HABER

ABD, Çukobirlik'e de talip olmuş

ADANA (İHA) - ABD'nin geçen yıl başlattığı Irak'ı işgal hazırlıkları sırasında, bünyesinde boya-basma, dokuma ve iplik ile yağ fabrikaları bulunan 65 bin ortaklı Ortadoğu'nun en büyük entegre tesisi konumundaki Çukurova Pamuk Yerfıstığı ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği'ni (ÇUKOBİRLİK) lojistik üs olarak kullanmak için teklif verdiği ortaya çıktı.

ÇUKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Hamza Öztürk, halen krizde olan ve parça parça satışının sürdüğü 550 dönüm arsa üzerinde kurulu ÇUKOBİRLİK için yapılan teklifi doğruladı. Başkan Öztürk, "O dönem bize böyle bir teklif geldi. Bana en yakın olan arkadaşlardan birini görüşmeler için görevlendirdim. Ön görüşmeler yapılıyordu. Türkiye Büyük Millet Meclisi 'tezkere' izni verseydi sanırım teklif olumlu sonuçlanacaktı" açıklamasında bulundu.

ABD'nin ne kadar para teklif ettiği yönündeki soruya açıklık getirmeyen Hamza Öztürk, "Mülkiyetinin tamamı için 500 milyon dolar verselerdi olurdu. Bu parayla işçilerin emekli ikramiyelerini öder, biz de işçiler de rahat ederdik" dedi.

Öte yandan ÇUKOBİRLİK"in Uzan Grubu'nun yüzde 84 ile ortağı olduğu Çukurova Elektirik A.Ş mağduru olduğu ortaya çıktı.
Çukobirlik Genel Müdürü Yakup Şahin, kurumun ÇEAŞ'ın kurucu ortağı bulunduğunu ve yüzde 1.56 hisse sahibi olduğunu açıkladı. Kurucu hissenin değerinin bugün yaklaşık 150 trilyon liraya denk geldiğini belirten Şahin, "Bugün kapısına kilit vurulma noktasına gelen ÇUKOBİRLİK ÇEAŞ'da 150 trilyon lira değerinde hissesi vardı. Ancak devlet ÇEAŞ'a el koydu. Uzanlar'ın dışında olan diğer hissedarlar gibi biz de mağdur olduk" ifadesini kullandı. Genel Müdür Yakup Şahin, kurumun hakkını aramak için çok uğraş verdiklerini ancak muhatap bulamadıklarını söyleyerek "Hakkımızı alabilseydik ÇUKOBİRLİK bu krizi yaşamazdı" dedi.

DEĞERLİ EMTİALAR HURDA FİYATINA SATILIYOR ÇUKOBİRLİK, içinde bulunduğu krizi, değerli emtialarını yabancılara hurda fiyatına satışa çıkarmak zorunda kalırken, diğer taraftan istihdam ve katma değer gibi kaygılarla da yerli üreticilere kapısını açık tutuyor.

