Avrupa Komisyonu'nun, Türkiye'nin, "Vergilendirme" başlığına ilişkin açılış kriterlerini yerine getirdiğini belirterek Türkiye ile bu fasılda müzakerelerin başlayabileceğini devlet üyelerine 3 Haziran'da resmen bildirdi.
Ancak Ankara'daki AB diplomatları, üye devletlerin bu başlığına ilişkin incelemesinin ve varsa ek sorularının yanıtlanmasının zaman alabileceği için "Vergilendirme" başlığının 26 Haziran'da açılabilmesi pek ihtimal vermiyorlar. Buna karşın, Dönem Başkanlığının bu konudaki rolünün önemine de dikkat çekilerek "AB devletlerince yürütülen çalışmalar süresi, normal olarak 12-14 haftayı alırken Fransa, bunu 6 haftaya indirdi" deniliyor.
Avrupa Komisyonu, Çek Başkanlığı sırasında açılması öngörülen iki başlıktan biri olan "Vergilendirme" başlığına ilişkin açılış kriterlerinin Türkiye tarafından yerine getirildiği kanısına vararak, müzakerelerin açılabileceği birliğe üye 27 devlete 3 Haziran'da resmen iletti.
Ankara'nın söz konusu başlığına ilişkin "pozisyon belgesi" ve AB tarafından yönlendirilen sorulara verdiği yanıtları değerlendiren Komisyon, bu çalışmaların sonucunda "Vergilendirme" faslında müzakerelerin açılabileceğine karar verdi.
Devlet ülkeleri şimdi, Komisyon'un değerlendirmesini inceleyecek ve varsa ek soruları soracak. Bu sürecin sonunda eğer 27 ülke, "Vergilendirme" başlığının açılmasına onay verirse bu başlıkta müzakereler başlayabilecek.
Öte yandan, ilk başta Çek Döneminde açılması da planlanan "Sosyal Politika ve İstihdam" başlığına ilişkin müzakeler ise, TBMM'nin gündeminde olan "Sendikal Haklar" ile ilgili yasa tasarısı, sendikalar gibi çeşitli sektörlerden gelen itirazların etkisi ile beklemeye alındı.
"VERGİLENDİRME" BAŞLIĞINA İLİŞKİN AB HAZIRLIKLARI "YETİŞMEYECEK"
Ancak Komisyon'un, "Vergilendirme" başlığına ilişkin olurunu vermesine karşın, bundan sonra AB tarafında yapılması gereken çalışmaların, Türkiye ile AB devletleri arasındaki "hükümetlerarası konferans"ın düzenlenmesi planlandığı 26 Haziran'a yetişmemesi olasılığının çok yüksek görünüyor.
Nitekim, ANKA'nın nabzını tuttuğu AB diplomatları, "Vergilendirme" başlığının 26 Haziran'da ya açılmayacağını, yada açılmasını pek mümkün görmediklerini söylüyorlar. Bu diplomatlar "26 Haziran'a kadar ancak üç hafta kaldı. Bu çok kısa bir süre. Yetişmesi imkansız gibi" dediler.
DÖNEM BAŞKANLIĞININ ROLÜ
Buna rağmen, üst düzey bir AB diplomatı, Dönem Başkanlığının rolünün önemine dikkat çekerek "Çek Başkanlığı, uygun görürse, isterse, AB devletlerince yapılacağı çalışmaların daha kısa bir süre içerinde tamamlanması amacıyla yoğun bir çabaya girebilir" şeklinde konuştu.
2008 yılının ikinci yarısında Dönem Başkanlığını sürdüren Fransa'nın çabalarını örnek gösteren söz konusu diplomat, Fransa'nın normal olarak 12-14 haftayı alan AB ülkelerince yapılan çalışmalar sürecini 6 haftaya indirdiğine dikkat çekti.
Türkiye'nin AB üyeliği karşıtlığına rağmen Fransa, dönem başkanlığı sırasında Aralık 2008'de iki başlığın açılmasını sağladı. Fransız kaynakları da, Fransa'nın, "oldukça hassas" olarak tanımladığı, "Sermaye'nin Serbest Dolaşımı"na ilişkin başlıkta hazırlık dönemini altı haftaya indirdiğini doğrularken bu amaçla üye devletler ile ek toplantıların düzenlenlendiğine işaret ettiler.
Böylece, Avrupa Komisyonu'nun "Sermaye'nin Serbest Dolaşımı" başlığının açılmasına yeşil ışık yakan raporunun 10 Kasım'da devlet üyelerine iletilmesine karşın Fransa, bu başlığı, "Bilgi Toplumu ve Medya" faslı ile birlikte 19 Aralık'taki gerçekleşen "hükümetlerarası konferans"ta açılmasını sağladı.