ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), 82'nci Hava İndirme Tümeninin bulunduğu Fort Bragg ve 10'uncu Dağcı Tümeni'nin bulunduğu Fort Drum kışlalarından yaklaşık 1600 askeri tedbir amaçlı Washington bölgesinde konuşlandırdığını duyurdu.
Pentagon Sözcüsü Jonathan Hoffman konuyla ilgili açıklamasında, Savunma Bakanı Mark Esper'in 82'nci Hava İndirme Tümenine bağlı Acil Müdahale Tugayının 504'üncü Görev Gücü Taburunu başkent bölgesine konuşlandırma talimatı verdiğini belirtti.
Hoffman, Kuzey Saha Komutanlığı'nın ise yine Fort Bragg'dan 16'ncı Askeri Polis Tugayını ve Fort Drum'daki 91'inci Askeri Polis Taburunu Washington bölgesine sevk ettiğini bildirdi.
Sözcü, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Muvazzaf askeri unsurlar Ulusal Başkent Bölgesine konuşlandırıldılar ancak Washington DC'nin içinde değiller. Teyakkuz halindeler ama 10. Madde (Ordu Kanunu) altında görevliler, sivil otoritelerin operasyonlarına katılmıyorlar. Fort Bragg ve Fort Drum'dan sevk edilen askerlerin sayısı yaklaşık 1600'dür."
82'nci Hava İndirme Tümeni Acil Müdahale Tugayı daha önce ABD'nin İran ile Irak'ta yaşadığı gerilimler üzerine Irak'a sevk edilmişti.
ABD'nin Minnesota eyaletinde siyahi George Floyd'un gözaltına alınırken öldürülmesi üzerine başlayan olaylar devam ediyor.
Ülkenin birçok eyaletinde yağma ve şiddet olaylarının tırmanması üzerine ABD Başkanı Donald Trump, askeri güç kullanma tehdidinde bulunmuştu.
ABD Ulusal Muhafızlar Bürosu, önceki akşam başkent Washington DC'de 1300 ulusal muhafızın görev yaptığını ve dün akşam itibarıyla birçok eyaletten 1500 muhafızın daha kente intikal ettiğini açıklamıştı
Ülkede dün akşamdan itibaren 100 bin Ulusal Muhafız aktif hale getirilerek valilerin emrine verililmişti.
ABD'nin başkenti Washington DC'de, siyahi Amerikalı George Floyd'un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesine yönelik düzenlenen gösteriler, büyük katılımlara rağmen önceki günlerdekilere kıyasla daha "barışçıl" geçti.
Floyd'un polis şiddeti sonucu ölümüne karşı Washington DC'de düzenlenen ve son günlerde şiddet eylemlerine dönüşen protestolar, bugün daha sakin bir ortamda yapıldı.
Beyaz Saray ve çevresinde polis, FBI, Ulusal Muhafızlar ve Gizli Servis geniş güvenlik önlemleri alırken, Beyaz Saray önündeki Lafayette Park da göstericilerin girmemesi izin uzun demir çitlerle kapatıldı.
Beyaz Saray etrafına konuşlanan yüzlerce polisin yanı sıra çok sayıda askeri polis ve Ulusal Muhafızın da yolları kapatması dikkati çekti.
Öğleden sonra Beyaz Saray çevresinde toplanmaya başlayan göstericiler, bir süre oturarak eylem yaptı.
Yaklaşık 15 bin kişi, Floyd'un ölümüne ve ülkedeki polis şiddetine karşı sloganlar atarken, gösterilere katılımın diğer günlere kıyasla daha fazla olması göze çarptı.
Protestolar ise pazar ve pazartesi akşamlarına nazaran daha barışçıl ortamda geçti. Zaman zaman göstericiler ve güvenlik güçleri arasında arbede yaşanıp, güvenlik güçleri göstericilere biber gazıyla müdahale etse de büyük çaplı bir müdahale olmadı.