38 kooperatifi, 65 bin ortağı ile tarımsal ürünü sanayi ürünü olarak değerlendirip ihracat yapan kurumun kapısına kilit vurulma noktasına gelmesi hep tartışıldı. Aşırı istihdam, destekli ürün alımı, plansız ve kayıp üretim gibi bir çok neden bugün yaşanan dramın gerekçeleri arasında gösterildi. Sayılan bütün gerekçelere katılan mevcut yönetim, yağ fabrikası, iplik, boya-basma ve dokuma fabrikaları, çırçır fabrikaları ile 550 dönüm arazi üzerinde kurulu dev bir tesis olan ÇUKOBİRLİK'in böylesine acınacak hale gelmesinde siyasilerin büyük payı olduğunu söyledi. Yönetim gücünü elinde bulunduran siyasilerin kurumu hep 'arpalık' olarak gördüğünü vurgulayan ÇUKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Hamza Öztürk ve Genel Müdür Yakup Şahin'in verdiği bilgiler halka fatura edilen hortumun boyutunu gösteriyor. Şahin ve Öztürk, en ihtişamlı günlerinde bile ancak 3 bin 4 bin kişinin istihdam edilebileceği kuruma 8 bine varan işçi alındığını, modern işletme anlayışlarında olması gereken verimlilik ve karlılığın hep göz ardı edildiğini bildirdiler. Hep zarar eder gösterilen kuruma sağlanan devlet desteği ise Türkiye'nin İMF ve Dünya Bankası'ndan alabilmek için uğraştığı rakamların bile altında. Kuruma Hazine'den yapılan devlet desteği 1986-1990 arasında 225 milyon dolar. 1991-1995 arası ise 690 milyon dolar. Her iki döneme ait toplam destek miktarı 915 milyon dolar. Yönetim Kurulu Başkanı Hamza Öztürk "Hep bunlar zararı kapatmak için alınmış. Ama bir tek kuruş geri ödenmemiş. Nereye harcandığı, nasıl harcandığı ise tam olarak bilinmiyor" diye konuştu.

Böyle bir dönemin ardından yaşanan mali kriz devam ederken İMF ve Dünya Bankası'nın tavsiyeleri ile 2000 yılında çıkarılan 4572 sayılı kanun çerçevesinde birliklerin tasfiyesi gündeme geldi. Birlik borçları yeniden yapılandırıldı, Dünya Bankası'ndan sağlanan kredi ile tazminatlar ödenip işçiler evlerine gönderildi. Fabrika bacaları bir bir söndürüldü. Elde, biri Ceyhan'da diğeri Adana merkezde iki yağ fabrikası kaldı. 400 kadar işçi ücretsiz izine gönderildi. Yaprak gibi dökülen kurum, 2.2 trilyon lira gayrimenkul sattı. Çukurova'nın en yüksek binası olan 18 katlı Genel Müdürlük binası dahil satışlar sürüyor. Dün gerçekleştirilen ihalede ise Boya-Basma, İplik ve Dokuma fabrikalarındaki tüm tezgahlar, ekipmanlar 9.5 milyon dolara Pakistanlı bir firmaya satışa çıkarıldı.
Yönetim Kurulu Başkanı Hamza Öztürk, "Sadece Adana'da bankalarda yatan 1 milyar dolar mevduat hesabı var. Yerli üreticiler, bürokrasi, devlet sesinizi duymadı mı " şeklindeki soruya şöyle cevap verdi:

"Çığlığımızı duymamaları mümkün mü? Bu tesisler zarar ediyor dedik. Halen işletilse yılda 20 trilyon lira zarar eder. Sanayi Bakanı Ali Coşkun'a bile söyledik. Burayı kapatmayalım. Gelin tapusu ile birlikte size devredelim. Siz işletin; yeter ki istihdam sürsün, üretim devam etsin; bacalar sönmesin dedik. Ama maalesef olumlu cevap alamadık. Bugün tezgahlarını satmak için ihale ettiğimiz 3 fabrikayı işletmek üzere ücretsiz kiraya vereceğimizi ilan ettik; yine talipli çıkmadı. Sendikaya teklif götürdük. 5 bin ton pamuk ile birlikte verelim dedik; onlar da talip olmadı. Bütün bunları, işin sosyal boyutunu düşünerek söyledik. Ama bir tek kimse çıkmadı"

Hamza Öztürk, 3 fabrikanın makine ve ekipmanlarının satışını öngören ve en yüksek teklifi Pakistanlı World United Trading adlı firmanın verdiği ihaleden sonra bile Sanayi Bakanlığı'na çağrısını yineledi:

"Bu saatten sonra bile teklifimiz geçerli. Beni ipe götürseler yine veririm. Yeterki üretim olsun; istihdam devam etsin. Gelin çalıştırın, kazanın, kazandırın"

En Çok Aranan Haberler