Toplantıda iklim değişimi konusuna yoğunlaştıklarını belirten Michel, bu konunun önümüzdeki yıllarda çok önemli bir başlık olmayı sürdüreceğini vurguladı.
Michel, AB Konseyi'nde iklim değişimiyle mücadele konusunda bir anlaşma sağladıklarına dikkati çekerek, "Avrupa'nın 2050 yılına kadar iklimde dengenin sağlandığı ilk kıta olmasını istiyoruz." diye konuştu.
AB üyesi ülkelerinin farklı kaygılarını göz önüne alarak bu kararı aldıklarını ifade eden Michel, Polonya'nın ikim hedefini uygulamak için daha fazla zamana ihtiyaç duyduğunu, 2020 Haziran ayındaki Konsey toplantısında konuyu tekrar ele alacaklarını söyledi.
Michel, AB'nin iklim değişiminde uzun dönem stratejik önceliklerinin belirlendiği "Avrupa Yeşil Anlaşması"nın Avrupa'yı bu alanda küresel lider konuma getireceğini anlattı.
AB'nin gelecekteki bütçesini de ele aldıklarını ifade eden Michel, birliğin 2021-2027 dönemine ilişkin bütçesini içeren Çok Yıllı Mali Çerçeve (MFF) ile ilgili teknik ve ikili görüşmelerin önümüzdeki aylarda süreceğini vurguladı.
Zirvede, Türkiye ile ilişkileri de değerlendirdiklerine işaret eden Michel "Gelecekte Türkiye ile diyaloğu geliştirmeye devam etmenin önemli olduğunu düşünüyoruz." diye konuştu.
Michel, Avrupa açısından Türkiye ile göç alanında yakın iş birliğini sürdürmenin çok kritik olduğunu söyledi.
Türkiye ile Libya arasında imzalanan "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası" konusunda Michel, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile dayanışma içerisinde olduklarını ifade etti.
AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen, AB'nin iklim değişimi ile mücadele etmekte kararlı olduğunu belirterek, "Avrupa, iklim değişimi konusunda küresel bir rol model olacak." dedi.
AB'nin büyüme stratejisini, yatırımlarını ve bilimsel araştırmalarını iklimle ilgili alanlara yoğunlaştıracağını anlatan Von der Leyen, "Bazı bölge ve sektörlerin bu duruma uyum göstermesinin zor olacağının farkındayız." diye konuştu.
Zirvenin ilk gün oturumlarının ardından yayınlanan bildirgede, AB ile Afrika arasında ilişkilerin nasıl geliştirileceğine dair çalışma yürütülmesine karar verildiği belirtildi.
Bildirgede, AB Komisyonu'nun Arnavutluk için düzenleyeceği yardım ve bağış konferansının memnuniyetle karşılandığı kaydedildi.
Kurallara dayalı uluslararası ticaret sistemine tam destek verildiğine dikkat çekilen bildirgede, DTÖ ihtilaf çözüm sisteminin kilitlenmesinin "endişeyle" karşılandığı ifade edildi.
Bildirgede, Türkiye ile Libya arasındaki mutabakat muhtırasının "üçüncü ülkelerin egemen haklarını ihlal ettiği" iddia edildi.
Mutabakat muhtırasının Deniz Hukuku'na aykırı olduğu savunulan bildirgede, "Mutabakat üçüncü ülkeler için yasal sonuçlar doğurmaz." ifadesine yer verildi.
Bildirgede, AB'nin "Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'yle tam dayanışma içinde" olduğunun altı çizildi.
Türkiye ile Libya'daki Uluslararası Mutabakat Hükümeti arasında 27 Kasım'da "Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası" ile iki ülkenin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının muhafazasını hedefleyen "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası" imzalanmıştı.
(AA)