HABER

Bu açıklama davanın seyrini değiştirebilir: Başkanlar kral değildir!

ABD'de bir yargıç Beyaz Saray çalışanlarının da Kongre önünde ifade vermesi gerektiğine hükmetti.

Bu açıklama davanın seyrini değiştirebilir: Başkanlar kral değildir!

Federal yargıç Ketanji Brown Jackson, Beyaz Saray'ın yüksek rütbeli bir yetkili olmasından ötürü dokunulmazlığı olduğunu öne sürmesine rağmen eski hukuk danışmanı Don McGahn'ın ABD Başkanı Donald Trump'ın azil süreci kapsamında ifade vermesi gerektiğine karar verdi.

Bu karar Trump'ın Kongre ile mücadelesinde Beyaz Saray aleyhine darbe vuran bir karar oldu.

Böylece McGahn gibi önemli bir tanığın ifade vermesi sağlanacak; bu süreçte başka kritik isimlerin de konuşmasının önü açılmış olacak.

Trump ve yönetimi, azil süreci ve Demokratların yürüttüğü diğer soruşturmalar kapsamında işbirliği yapmaktan kaçınıyor; aynı zamanda Beyaz Saray çalışanlarına da mahkeme celplerine uymamaları yönünde salık veriyordu.

Kararını açıkladığı 120 sayfalık metinde kimsenin 'hukukun üstünde olmadığını' vurgulayan Yargıç Jackson, yürütme organı yetkililerinin Kongre'nin zorunlu süreçlerinden muaf olmadığını söyledi.

Jackson, "başkanların kral olmadığını" ifade ederek Trump'ın, danışmanlarını Kongre'de ifade vermelerini engelleme yetkisine sahip olmadığını söyledi.

ABD Adalet Bakanlığı, Reuters haber ajansına bu kararı temyize götüreceklerini söyledi.

McGahn, daha önce Kongre'nin ifade vermesi için yaptığı çağrıya direnerek oturuma gelmemişti.

McGahn'ın 2016 yılında düzenlenen ABD başkanlık seçimlerine Rusya'nın müdahale edip etmediğine dair ifade vermesi istenmişti.

MAYIS AYINDA İFADEYE ÇAĞRILMIŞTI

Ekim 2018'de danışmanlık görevinden ayrılan McGahn, bu yılın Mayıs ayında ABD Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu tarafından, eski FBI başkanı ve özel yetkili savcı Robert Mueller'in soruşturması kapsamında ifade vermeye çağrılmıştı.

Mueller'ın yürüttüğü soruşturma artık kapanmış olsa da Demokratlar, Trump'ın Mueller'ın soruşturmadan çekilmesi için uğraşıp uğraşmadığını öğrenmek, bunun için de McGahn'ın ifadesine başvurmak istiyor.

Böylece Trump'a karşı azil sürecinde adaletin engellenmesi kozuna sahip olabileceklerini düşünüyorlar.

Azil süreci soruşturmasında Trump, Demokrat Parti'nin başkan aday adaylarından Joe Biden ve Ukraynalı gaz şirketi Burisma'yla iş yapan oğlu Hunter Biden hakkındaki ispatlanmamış yolsuzluk iddiaları konusunda Ukrayna'ya baskı yapmakla suçlanıyor.

Suçlamaları reddeden Trump, azil soruşturmasını bir "cadı avı" diye tanımlıyor.

AZİL SORUŞTURMASI NEDEN BAŞLADI?

Soruşturmanın merkezinde, Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky arasında 25 Temmuz'da yapılan bir telefon görüşmesi var.

Telefon konuşmasının zabıtları, Trump'ın Zelensky'den, Joe Biden ve oğlu Hunter Biden hakkındaki ispatlanmamış yolsuzluk iddialarını soruşturmasını istediğini gösteriyor.

AZİL SÜRECİ

Azil, Kongre'nin bir başkanı görevden alabildiği iki aşamalı bir siyasi sürecin ilk ayağı.

Temsilciler Meclisi, azil maddelerini geçirirse, Senato bir yargılama yapmak zorunda.

Senato'daki oylamada başkanın hüküm giyebilmesi için üçte ikilik bir çoğunluk gerekiyor. Ancak
Cumhuriyetçiler Senato'da çoğunluğu elinde tuttuğundan bu pek olası değil.

Tarihte sadece iki ABD başkanı, Bill Clinton ve Andrew Johnson azil soruşturması geçirdi ancak hiçbiri görevden alınmadı.

Başkan Richard Nixon ise Watergate Skandalı sonrası, azledilip görevden uzaklaştırılmadan önce istifa etmişti.

En Çok Aranan Haberler