AB içinde diyalog kopukluğu
İSTANBUL (İHA) - "Eurobarometer" in (Avrupa Barometresi) Avrupa Birliği nin (AB) 27 ülkesinde gerçekleştirdiği "Kültürler arası diyalog" konulu araştırma, AB ülkelerindeki diyalog kopukluğunu ortaya koydu.
Ankette deneklere son bir haftalık süre zarfında farklı etnisite ve dinler ile diğer AB ülkeleri veya AB dışı ülkelerden insanlar ile kişisel veya görsel irtibat kurup kurmadıkları soruldu. AB 15 ülkelerinde diğer etnisitelerden kişilerle en çok diyalog içine girenler Birleşik Krallık (yüzde 64) ve İrlanda (yüzde 64) vatandaşları olurken, en düşük irtibat düzeyi Portekiz (yüzde 36), Finlandiya (yüzde 40) ve İtalya (yüzde 44) vatandaşları arasında görünüyor. Diğer dinlere mensup kişilerle irtibat
konusunda da ilk sırada Birleşik Krallık (yüzde 63) ilk sırada gelirken, ikinci sırada Avusturya (yüzde 58) geliyor. Farklı dinlerden kişiler ile en düşük irtibat düzeyi ise Kuzey Akdeniz ülkeleri Yunanistan (yüzde 24), Portekiz (yüzde 28), İtalya (yüzde 35) ve İspanya (yüzde 36) vatandaşları için söz konusu oldu.
AB nin Doğu genişlemeleri sonrasında birliğe katılan 12 ülkede ise kültürler arası diyalog daha düşük düzeyde görünüyor. Daha ziyade içine kapanık bir görünüm sergileyen bu ülkelerde diğer ulus, din ve etnisitelerden kişiler ile irtibatta bulunanların oranı ağırlıklı olarak yüzde 22-30 aralığında seyrederken, diğer etnisitelerden bireylerle irtibata geçenlerin oranı Polonya de en düşük değerde (yüzde 22) seyrediyor. Buna karşı Litvanya da diğer etnisitelerden kişiler ile irtibat düzeyi Batı Avrupa
değerlerine yaklaşıyor (yüzde 56). Diğer dinlerden kişiler ile irtibat konusunda da benzer bir tablo göze çarparken, 12 ülke arasında diğer dinlerden kişiler ile en çok irtibata geçenler olarak Slovakya (yüzde 44) vatandaşları ön plana çıkıyor. Buna karşı Estonya (yüzde 19) ve Letonya (yüzde 23) dinsel diyalogun en düşük düzeyde gerçekleştiği ülkeler olarak görünüyor.
"Kültürler arası diyalog" konulu araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) vakfı Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, sonuçların 2005 ve 2007 yıllarında doğuya doğru genişleyen Avrupa Birliği içindeki sosyo-kültürel uçurumu yansıttığını belirtti.
