BRÜKSEL (İHA) - Avrupa Komisyonu'nun, 'şartlı olarak' Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'yle tam üyelik müzakerelerine başlamasını tavsiye etmesinin ardından nihai karar,
17 Aralık'ta yapılacak AB Liderler Zirvesi'nde alınacak. Bu tarihe kadar da 25 üyeli Avrupa Birliği'nde Türkiye'yle ilgili tartışmalar sürecek. AB, Türkiye'nin tam üyeliği konusunda ikiye bölünmüş durumda. Başta İngiltere olmak üzere Almanya, Yunanistan, Polonya, İtalya, İspanya ve Portekiz gibi ülkeler, Türkiye'nin üyeliğine destek verirken; 'muhalif blok'ta yer alan Fransa, Avusturya, Danimarka, Belçika, Hollanda ve Slovakya ise olumsuz görüş bildiriyor.
Derlenen bilgilere göre, Türkiye yanlısı ülkeler şunlar:
İngiltere: İngiltere, Türkiye'nin üyeliğine kuvvetle destek veriyor. Bunda başlıca sebeplerinden birisi, Türkiye'nin üyeliğiyle şu anda çok da istenen şekilde çalışmayan,
Avrupa Birliği'nin sübvansiyon ve diğer destek fonları sisteminde köklü değişikliğe gidilmesinin gerekecek olması.
Almanya: Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Türkiye'nin üyeliğinin, 'radikal olmayan İslam'la aydınlanmacı bir Avrupa arasındaki köprü' olabileceğini söylüyor. Dışişleri Bakanı Joschka Fischer de Türkiye'ye üyelik yolunda destek veriyor.
Yunanistan: Türkiye'yle geçmişe dayanan anlaşmazlıkları ve sorunları olsa da Yunanistan, bölgesel güvenlik ve yeni ekonomik imkanları dikkate alarak Türkiye'nin üyeliğine destek veriyor.
Polonya: Polonya da Türkiye'nin üyeliğine destek veren ülkeler arasında. Varşova yönetiminin bu tutumunun ardında, Türkiye'nin üyeliğe kabul edilmesinin, gelecekte Ukrayna ve Belarus gibi komşu ülkelerin de üyelik yolunun açılmasına imkan sağlayacağı düşüncesi yatıyor.
İtalya: Ülke nüfusunun yarısı Türkiye'nin üyeliğini destekliyor. İktidardaki Başbakan Silvio Berlusconi ve hükümeti de Türkiye'nin destekçileri arasında.
İspanya-Portekiz: Her iki ülkede de hem sağ kanat hem sol kanat partiler Türkiye'nin üyeliğine destek veriyor.
TÜRKİYE KARŞITLARI
Fransa: Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Türkiye'nin 'Avrupa'ya davet edilmesine' destek verdiğini söylüyor. Ancak Chirac, aynı zamanda Türkiye'nin de aralarında bulunduğu yeni aday ülkelerin üyeliğe kabulü konusunda referandum yapılması önerisini gündeme getirdi.
Avusturya: Yapılan kamuoyu yoklamaları, Avusturya'da halkın üçte bir oranında Türkiye'nin üyeliğine karşı olduğunu ortaya koyuyor. Ülkenin iki ana siyasi partisi de Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkıyor. Başbakan Wolfgang Schüssel, otomatik olarak üyelikle sonuçlanmamak kaydıyla müzakerelere başlanabileceğini savunuyor.
Danimarka: Danimarka nüfusunun yarısı, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine karşı çıkarken, ülke nüfusunun yüzde 30'u Türkiye'ye destek veriyor. Karşı çıkanların öne sürdükleri başlıca sebep, Türkiye'nin insan hakları sicili. Ülkenin aşırı sağcı kanadı, Türkiye konusunda referandum yapılması çağrısında bulunuyor.
Belçika ve Hollanda: Her iki ülkenin hükümetleri de Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini düşünüyor. Ancak Türkiye'nin insan hakları sicili Belçika ve Hollanda hükümetlerinde de endişe doğuruyor. İki ülkenin kamuoyu ise genel olarak Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkıyor.
Slovakya: Slovakya, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğine karşı çıkarken başlıca gerekçe olarak ekonomik ve kültürel sorunları öne çıkarıyor.
Vatikan: Avrupa Birliği üyesi olmasa da Vatikan, Katolik ülkelerde, özellikle de Almanya ve Avusturya'da önemli bir etkiye sahip. Vatikan'ın üst düzey yetkilileri, Türkiye'nin kültürel olarak Avrupa'ya ait olmadığını, birliğe üye olmaya çalışmak yerine Orta Doğu'nun daha ılımlı ve modern bir bölge olması yolunda bir rol üstlenmesi gerektiğini savunuyor.