Ab Bakanı Bağış’ın Kabülü

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB Bakanlığı olarak da kendilerini insan hakları da dahil olmak üzere birçok konuda Türkiye’nin reform mutfağı olarak gördüklerini belirterek, “Türkiye’nin AB tam üyelik sürecini desteklemek Türkiye’nin insan hakları standartlarını yükseltmesini desteklemekle eş anlamlıdır” dedi.

Bakan Bağış, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu Başkanı Souhayr Belhassen ve beraberindeki heyeti Meclis’te kabul etti. Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu’nun ‘Barış İçin İnsan Hakları’ sloganını çok önemsediklerini belirten Bağış, federasyonun Mayıs ayında İstanbul’da yapacağı toplantıda da sadece Türkiye ile ilgili değil dünyanın birçok ülkesindeki insan hakları meselelerinin ele alınacağını öğrenmekten de mutluluk duyduğunu söyledi. Bağış, “Artık Türkiye başka ülkelerin insan hakları konusunda da söz sahibi olan ve bu konuda çözüm bulmaya çalışan bir ülke haline gelmiştir” dedi.

Türkiye’nin şu anda hassas bir dönemden geçtiğini ifade eden Bağış, şunları kaydetti:

“Bizim çözüm süreci olarak adlandırdığımız bu süreçte, kuruluşunuzun sloganı çok anlamlıdır. Biz AB Bakanlığı olarak da kendimizi insan hakları da dahil olmak üzere birçok konuda Türkiye’nin reform mutfağı olarak görüyoruz. Bu yüzden Türkiye’nin AB tam üyelik sürecini desteklemek Türkiye’nin insan hakları standartlarını yükseltmesini desteklemekle eş anlamlıdır. Çünkü bu süreçte bundan 20 yıl önce insanların etnik dilini dile getiremediği ülkemizde, devletin televizyonunun günde 24 saat farklı dillerde yayın yapabilmesini sağlamıştır. AB reform süreci Türkiye’de mahkumların anneleriyle ana dillerinde konuşmasını sağlamıştır. Ermeni vatandaşlarımızın 112 yıl aradan sonra Akdamar’da, Ortodoks vatandaşlarımızın 88 yıl sonra Sümela’da kendi inançları gereğince ibadet edebilmelerini sağlamıştır. Katsayı gibi insanlık dışı bir muamelenin son bulması sağlanmıştır. Roman vatandaşlarımızla daha kucaklaşabilmemiz için onlara bir takım konut ve meslek edindirme programlarının gerçekleşmesini sağlamıştır. Toplumda kadının yerinin güçlenmesine yönelik birçok adımın atılmasına vesile olmuştur. Yargımızın daha adil olması için birçok reform paketinin çıkmasına vesile olmuştur. Yani Türkiye’nin AB süreci sizin çabalarınızla aslında çok ortak paydaları olan bir süreçtir.”

Bakan Bağış, Federasyonun, hem merkezi olan Paris’te hem de etkinliklerin yapıldığı dünya coğrafyasında Türkiye’nin AB üyelik sürecine verdiği desteğin devam etmesini dilediğini de söyledi.

Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu Başkanı Souhayr Belhassen ise, 23-27 Mayıs 2013 tarihlerinde İstanbul’da yapacakları 38. Uluslararası İnsan Hakları Kongresi hakkında bilgi verdi. Belhassen, kongrede uluslararası insan hakları konularının ele alınacağını belirterek, bu toplantının kendileri için çok önemli olduğunu söyledi. Kongre hangi ülkede yapılıyorsa o ülkenin cumhurbaşkanının açılışı yapmasının bir gelenek haline geldiğini belirten Belhassen, İstanbul’daki Kongrenin açılışını da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yapmasını istediklerini belirterek, Bağış’tan bu konuda yardım istedi. Bağış da Cumhurbaşkanı Gül’e bu taleplerini elden ulaştıracağını bildirdi. Bağış, kendisinin de programının uygun olması halinde kongreye katılacağını dile getirdi.

Belhassen, kongrenin İstanbul’da yapılmasının bir tesadüf olmadığını, Türkiye’nin devrim yaşamış Tunus, Libya ve Mısır gibi ülkelere örnek olan bir ülke olduğunu söyledi. Belhassen, “Türkiye İslam ve sivil toplum arasında gerçek dengeyi kurmayı ve diyaloğu sağlamayı başarmış bir ülke olarak örnek bir ülke olarak adı geçtiği için, özellikle Müslüman dünyasında ve Arap-İslam dünyasında ele alacağımız konuların İstanbul’da tartışılıyor olması bizim için çok önemli” dedi.

Kongrenin gerçekleşmesi için destek isteyen Belhassen, bu konuda maddi destek beklediklerini de sözlerine ekledi.