ABD'nin İstanbul konsolosluğundaki bir çalışanın geçen hafta devam eden bir 'FETÖ' soruşturması kapsamında tutuklanmasının neden olduğu krizin ardından ABD, Pazar gecesi Türkiye'deki tüm diplomatik misyonlarındaki göçmen olmayan vize hizmetlerini askıya aldığını açıklamıştı.
Türkiye ise aynı şekilde karşılık vererek ABD'deki misyonlarında ve sınırda ABD vatandaşlarına yönelik vize işlemlerini askıya almıştı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu kararı kendi başına aldıysa Bass'ın "bir dakika bile" bu görevde tutulmaması gerektiğini belirtirken, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, ABD hükümetinin Bass'a "tam destek" verdiğini ve aldığı kararların Dışişleri Bakanlığı, Beyaz Saray ve Ulusal Güvenlik Kurulu ile eşgüdüm içinde olduğunu söyledi.
Diplomasi Muhabirleri Derneği (DMD) üyeleriyle bir araya gelen Bass, vize kararının gerekçesine ve bundan sonra atılacak adımlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Göçmen olmayan vize hizmetlerinin askıya alınması kararının "ABD hükümeti tarafından alınmış bir karar" olduğunu vurgulayan Bass, Türk vatandaşı olan yerel çalışanlarının Türk hukukuna uygun hareket etmelerini beklediklerini belirtmekle beraber, geçen hafta tutuklanan Metin Topuz isimli çalışana yönelik suçlamaları değerlendirdi.
"Bu suçlamalara ilişkin yorumlarda bulunmam çok zor; çünkü Türk hükümetinden personelin neden tutuklandığı konusunda verilmiş resmi bir bilgi yok" diyen Bass, "Topuz'un görev alanının sınırlarını aşan bir iletişimi olup olmadığına dair bilgimiz bulunmuyor. Bu konuda somut bir kanıt varsa bunu görmek isteriz, ki böylece yapmaması gereken şeyler yapıp yapmadığını belirleyebilelim" dedi.
Basında, geçen hafta tutuklanan Topuz'un Gülen cemaati ile bağlantıları olduğuna ve FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu bulunan ya da aranan bazı eski savcı ve polislerle irtibat halinde olduğuna dair iddialar yer almıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ABD'nin İstanbul konsolosluğunda çalışan bir başka ismin daha ifadeye çağrıldığını duyururken, Türk basınında da bu kişinin konsolosluk binasında gizlendiği iddia edilmişti.
Bass bu iddialarla ilgili soruya, "ABD misyonlarında saklanan hiç kimse yok; bildiğimiz kadarıyla emniyet makamlarından yerel çalışanlarımıza yönelik (ifadeye) davet ya da gözaltı için teslim olmaları talebi yok" sözleriyle yanıt verdi.
Türkiye'de tutuklu bulunan ve Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın görüşmelerinde de gündeme geldiği belirtilen ABD'li rahip Andrew Brunson ile ilgili de değerlendirmeler bulunan Bass, "Türkiye'de tutuklu olan ABD'li rahibin serbest bırakılması gerektiğine inanıyoruz; aleyhindeki iddiaların temeli olduğunu düşünmüyoruz" dedi.
TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNİN GELECEĞİ
Bass, toplantıda Türkiye'de görev yaptığı üç yıl boyunca Türk-Amerikan ilişkilerinde yaşananları değerlendirirken ise Türkiye ve ABD'nin birlikte çalıştığı zaman her zaman daha güçlü olduğunu belirtti.
"Ancak ikili ilişkilerimizin belirli konularında birebir aynı görüşte olmadığımız zamanlar da oluyor ve bu hafta da bunlardan birini yaşıyoruz" diyen Bass, vize kararını kolay almadıklarını ve bunun Türk/Amerikan vatandaşları için yaratabileceği sıkıntıların farkında olduklarını söyledi.
"Niyetimiz Türkiye ile uzun geçmişi olan ilişkilerimizi bozmak değil, burada hedef bu değil... Bu meseleyi bir an önce geride bırakmayı umuyoruz; durumla ilgili olarak Türk hükümetiyle halihazırda devam eden temaslarımızı sürdüreceğiz."
İkili ilişkilerde yaşanan bazı sorunlara rağmen iki ülkenin hükümetlerinin bazı konulardaki yoğun işbirliğinin başarılı sonuçlar da verdiğine vurgu yapan Bass, Türkiye ve ABD hükümetleri arasında güvenlik konularındaki yakın işbirliğine dikkat çekti ve bunun bir sonucu olarak da son 9.5 ayda Türkiye'de "DEAŞ" tarafından herhangi büyük çaplı bir saldırı düzenlenmesinin engellendiğini kaydetti.
Bass, hükümetinin Suriye ve Irak'a yönelik politikalarını değerlendirirken ise "ABD hükümeti bağımsız bir Kürdistan'ı desteklemiyor, 'Kürt koridoru' olarak ifade edilen şeyin oluşumunu da. Türkiye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğünde herhangi bir değişimi de desteklemiyoruz ve ABD yönetiminin halihazırdaki hiçbir politikası ve adımları da bu amaca yönelik değil" dedi.