Ab Bakanı Bağış'ın Basın Toplantısı (1)

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Mısır'da bütün dünyanın gözü önünde seçilmiş bir hükümete darbe yapıldığını belirterek, "Son 50 yılını bir diktatörün iki dudağının arasından çıkacak söze bakarak geçiren Mısır’ın demokrasi serüveni kısa oldu. Özgürlük çığlıklarının sembolü olan Tahrir Meydanı, dün darbe çığırtkanlığıyla lekelendi" dedi.

AB Bakanı Bağış, Bakanlık binasında basın toplantısı düzenleyerek, 2013 yılı Erasmus Programı hibe dağıtım sonuçlarını açıkladı. Basın toplantısında, Mısır'da yaşanan askeri darbeye ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Bağış, Türkiye'nin, Avrupa Birliği’nin dünyaya açılan kapısı olma iddiasında olduğunu ve bu iddiayı destekleyecek verilere de sahip bulunduğunu söyledi. Bugün Orta Doğu’da endişe verici olayların geliştiğini gördüklerini ifade eden Bağış, bu noktada kalplerindeki ağırlığın yüzlerine aksettiğini de hissettiğini ifade etti. Bağış şunları kaydetti:

"Dün Başbakanımızın talimatlarıyla yoğun bir telefon mesaisi yürüttük ve Avrupalı dostlarımızı Mısır’da demokrasiye ve millet iradesine saygı konusunda sesini yükseltmeye davet ettik. Görüştüğüm muadillerimle demokrasinin savunulması konusunda dünyaya en net mesajı iletmek için bir fırsatın doğduğunu anlattım. Ülkemizin hassasiyetini onlar da paylaştılar ve en üst düzeyde açıklamalarını yaptılar. Ama maalesef bu çağrılar Mısır’da korkulan senaryonun uygulamaya geçmesine engel olamadı.

Bütün dünyanın gözü önünde seçilmiş bir hükümete darbe yapıldı. Son 50 yılını bir diktatörün iki dudağının arasından çıkacak söze bakarak geçiren Mısır’ın demokrasi serüveni kısa oldu. Özgürlük çığlıklarının sembolü olan Tahrir Meydanı dün darbe çığırtkanlığıyla lekelendi. Bu darbe girişimine karşı Sayın Mursi’nin dik duruşunu da takdir ediyoruz. Bugün Türkiye olarak bu gelişmelerden büyük üzüntü duyuyor ve an itibariyle Mısır’da halkın iradesinin tekrar yerleştirilmesinin en önemli husus olduğunu düşünüyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi en ağır işleyen demokrasi bile darbeden evladır. Türkiye bu gerçeği yakın tarihinde acı tecrübelerle bizzat yaşamış bir ülkedir. Darbelerin maliyetini ve bedelini fazlasıyla ödemiş ve bunun sancılarını, sıkıntılarını yaşamış bir ülkedir. Bu anlayışla biz Türkiye olarak başından itibaren Hz. İbrahim’in karıncası misali safımız belli olsun diyerek Mısır halkından yana tarafımızı tuttuk. Türkiye’ye yakışan demokrasinin yanında durmasıdır. Demokrasi sadece güçlü olanların istediği zaman kullanacak bir sistem değildir. Her şartta herkes için var olmalıdır. Demokrasinin özü budur. Ne yazık ki bu ilkelerin Orta Doğu’ya yerleşip hazmedilmesi zaman alacağı görünüyor. Bu noktada Türkiye’nin AB üyeliğinin önemi daha da artıyor."