ANKARA (İHA) - Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Avrupa Birliği ile ilişkilerde son günlerde yaşanan gelişmelerin çok tehlikeli bir teslimiyet sürecine girdiğini gösterdiğini öne sürerek, "AB treni Kıbrıs makasında raydan çıkmıştır" dedi.
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Avrupa Birliği ile Kıbrıs pazarlığı konusunda değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'deki liman ve havaalanlarının Rum gemi ve uçaklarına açılması konusunda Brüksel'de yapılan pazarlığın, devlet ciddiyeti ve sorumluluğuyla bağdaşmayan bir duruma dönüştüğünü ileri süren Bahçeli, bugüne kadar sanal AB sürecinde görüntüyü kurtarmak için her dayatmayı kabul eden hükümetin, şimdi bu hayal yolculuğunda yolun sonuna gelindiğini gördüğünü ifade etti. "AB treni Kıbrıs makasında raydan çıkmıştır" diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
"AB Komisyonu 29 Kasım 2006 tarihinde Türkiye'ye son ültimatomu vermiş ve Türk limanlarının Rumlar'a açılmaması halinde esasen içi boşaltılan sözde müzakere sürecinin temel başlıklarının askıya alınacağı tehdidinde bulunmuştur. Bununla da yetinmeyen AB'nin etkili üyeleri Fransa ve Almanya, ilişkilerin 18 aylık bir süre için tamamen dondurulması yönünde tavır almışlardır. AK Parti Hükümeti şimdi Türkiye'ye verilecek cezanın unsurları üzerinde AB ile onur kırıcı bir pazarlığa başlamış ve bu amaçla Türkiye'nin haysiyetini pazarlık masasına sürmüştür. Büyük bir sis perdesi arkasında sürdürülen bu pazarlıkta Türkiye'nin iki limanını karşılıksız ve koşulsuz olarak Rum gemilerine açmayı önerdiği basına yansıyan haberlerden anlaşılmaktadır. AK Parti Hükümeti'nin bu konudaki önerisinin unsurlarının ne olduğu kimin tarafından hazırlandığı ve sunulduğu henüz tam olarak ortaya çıkmamıştır. Hükümet bu konuda susmakta ve çeşitli spekülasyonların zemin kazanmasının ortamını hazırlamaktadır. AK Parti hükümeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üzerindeki ambargo ve tecrit kalkmadan Türkiye'nin limanlarını Rumlar'a açmayacağını bizzat Başbakan'ın ağzından ilan etmişken, şimdi bu sözlerini inkar ederek AB tehditleri karşısında diz çökmektedir. Başbakan'ın AB konusunda hazır olduğunu söylediği 'B' planının, Türkiye'nin Rumla'ın oyuncağı olmayı kabullenmek olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında hükümetin 'C' planının Türkiye'nin başına açacağı belaların ne olacağını Türk Milleti elbette takdir edecektir. Uluslararası ilişkilerde teslimiyeti ve zafiyeti, bir adım önde olma gibi aldatmaca sloganlarla gizlemeye çalışan AK Parti Hükümeti, attığı bu son adımla çamura saplanmıştır. Rum yönetimi, Türkiye'nin onuru ve haysiyeti üzerinden yapılan bu pazarlığı da reddetmiş ve ilave taleplerde bulunmuştur. Bu haysiyet kırıcı durum karşısında AK Parti Hükümeti'nin Türkiye'nin milli çıkarları için çok ciddi bir güvenlik riski haline geldiği bir kere daha anlaşılmıştır. Hükümetin vakit geçirmeden yapması gereken derhal erken seçimlere gitme kararı almasıdır. Zira, ilkeli, tutarlı ve onurlu bir dış politika çizgisi izlemekten aciz olan bu hükümetin görevde kalacağı her bir gün Türkiye'nin karşısına çok büyük sorunlar ve badireler çıkaracaktır."