HABER

"AB bile sürekli yaz saati uygulamasına geçmeyi düşünüyor"

- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti Şube Müdürü Vekili İçmeli: - "(Sürekli yaz saati uygulaması eleştirileri) Evimizde daha farklı görebiliyoruz ama sanayide enerji çok daha yoğun kullanıldığı için ekonomi genelinde bakıldığında ülkemize kazanç sağlıyor. Katıldığımız uluslararası toplantılardan, AB'nin bile bu sisteme geçmeyi düşündüğünü, komisyonun buna yönelik çalışmalarının olduğunu biliyorum" - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Mü

İSTANBUL (AA) - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti Şube Müdürü Vekili Tuğba İçmeli, sürekli yaz saati uygulaması eleştirilerine ilişkin, "Evimizde daha farklı görebiliyoruz ama sanayide enerji çok daha yoğun kullanıldığı için ekonomi genelinde bakıldığında ülkemize kazanç sağlıyor. Katıldığımız uluslararası toplantılardan, AB'nin bile bu sisteme geçmeyi düşündüğünü, komisyonun buna yönelik çalışmalarının olduğunu biliyorum." dedi.

İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM) ve Enerji Verimliliği Derneği (ENVER) tarafından, İstanbul Ticaret Odası (İTO), İstanbul Sanayi Odası (İSO) iş birliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD)desteğiyle 11-14 Ocak 2018'de İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleştirilecek ENIPE Enerji Verimli Sanayi ve Ürünler Fuarı ve Zirvesi'nin tanıtımı yapıldı.

"Binalarda Enerji Verimliliği ve İnovasyon" temasıyla düzenlenecek fuar ve zirve kapsamında üreticiler, tüketiciler ve yatırımcıların yeni, teknolojik enerji verimli ürünler ve sistemlerle buluşturulması hedefleniyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti Şube Müdürü Vekili İçmeli, fuar ve zirvenin tanıtımı dolayısıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, iklim değişikliği konusunun şu anda dünya gündeminde en üst sıralarda yer aldığını ve bu konunun öneminin her geçen gün arttığını söyledi.

İçmeli, insanlık için ciddi bir tehdit oluşturan iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı mücadelede geç kalınması durumunda tedbirlerin maliyetlerinin ve ölçeklerinin arttığını belirterek, "Bu geri döndürülemez sonuçlardan kaçabilmek adına küresel ve ulusal ölçekte neler yapılabileceğini takip ediyoruz. Hem küresel anlaşmalara tarafız hem de ulusal ölçekte tedbirleri almak için elimizden geleni yapıyoruz. Bu konuda pek çok tedbiri uygulamaya koyduk. 2030 yol haritamızı belirledik." diye konuştu.

İçmeli, Türkiye'de kentsel dönüşüm çalışmaları ile yüzde 40 oranında enerji verimliliğinin sağlanması sonucu buna paralel olarak yüzde 35-40 oranında sera gazı emisyon azaltımının sağlanabileceğini vurguladı.

- Sürekli yaz saati uygulaması

Tuğba İçmeli, gazetecilerin Türkiye'deki sürekli yaz saati uygulamasına yönelik eleştiriler ile ilgili soruları üzerine de, şunları kaydetti:

"Enerji Bakanlığı'nın doğrudan üniversitelere hazırlattığı bir rapor var. Bireysel olarak konuyu ele aldığımızda sadece kendi evimizi düşünüyoruz ama sanayiciyi işin içine soktuğumuzda asıl farklar ortaya çıkıyor. Sanayide farklı zaman tarifeleri var. Rapora göre, sanayiciler açısından saat uygulamasıyla enerjideki kullanım dengesini oluşturarak çift tarifede 539 milyon lira, üç zamanlı tarifede ise 802 milyon lira tasarruf edildiği açıklandı. Evimizde daha farklı görebiliyoruz ama sanayide enerji çok daha yoğun kullanıldığı için ekonomi genelinde bakıldığında ülkemize kazanç sağlıyor. Katıldığımız uluslararası toplantılardan, AB'nin bile bu sisteme geçmeyi düşündüğünü, komisyonun buna yönelik çalışmalarının olduğunu biliyorum."

- "50 milyar dolarlık enerji tüketiminin kabaca üçte birlik kısmı binalarda tüketiliyor"

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Vekili Murat Oral da binalardaki enerji verimliliğinin önemine işaret ederek, Türkiye'nin her yıl kabaca 50 milyar dolar civarında enerji ithalatı yaptığını bildirdi.

