilde yapın. Elbette ki zorluklar yaşadık. Bağcılar’da büyüdüm, Yeşilyurt’a gittiğim zaman dünyanın öteki ucuna gitmiş gibi hissederdim. İngilizce, İspanyolca “a” demeyi bilmezken kendimi İspanya’nın BASK bölgesindeki tutucu bir kültürde buldum. Ancak oradaki tüm şartlara adapte oldum, dilini bir an önce öğrenmek istedim. Çünkü bu tür işlerde iletişim çok önemlidir. Bazı arkadaşlarım gitti, geri geldi. Ben giderken, ne yaşarsam yaşayım ’Nihat başarısız oldu’ dedirtmeyeceğim dedim. Kafama başarılı olmayı koydum" şeklinde konuştu.
Nihat Kahveci, unutamadığı maçları anlatarak, "İsviçre, Çekya, Hırvatistan maçları kendi açımdan tarihi maçlardı. Çek Cumhuriyet’e attığım o gol ölüme değerdi. Belki bir saniyede top gitti ama ömrüm boyunca o anı hiç unutmayacağım. Golden sonrasını hatırlamıyorum çünkü tüm takım üzerimdeydi. Ülke olarak çok yetenekli insanlara sahibiz. Bireysel olarak sıkıntı yok ama bugünkü jenerasyon takım olamıyor. Amatör ruhu, kalpten oynamayı kaybetmeyeceksin. Biz o maçlardaki geri dönüşleri o amatör ruhla sağladık" diye konuştu.
"En son dünya kupasında son 16’ya kalan takımların teknik direktörleri yerliydi" diyen Kahveci, "Ben Messi’ciyim. Messi’den ötürü Arjantin’in Dünya kupasını kazanmasına sevindim. Bence Ronaldo’dan daha yetenekli. Ancak maç sonrasında Weghorst’a İspanyolca olumsuz söylemde bulunması Messi ile örtüşmedi. Milli takımda yerli teknik adamın olmasından yanayım. Yabancı gelecekse de çok bilinen marka birisini getirmelisin. Şimdi ülkede Jesus sevgisi var. Jesus Milli takıma gelse kim ne diyebilir? Açıkçası ben şanslıydım. Fatih Terim, Şenol Güneş, Mustafa Denizli, Ersun Yanal, Pellegrini, Daum gibi çok önemli teknik direktörlerle çalıştım. John Benjamin Toshack benim için bambaşkaydı" ifadelerini kullandı.
Kocaelispor’un Süper Lig’e yakıştığını söyleyen Kahveci, "Kocaelispor’un en iyi olduğu dönemde genç bir futbolcuydum. Genç milli takımlarda oynadığım dönemde Kocaelispor tesislerine çok geliyorduk. Kocaelispor yıllarca lige çok renk kattı, 2 kez Türkiye kupası aldı. Şimdi muhteşem bir stat ve atmosfere sahipler. Bir yapılanma içindiler. Kocaelispor Süper Lig’e yakışır" dedi. (İHA)