"ABD, bizden dayanışma istemedi"

Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) Lideri Celal Talabani, Kuzey Irak'taki son durum ve Ankara'daki temaslarına ilişkin NTV televizyonunun sorularını yanıtladı. Kuzey Irak'taki peşmergelerin geri dönmesine ilişkin bir soru üzerine Talabani, 1998 yılında Kuzey Irak'tan götürülen peşmergelerin bazılarının geri döndüğünü kaydetti. Talabani, yaklaşık 5 bin kişinin Boham adasına götürüldüğü şeklindeki söylentilerin hatırlatılması üzerine, "Sivil toplum örgütlerinde çalışan entelektüel insanlardı. Peşmergeler olduğunu sanmıyorum" dedi.

ABD'nin olası Irak operasyonu konusunda kendilerinden hiçbir dayanışma istenmediğini ifade eden IKYB Lideri Celal Talabani, "Onlar henüz bir karar vermiş değiller. Aynı zamanda bizim de bazı koşullarımız söz konusu. Şu anda 40 bin kilometre alanı kontrol ediyoruz. Bu nedenle bizim için böyle bir işbirliğine girmek çok kolay değil. Bu nedenle insanlarımızı kimsayal ve biyolojik silahlardan korumadan böyle bir şey yapmamız mümkün değil. ABD bizden hiçbir talepte bulunmadı. Yaklaşık 2 haftadır Kuzey Irak'ta değilim. Mesela Erbil'de bir CNN grubu vardı. Onların CIA adamları olduğu söyleniyordu, ancak şu anda resmi bir CIA adamı yok orada" diye konuştu.

"Kuzey Irak'taki Bamerna (Bamami) Havaalanı'nın Türk askerlerinin kontrolünde olduğu söylenmişti. Bu hala devam ediyor mu?" yönündeki bir soruya Talabani, "Bamerna çok küçük bir havaalanı. Hala Türkler'in kontrolünde olduğunu biliyorum. Geçmişte de, şu anda da Türk kardeşlerimizin kontrolü altında bulunuyor" yanıtını verdi.

Türk yetkililere Iraklı muhalif gruplarla ilgili konuları dile getirmek istediğini belirten Talabani, "Her zaman koordinasyon ve işbirliği içinde bulunduk. Bu nedenle ziyaretimin ilk amacı budur. İkincisi de onlara kendi konumumuzu açıklayacağım. BM'nin 1441 nolu kararını açıklamaya çalışacağım. Bölgedeki yeni konumu açıklayacağım" ifadelerini kullandı.

Talabani, Saddam'ın BM'nin kararını kabul edip etmeyeceğine ilişkin "Irak Konseyi gerçek parlamento değildir. Karar verme yetkisi yoktur. Yasal teklifler getirme yetkisi yoktur. Onlar da bu konuda Saddam'a bu kararı reddetme tavsiyesinde bulundu. Bence son anda Saddam bunu kabul edecektir. Aynı zamanda tam olarak kesinlikle bu kararı kabul edecek diyemiyoruz. Çünkü silah denetçilerinin gelişinde bunlar ortaya çıkabilir" dedi.
Saddam'ın BM'nin kararını kabul etmesi durumunda savaşı durduramayacağını, ancak erteleyebileceğini söyledi.
"Brüksel'de Türkiye ile ilgili nasıl bir mesaj çıkabilir?" sorusuna IKYB Lideri Talabani, "Bir dostluk ve kardeşlik mesajı çıkacak. Türkiye'deki kardeşlerimize şu teminatı vermek istiyoruz; Saddam'ın rejimi Türkiye ile ticari ve ekonomik ilişkiler içinde bulunacaktır. Anayasa teklifi konusunda bir sorun yaşamak istemiyoruz. Bu değiştirilemeyecek bir anayasa değil" diye konuştu.

Talabani, Türkmenler konusunda ise "Türkmenlerle görüşmelerim oldu. Onların kabineye katılmalarını istiyoruz. Yönetimde söz sahibi olmalarını istiyoruz. Türkmenler tıpkı Suriyeliler gibi kendi temsilcilerini seçebilecekler. Türkmen kardeşlerimizin çoğunluğu da Kuzey Irak'ta bulunuyor" dedi.
AK Parti ve CHP'den yetkililerle yoğun programı nedeniyle görüşemeyeceğini açıklayan Talabani, "Son derece meşgulüm. İlgilenmem gereken çok fazla şeyler var. Tabi onların da son derece yoğun programı var. Özellikle Erdoğan, uluslararası toplumun temsilcileri ile görüşmek üzere Roma'ya gidecek. O nedenle görüşme yapamayacağım. Ama önümüzdeki günlerde onlarla istişare içinde olmak istiyorum" diye konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarını da değerlendiren IKYB lideri Celal Talabani, şunları söyledi:
"Erdoğan her zaman açık görüşlü bir kişi olmuştur. Her zaman Irak'taki insanları anlamaya çalışmıştır. Irak'ın yeniden bütünleşmesine destek vermiştir. Kendisinin bir şekilde insani duygularla Iraklı insanların duygularını anladıklarını düşünüyorum."
Irak'taki PKK'lılarla ilgili bir soru üzerine IKYB lideri Celal Talabani, "Son derece kötü durumdalar. Bir şekilde kendilerini korumaya çalışıyorlar. Hiçbir şekilde faaliyet gösteremiyorlar. Sayıları hakkında net bir bilgim yok ama 5 bin kişi olduklarını sanıyorum. Aileleri ile birlikte Irak rejiminin kontrolü altında kamplarda yaşıyorlar" dedi.