Tüketilen enerjide sanayinin birinci sırada olsa da binalardaki tüketimin hemen ikinci sırada yer aldığını belirten Oral, şöyle devam etti:

"Tüketilen enerjinin aşağı yukarı yüzde 37'lerdeki kısmı sanayide tüketilirken, yüzde 35'lik oranı da bina sektöründe. 50 milyar doların kabaca üçte birlik kısmı binalarda tüketiliyor. Bu önemli bir miktar. 22 milyon civarında bağımsız bölüm stokumuz var.2011 yılında 18 milyona yakın bağımsız bölüm stokumuz vardı. Geçen sürede yaklaşık 4 milyona yakın bağımsız bölüm yapılmış. Enerji verimliliği mevzuatı yürürlüğe girdikten, yani 2011'den sonra yapılan binalarımızı enerji verimli binalar ya da enerji verimliliğine yakın binalar olarak addediyoruz, geriye kalan 17-18 milyon konutun en çok enerjiyi tüketen konutlar olduğunu varsayıyoruz. Bu konutlarda daha fazla enerji savurganlığı var. Bu binalarda yapılacak iyileştirmelerde yaklaşık yüzde 40 oranında bina sektöründe bir tasarruf sağlanabileceğini görüyoruz. 2011 öncesi binalarda, enerji verimliliğine yönelik yapılacak iyileştirmeler yüzde 40 oranında tasarruf sağlıyor. 15-17 milyar doların bina sektöründen kaynaklı bir tüketim olduğunu varsayarsak, bunda yapılacak yüzde 40'lık tasarruf kabaca 5 milyar dolar demektir."

Oral, Türkiye'deki sürekli yaz saati uygulaması eleştirisine ilişkin, "Tam rakamı bilmiyorum ama geçen yılki yaz saati uygulaması, milli bütçeye epey iyi oranda kar ettirdiği için kanunlaşarak devam etmesi kararı alındı. Amacımız, ülkenin dışa bağımlılığını, enerji ithalatına ödediğimiz para miktarını azaltmak. Bu amaçla uygulama devam ediyor, insanlara bir zarar vermek amacında değil. Bu da bir enerji tasarrufu." ifadelerini kullandı.

- "Türkiye'de enerji kullanımının en fazla olduğu yer sanayi"

ENVER Derneği İstanbul Şube Başkanı Rasim Mazlum ise Türkiye'de enerji kullanımının en fazla olduğu yerin sanayi olduğunu belirterek, sanayicinin yatırımlarında enerji verimliliğini ön planda tutmasının önemli olduğunu vurguladı.

Verimlilik konusunda sanayicilerin yaptığı çalışmaların çok önemli olduğuna işaret eden Mazlum, sanayideki verimliliğin yanı sıra evlerde ve binalardaki tasarrufun da önem taşıdığını kaydetti.

- "Isı yalıtımsızlığının faturası 7,5 milyar dolar"

İZODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ertuğrul Şen, ısı yalıtımının enerji verimliliği konusunda en önemli başlıklardan biri olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin enerji konusunda çok zengin bir ülke olmadığını söyledi.

Enerjide dışa bağımlılığın Türkiye için yüzde 75'ler seviyesinde olduğunu belirten Şen, şunları kaydetti:

"Enerji Bakanı'mızın ifadeleriyle, 'son 10 yılın enerji ithalatı ortalama 44 milyar dolar.' Enerji faturamızın içinde en önemli iki konu, sanayi ve binalarda tüketilen enerji... Binalarda tüketilen enerjinin yüzde 85'i ısıtma ve soğutma alanında kullanılıyor. Aydınlatma ve diğer alanlarda kullanılan kısım çok fazla yer tutmuyor. Isıtma ve soğutmada kullanılan yüzde 85'in çok ciddi bir kısmını yalıtımsızlık dolayısıyla israf ediyoruz. Bugün ülkemizin mevcut bina stokunun önemli bir kısmı ısı yalıtımından yoksun. Rakamları alt alta koyduğumuzda ısı yalıtımsızlığının faturası 7,5 milyar dolar."

- "Enerji verimliliği, düşük karbonlu ekonominin kalbidir"

İSO Yönetim Kurulu Üyesi Nurhan Kaya da düşük karbonlu sanayi devriminin, arzulanan refahı ve ihtiyaç duyulan çevresel korumanın bir arada gerçekleştirilmesini sağlayabileceğini belirterek, "Enerji verimliliği, düşük karbonlu ekonominin kalbidir." dedi.

Kaya, "Sanayiciler olarak biz de üzerimize düşeni yapmalı, tesislerimizde enerjiyi daha az tüketmenin yanında enerjiyi daha az tüketen ürünler üretmeli, Ar-Ge ve inovasyonu bir firma politikası haline getirmek için çaba sarf etmeliyiz." diye konuştu.

MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Zeki Güvercin ise enerji verimliliği konusunda Türk iş adamlarının dünyaya vereceği ürün ve hizmetler bulunduğunu ifade ederek, Türkiye'nin de kendi içinde bazı düzenlemeler yapması gerektiğini söyledi.

(AA)

En Çok Aranan Haberler