Michel, AB Konseyinin haftalık haber bültenindeki yazısında, 450 milyon nüfuslu 27 AB ülkesinde yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı büyük bir aşılama kampanyası yürütüldüğünü, bazı zorluklar nedeniyle oluşan düş kırıklıklarını anladığını bildirdi.
Birçok kişinin aşı olabilmek ve normal hayatına dönebilmek için sabırsızlandığını dile getiren Michel, "Sabırsızlanmak gayet meşrudur ancak bu durum daha geniş perspektifi görmemizi engellememeli." ifadesini kullandı.
Michel, "Avrupa olmadan bir yıldan kısa sürede birkaç çeşit aşı geliştirmek ve üretmek mümkün olamazdı." değerlendirmesinde bulundu.
Michel, şunları kaydetti: "Bizimkinden daha az arzu edilen değerleri bulunan Çin ve Rusya'nın bizi yanıltmasına izin vermeyelim. Rusya ve Çin başka ülkelere aşı arz etmek için çok sınırlı ancak geniş şekilde reklamı yapılan operasyonlar yürütüyor. Mevcut sayılara göre bu ülkeler her 100 kişiye uygulanan doz bakımından AB'nin ancak yarısı kadar aşılama yaptı. Avrupa aşıyı propaganda amaçlı kullanmayacak. Biz değerlerimizi savunacağız."
"AB'nin aşı milliyetçiliği yaptığı suçlaması karşısında çok şaşırdığını" vurgulayan Michel, şöyle devam etti:
"İngiltere ve ABD, kendi topraklarında üretilen aşılar ve aşı bileşenlerinin ihracatına kesin bir yasak koydu. Ancak dünyada en yüksek aşı üretim kapasitesine sahip bölge olan Avrupa Birliği, AB içinde üretilen dozların ihracının kontrol edilmesi için bir sistem getirdi. Amacımız sipariş verdiğimiz ve aşılar için ön finansman sağladığımız şirketlerin aşıları bize söz verilmişken diğer gelişmiş ülkelere ihraç etmesini önlemek. AB ihracatı hiçbir zaman durdurmamıştır."
Michel, aşılama kampanyasında hızlı ilerleyen İsrail'i de örnek gösterdi ve aşıların İsrail'e Belçika'dan gittiğini hatırlattı.
Başkan Michel, "9 milyon nüfuslu İsrail'deki aşılama operasyonu başarılı olmuştur. İsrail'in tartışmasız ciddi bilimsel kapasitesi bulunmaktadır. Ancak İsrail ne aşı geliştirmiştir ne de üretmiştir. Aşılama teknolojilerinin çoğu Avrupa'da başlatılmıştır veya geliştirilmiştir. İsrail'in toplu aşılama programına başladığı dozların çoğunluğu Belçika'dan gönderilmiştir. Atasözünün de dediği gibi suyu almak için dereyi geçmeye gerek yok." ifadelerini kullandı.
(AA)