ABD Kongresi eski üyesi, Avrasya ve Ortadoğu uzmanı Michael McMahon, ABD’nin dış siyasetini yerel siyasi çıkarlar ve lobilerin belirlediğini söyledi.
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü ve Haydar Aliyev Vakfı Türkiye Temsilciliği'nin ortaklaşa düzenledikleri ‘3. Uluslararası İlişkiler Konferansı’ Rektörlük A salonunda başladı. ‘Enerji Güvenliği ve Kafkaslarda Bölgesel Sorunlar’ başlığı ile hazırlanan konferans alanında uzman birçok katılımcıyı buluşturdu.
Açılış konuşmaları ile başlayan konferans, oturumlarla devam etti. Uludağ Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı, enerji güvenliği ve Kafkaslar'da bölgesel sorunların birbiri ile doğrudan ilişkili olduğunun belirtti. Prof. Dr. Arı, “Bölgesel istikrar veya istikrarsızlık enerji konusunu doğrudan ilgilendirmekte. Bu sorunların enerji güvenliğinin makul fiyatlarla arz ülkelerden tüketici ülkelere iletilmesi sorunu enerji güvenliği sorunudur. Bu konuda hırsızlık, sabotaj, terör eylemleri bölgesel çatışmalar ve bölge için sınır ve benzeri çatışmalar enerji güvenliğini doğrudan ilgilendiren konulardır.” dedi.
Bölgedeki bu tip sorunların giderilmesinin enerjinin doğrudan diğer ülkelere aktarılmasını sağlayacağını aktaran Prof. Dr. Tayyar Arı, “Bu bölgedeki enerji rezervi dünya enerji rezervinin yüzde 80’ini barındırmakta. Bu kaynakların dünya pazarlarına ulaştırılmasına Türkiye çok önemli bir ülke. Bu günkü programın bu ve buna benzer konularda üretici fikirlerin ortayla konması adına verimli geçeceğine inanıyorum.” şeklinde konuştu.
“İÇİMDEN GEÇEN BU PROGRAMIN BAĞIMSIZ KARABAĞ’DA YAPILMASIDIR”
Haydar Aliyev Vakfı Türkiye Temsilciliği Müdürü Samir Jafarov ise kendilerine üçüncü kez bize kucak açan Uludağ Üniversitesi'ne teşekkür ederek başladığı konuşmasında, “Biz bu konferansı üçüncü kez geçekleştiriyoruz. Bu nedenle Ulu Önder Haydar Aliyev’in ne kadar değer verildiğini göstermesi adına bu program çok önemli. Haydar Aliyev, bölgedeki enerji güvenliğine büyük önem vermekte idi. Ermenistan tarafından Azerbaycan’a karşı yürütülen tecavüz ve işgal politikası bu konuda yaşanan sıkıntılardan biridir. İçimden geçen en büyük arzulardan biride bir gün azat edilmiş Karabağ topraklarında gerçekleştirilmesidir.” şeklinde konuştu.
İİBF Dekanı Prof. Dr. İsmail Efil ise Avrupa ile Asya’yı birbirinden ayıran bir sınır bölgesi olan Kafkasya’nın dünya politikası ve Türk-İslam tarihi açısından da çok önemi bir olduğunu aktardı.
Prof. Dr. Efil, tarihte Asya’dan Avrupa’ya yapılan tüm askeri müdahalelerin Kafkasya üzerinden yapıldığını dikkat çekti. Efil, “Tarihin en eski dönemlerinden itibaren Kafkasya’ya hakim olan devletler doğu ve batı medeniyetlerini bağlayan birer köprü haline gelmiştir. Kafkasya, orta ve doğu Avrupa ile batı Avrupa arasında ticari ilişkileri de sağlamakta. Bütün bunlar tarih boyunca çok değişik milletlerin işgaline uğramasına neden olmuştur.” diye konuştu.
Kafkasya’nın her zaman büyük güçler için bir rekabet ve çatışma ortamı olduğunu ifade eden Efil, şöyle konuştu: “Bu durumunu tek istisnası Osmanlı dönemidir. Osmanlı siyasi anlayışını bölgeye hakim oluğu dönemde etnik yapıda bir sorun olmamıştır. Bu bakımdan bölgenin Türk tarihinde de çok farklı bir yeri vardır. Bu gün ise bölge her bakımdan doğal bir geçiş yolu olması nedeni ile gündeme gelmekte. Kafkasya kürk ve ipekyolu ticaretinin ana güzergahı idi. Bu devirde ise petrol ve doğalgaz bunların yerini almıştır. Enerjinin dünyada önemli bir yer alması nedeni iye Kafkasya’nın önemi daha da atmıştır. Kafkasya’nın petrol ve doğalgaz havzası olmasının yanında önemli bir geçiş noktası olması buranın önemini daha da artırmıştır.”
UÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek de konferansta Kafkasya’daki sorunlar ve enerji güvenliğinin tartışılacağına değindi. Prof. Dr. Dilek, “Bu toplantının bölge güvenliği ve kardeşliğine fırsat oluşturmasını temenni ediyorum.” dedi.
"ABD’NİN SİYASETİNİ YEREL SİYASET BELİRLİYOR”
ABD Kongresi eski üyesi, Avrasya ve Ortadoğu uzmanı Michael McMahon, Bursa’da özellikle İskender kebabını çok beğendiğini belirterek başladığı konuşmasında, ABD’nin dış siyasetini de yerel siyasi çıkarların belirlediğini dile getirdi.
Amerikan politikasının her zaman ABD’nin ulusal çıkarlarına yönelik oluşturulmadığı endişesini taşıdığını belirten Michael McMahon, "Uluslararası ilişkiler konusunda çalışan bilim adamlarının çoğu bilgisi olmasına rağmen bunu uygulayacak alan bulamamakta. Burada her zaman yerel siyasete hizmet ediyoruz. Çünkü belli bölgelerden seçiliyoruz. Kongreye seçildiğim zaman ise biraz şaşırdım, yerel siyasetin ne kadar belirleyici olduğunu gördüm. Kararlara baktığımızda da sözde Ermeni soykırımı kararlarında da yerel çıkarların uluslararası çıkarların önüne geçtiğini gördüm.”
Şu anda Amerika devletinin Azerbaycan’da halen bir büyükelçisinin bulunmadığına dikkat çeken Michael McMahon, şöyle devam etti: “Dünyadaki şuan en önemli konulardan bir tanesidir. Daha öncede söylediğim gibi senatör Azerbaycan büyükelçisinin randevusunu iptal etti. Obama ile görüşecek bir kişi idi. Azerbaycan ve Kafkasya önemli bir yerdir. Burada yaşayan kişilerinde demokratik değerlere bağlı olduğunu görüyoruz. ABD’nin şuanda Azerbaycan’da bir büyükelçisinin olmaması yerel siyasetten kaynaklamakta. Bu nedenle ben işin arkasındaki gizeme baktığımda ABD’deki siyasetin temelinde yerel siyasetin yatmakta olduğunu görüyoruz.”
"ABD'NİN HALEN AZERBAYCAN'DA BÜYÜKELÇİSİ YOK"
ABD’nin uluslararası siyasette de Barak Obama’nın Azerbaycan’a bir büyükelçi atamak istediğini anlatan McMahon, “Sayın Obama’nın Amerika’nın gaz ve petrol rezervlerin etkin bir şekilde kullanmak üzere politika üretmekte. Kafkasya’da enerji politikası hepsini kapsamakta. Enerjinin taşınması adına birden fazla tercih var. Boru hattı ise en iyi yoldur. Amerika bunu güvenlik açısından değerlendirmekte. Kafkasya’daki enerji rezervlerinin Avrupa’ya güvenli bir şekilde aktarılması gerekmekte.” ifadesini kullandı.
Amerikan politikasının buradaki protokollere bağlı kalarak bu soruna bir çözüm bulmak üzere yürütüldüğünü anlatan McMahon, şunları söyledi: “Kafkasya’daki karşımıza çıkan bu sermaye duvarında gerçeklikler bazen yerel politikalar nedeniyle karşımıza çıkan sorunlar nedeniyle biraz bulanmakta. Amerika’da bulunan lobilerde bu politikaları bulandırmakta. Bu da ABD ve dostlarının tercih ettiği işlerde olayların gerçekleşmesini zorlaştırıyor. Bu durum Azerbaycan’ın daha da gelişmesi için Karabağ’da da olay problemler bunun önüne geçmekte. Obama yönetiminin özellikle bu problemleri ortadan aldırmak için ciddi adımlar atmasından da memnunum.”
Michael McMahon, bu bölgedeki gelişmelerin İsrail güvenliğini de doğudan etkilediğini belirterek, “Özellike İran’ın nükleer savaş dağıtım sistemi yeterliliğine sahip olasının kesinlikle kabul edilemez olduğunu Başkan Obama da belirtmişti. Buradaki yapacağımız en iyi iş bu noktaya gelmemesi. Avrupa’da buradaki yaptırımlarını artırdı. Bu yaptırımların ne anlama geldiğine iyi bakmak lazım. Sonuç olarak kimse İsrail’in İran’a saldırmasını istemez. Ama İran’ın da burada ki nükleer çalışmalarını azaltması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Birinci Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Akademik Arif Haşimov ise Haydar Aliyev’in Kafkasa’daki siyasetin en önemli belirleyicisinin enerji olduğunun bilinciyle hareket ettiğini dile getirdi. Bu nedenle Azerbaycan'ın enerji güvenliği için çok önemli bir ülke olduğunu söyleyen Haşimov, güvenlik konusunun Türkiye için de taşıdığı öneme dikkat çekti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz