Ab Bakanı Volkan Bozkır:

Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı’nın İzmir ofisini açmak üzere kentte bulunan AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Türkiye’den bakıldığında AB’nin imajının zedelendiğini söyledi.İstanbul ve Antalya’dan sonra üçüncü temsilciliği İzmir’de açan AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde İzmirli sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler, iş dünyası kuruluşları ve üniversite temsilcilerinin katılımıyla, ’Türkiye’nin Yeni Avrupa Birliği Stratejisi’ konulu bir toplantı düzenledi.Konuşmasına, vahşi bir cinayete kurban giden Özgecan Aslan’ı anarak başlayan Bakan Bozkır, “Avrupa Birliği’ne neden 50 yıldır üye olmaya çalışıyoruz sorusunun cevabı çok önemli. Türkiye için Avrupa Birliği üyeliği artık refaha ulaşmak, maddi imkanlara ulaşmaktan ibaret değil. 1963 yılında imzalanan Ankara Anlaşması zamanında Türkiye, 400 Dolar kişi başına geliri olan, 7 üniversitesi, 1 milyar Dolar ticareti, 8 milyon Dolar turizm geliri olan ve bu ekonomik tablosuyla ne olursa olsun, Avrupa Ekonomik Topluluğu’na katılma arzusunda olan bir ülke. Oysa bugünkü Türkiye, 820 milyar Dolar milli geliri, 11 bin 500 Dolar kişi başına milli geliri, 180 üniversitesi, 170 milyar Dolar ticareti, ihracatı, turizm gelirleriyle ulaştığı seviye itibarıyla, Avrupa Birliği’ne bugün üye olsa 22 Avrupa Birliği üyesi ülkeden daha iyi ekonomik konuma sahip bir ülke. Ve gerçekten bir çok kıstasa baktığınızda, Avrupa Birliği’nin birçok ülkesinden serbest piyasa ekonomisi olsun, demokrasi olsun çok daha ileride bir ülke. ‘O zaman neden biz bu üyeliğin peşindeyiz’ sorusunun cevabı aslında Avrupa Birliği’nin müktesebat olarak bize sunduğu gerçekten çok önemli standartlara ulaşmakta yatıyor” dedi.“10 SENEDE 2 BİN YASA DEĞİŞTİ”Avrupa Birliği üyeliğinin, Birleşmiş Milletler veya bir uluslararası örgüte üyelik gibi olmadığını anlatan Bozkır, “Yaşamın her anında hissedeceğiniz önemli kazanımlar elde ediyorsunuz. Çevre konusunda soluduğunuz havadan içtiğiniz suya kadar, gıda güvenliği alanında, eğitim, sosyal çalışma, bütün bu alanlar itibarıyla insanımızın yaşamında her gün rahatlıkla hissettiği gelişmeler ortaya koyuyor. Avrupa Birliği süreci olduğu için, demokrasi, insan hak ve özgürlükleri kapsamında da Türkiye gerçekten önemli yol kat etti. 10 senede yaklaşık 2 bin yasa değiştirildi. Cumhuriyetin 100. yıl dönümü olan 2023 yılında bir vizyondan bahsediyoruz. 2 trilyon Dolarlık bir Türkiye, 25 bin Dolar kişi başına milli gelir, 500 milyar Dolar ihracat. Bunlar belki 10 sene önce telaffuz edilse dudaklarda gülümsemelere neden olurdu. Ama bugün Türkiye’nin bunu başarabileceğine olan güven, bütün dünyada artmış durumda. Türkiye, 2013 yılında öyle bir ülke olmalı ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, etnik kimliğine, dini inançlarına, yaşam biçimlerine bakılmaksızın bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olmalıdır” diye konuştu.“REFORM EYLEM GRUBU OLUŞTURDUK”Reform sürecini takip etmek için bir çalışma grubu oluşturduklarını anlatan Bakan Bozkır, şöyle konuştu:“Siyasi reform olmadan diğer süreçlerin hiçbirisinde gelişme kaydetmek mümkün değildir. Türkiye siyasi reformlarda, demokrasi, insan hakları, temel hak ve özgürlükler alanlarında mesafe kat ettiği zaman, ekonomide de diğer alanlarda da mesafe kat eder. Adalet, İçişleri, Dışişleri ve Avrupa Birliği Bakanlarının oluşturduğu reform izleme grubu bu görevi üstlenecek. İsmini de değiştirdik. İzleyen Reform Grubu yerine eylem yapan grup olsun diye Reform Eylem Grubu yaptık. Yarın ilk toplantımızı Ankara’da yapacağız. Tüm reformlar burada görüşülecek.”“TÜRKİYE’DE AVRUPA BİRLİĞİ’NİN İMAJI ZEDELENDİ”Avrupa’dan Türkiye’ye bakıldığında yanlış bir algı oluştuğunu ifade eden Bozkır, “Bu algıyı süratle doğru resimler koyarak, değiştirmek zorundayız. Eğer algı doğru oluşmuşsa o zaman resmi değiştirmek lazım. Gerçekten Türkiye’nin birçok yönden hak etmediği tablolarla karşı karşıyayız. Bu tabloyu değiştirmek için Avrupa Birliği kaynaklarını kullanacağız. Bu yıl için yaklaşık 11 milyon euro, 2020 yılına kadar 180 milyon euroluk bir kaynağımız var. Bu kaynağı sivil toplumumuzun gelişmesi için kullanacağız. Türkiye’den de Avrupa Birliği’ne bakışta da imaj zedelenmesi var. ‘Avrupa Birliği batıyor’, ‘ülkeler iflas ediyor’, ‘alın teriyle kazandığım paramı bu ülkeler için mi harcayacağım’ gibi kanaatler var ama bunlar yanlış. Avrupa Birliği bugün dünyanın en büyük ekonomisi” dedi.Bakan Bozkır, konuşmasını şöyle sürdürdü:“Avrupa Birliği’nin artık bir Hristiyan kulübü olma lüksü yoktur. Böyle bir şeyin imkanı da yoktur. Artık kültürler, renkler, inançlar bir araya gelecek. Ülkelerin bu sayede birbirlerine yaklaşması sağlanacak. Avrupa Birliği bunun üstesinden gelmek istiyorsa burada pırıl pırıl bir Türkiye var. 22 dilin, 52 lehçenin konuşulduğu Türkiye var.”AB Bakanı Volkan Bozkır, toplantının basına kapalı olan bölümünde katılımcılar ile görüş alışverişinde bulundu.