HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

AB 3 Kasım'a kilitlendi

İSTANBUL (İHA) - Avrupa Birliği'nin dikkatle izlediği 3 Kasım'daki genel seçimler sonrası sandıktan hangi partinin ya da partilerin çıkacağı merakla bekleniyor. Müzakere tarihi alması için seçimlerden nasıl bir iktidarın çıkacağı önem kazanan Türkiye'de siyasi partilerin AB'ye yaklaşımı birbirinden farklı özellikler içeriyor.

Seçim bildirgelerinde partilerin büyük çoğunluğu Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğini desteklediklerini belirtiyor. Ancak, bazılarının yaklaşımı daha mesafeli.

MHP, AB'ye üyeliğin 'onurlu' olmasını isterken, Saadet Partisi AB'yi bir modernleşme projesi olarak görmüyor. İşçi Partisi ise "Türkiye, AB kapısında parçalanmayı, yoksullaşmayı ve köleleşmeyi kabul etmeyecek, aday üyelikten çekilecektir" diyor.
Siyasi partilerin seçim bildirgelerinde yer alan AB süreciyle ilgili görüşler şöyle:

"AK Parti: Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin elde edilmesi en önemli dış politika hedefimizdir. Türkiye, Avrupa Birliği ile ilişkilerinde, taahhütlerini ve birliğin üyelik için öteki aday ülkelerin de yerine getirmesini istediği şartları bir an önce sağlayacak, gündemin yapay sorunlarla meşgul edilmesini önlemeye çalışacaktır. AB ülkesi bir Türkiye'nin, gelişmiş Batı ülkelerinin sahip olduğu hayat standartları, yaşama kalitesi, temel hak ve özgürlükleri ve ekonomik gelişme bakımından daha ileri bir konuma geleceğine inanıyoruz.

CHP: Temelleri Kemal Atatürk tarafından atılmış olan Türkiye Modeli, İslam alemi ile Batı dünyasının uyum ve barış içinde yaşamasının tohumlarını içermektedir. Bu nedenle, Türkiye Modeli'nin başarısının ve örnek nitelik kazanmasının bölgede ve dünyada barışın ve istikrarın güç kazanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu niteliği ile AB kriterlerini de uygulayarak çağdaş uygarlık düzeyine ulaşacak bir Türkiye, hem Batı hem de Doğu'da özel bir itibar kazanacak ve bu suretle gerek model olma misyonunu, gerekse söz konusu iki uygarlık arasında bir kültür ve uzlaşma köprüsü olma hususundaki tarihsel misyonunu çok daha etkili biçimde yerine getirebilecektir.

SP: SP, AB'yi bir modernleşme projesi olarak görmemektedir. AB, Türkiye'nin stratejik yönelişlerinden sadece bir tanesidir. SP, kendi inanç, kültür, kimlik ve değerlerini; komşuları, Türk ve İslam dünyası ile ilişkilerini koruyup geliştiren bir Türkiye'nin eşit ortak olarak AB'ye girmesinin anlamlı olduğuna inanmaktadır. Türkiye'nin bu şekilde AB üyesi olması, Türkiye'deki demokrasinin gelişmesi ve insan hakları standardının yükselmesini sağlar, Türkiye'de ekonominin canlanmasına yardımcı olur, AB'nin iddiası ve ideali olan çok dinli, çok kültürlü Avrupa'nın kurulmasına katkıda bulunur.

DSP: DSP, AB'ye üyeliğimizi dış politikamızın ana hedeflerinden biri olarak kabul etmektedir. Kökenini Atatürk 'ün çağdaş uygarlığa erişmek düşüncesinde bulan bu yaklaşım, Türkiye'nin önünde yeni ufuklar açmaktadır. DSP'nin AB politikasında bundan sonraki ilk hedefi Türkiye ile katılma anlaşması görüşmelerinin bir an önce başlatılmasıdır. DSP, büyük ölçüde ekonomik ve toplumsal kuralları içeren AB edinimleri konularında Türkiye'nin gerçekleştirmesi gereken hazırlıkları ve alınması gereken önlemleri en iyi biçimde yapmaya kararlıdır. Kopenhag Kriterleri'ne uygun önlemler, demokratik sol anlayışla örtüşmektedir. DSP, Ege ve Kıbrıs konularının AB üyeliği ile doğrudan ilişkili olmadığına inanmaktadır.

MHP: Türkiye, AB'ye onurlu ve hakkaniyetli bir sürecin sonunda üye olacaktır. Ülkemizin üye olabilmesi için AB'nin de gereken dikkat ve hassasiyeti göstermesi vazgeçilmez bir siyasi sorumluluktur ve ortaklık ahlakının bir gereğidir. Türkiye'yi özürlü bir aday ülke olarak göstermek isteyen yaklaşımlar terk edilmelidir. Türkiye, AB ülkesi olarak ortak 'Avrupa Evi'nin içinde hak ettiği yeri alacaktır. Türkiye'nin AB üyeliği; Kıbrıs ve Ege gibi yaşamsal konularda meşru çıkarlarımız ve uluslararası hukuk ve anlaşmalardan doğan haklarımız korunarak sonuçlandırılacaktır.

DYP: Kırat, Türkiye'yi bir büyük devlet duruşu ile AB'ye sokacak tek partidir. DYP, AB siyasal ve ekonomik hedef ve ölçülerinin, halkın tam demokratik ortamda ve refah içinde yaşamasının altyapısını oluşturmak olduğuna inanmaktadır. AB felsefesinin liberal, demokratik, insan haklarına saygılı, kültürel farklılıklara ve inançlara hoşgörülü, bireyin hakları ve ihtiyaçlarına odaklı olması partimiz görüşleriyle uyuşmaktadır. Camimiz, kültürümüz ve bayrağımızla AB'ye gireceğiz.

ANAP: AB müktesebatına uyumda müzakere edilecek 31 başlık vardır. Rekabet politikasından ortak tarım politikasına, telekomünikasyondan sanayi politikasına, ortak taşımacılık politikasından balıkçılık politikasına, eğitim-staj ve gençlik konularından bölgesel politikalara kadar çok geniş bir yelpazede müzakere masasına oturacağız. Bu süreçteki performansımız, becerimiz ve bilgi birikimimiz, başarımızı ve üyelikten elde edebileceğimiz yararı en üst düzeye çıkaracaktır. Bu alandaki engin tecrübesi ve bilgi birikimi nedeniyle ANAP, AB ile müzakere sürecinde Türkiye'nin en büyük kozu olacaktır.

İP: Türkiye, ABD tarafından AB kapısına bağlandı ve denetim altına alındı. Devlet Bahçeli'nin MHP'si, Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'si ve Necmettin Erbakan'ın SP'si dahil bütün partiler, Öcalan'ın PKK'sıyla aynı programı savunuyorlar. AB'ye girmekten yana olanlar milletimizi aldatıyorlar. Türkiye, AB kapısında parçalanmayı, yoksullaşmayı ve köleleşmeyi kabul etmeyecek, aday üyelikten çekilecektir".

En Çok Aranan Haberler