Gösteriler, kentte sokağa çıkma yasağının başladığı saat 19.00'dan sonra da devam ederken, bir grup protestocu Beyaz Saray'dan Kongre binasına yürüdü.
Kongre binası önünde de bir süre eylem yapan protestocular, daha sonra Beyaz Saray önündeki Lafayette Park'a döndü. Göstericilerin büyük bölümü geç saatlerde Beyaz Saray önünden ayrıldı.
ABD'nin başkenti Washington'da önceki gece askeri helikopterlerin protestocuların üzerinden alçak uçuş yapmasına ilişkin soruşturma başlatıldı.
Washington DC Ulusal Muhafızlar Birliği'nden yapılan açıklamada, "DC Ulusal Muhafızlar Komutanı 1 Haziran'daki helikopter uçuşlarımıza yönelik soruşturma başlatılması talimatı verdi. Bizim önceliğimiz sivil makamlara destek veren muhafızlarımızın güvenliğidir. Vatandaşlarımızın güvenliğini ve onların protesto haklarını korumaya adanmışız" ifadesi yer aldı.
Soruşturmanın nedenine ilişkin ayrıntılı bilgi verilmedi. Önceki akşam Washington DC üzerinde askeri helikopterler alçak uçuş yapmış ve bu bir güç gösterisi olarak yorumlanmıştı.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi, elinde İncil'le düzenlediği basın toplantısında, ABD Başkanı Donald Trump'a, ülkedeki protestoculara karşı tonunu yumuşatma çağrısı yapmıştı
Trump'ın dün Beyaz Saray'dan elinde İncil'le çıkıp, yerleşkenin karşısındaki St.Johns Kilisesi'ne yürüyerek göstericilere mesaj vermesi ve güzergah üzerindeki göstericilerin polisin sert müdahalesiyle dağıtılması hala tartışılıyor.
Ülkede Trump'a en muhalif isimlerden biri olarak öne çıkan Pelosi, bugünkü basın toplantısına, elinde İncil ile çıkarak Trump'a mesaj verdi.
Pelosi, siyahi George Floyd'un polis şiddetiyle ölmesini protesto edenlere karşı Trump'a "tonunu yumuşat" çağrısında bulunurken, "ABD Başkanının, kendisinden öncekilerin yolunu takip ederek olayları çözen bir lider olmasını, yangına körükle gitmemesini diliyoruz" ifadesini kullandı.
Elindeki İncil'i havaya kaldıran Pelosi, Trump'ı ülkedeki ırk, parti, din ve bölge farklılıklarını ortadan kaldıracak adımlar atmaya çağırdı.
Beyaz Saray önündeki protestocuların, Trump'ın yerleşkeden çıkmasından önce dağıtılmasına ise Pelosi, "Beyaz Saray önündeki barışçıl protestocular darbedildi. Bazı insanlar Beyaz Saray'dan çıktı ve Trump'ın geçmesi için oradaki insanları darbetti. Bu ne demek? Ülkemizde buna yer yok." sözleriyle tepki gösterdi.
Trump dün Beyaz Saray'da yaptığı konuşmanın ardından, elinde İncil'le kabinesinden bazı üyelerle yürüyerek Washington DC'de bir önceki akşam bir grup protestocu tarafından kundaklanmaya çalışılan Beyaz Saray yakınlarındaki yaklaşık 200 yıllık tarihe sahip St. Johns Kilisesi'ne gitmişti.
Kilisenin içine girmeyip elindeki İncil'i havaya kaldırarak kilisenin önünde konuşan Trump, "Biz dünyadaki en harika ülkeyiz ve bu ülkeyi her zaman güvende tutacağız." ifadesini kullanmıştı.
Trump, yanındaki kişilerle kilisenin önünde basın mensuplarına poz verdikten sonra geniş güvenlik önlemleri altında Beyaz Saray'a yürüyerek dönmüştü.
Ülkedeki bazı din adamları ve siyasetçiler Trump'ın bu hareketine tepki göstermiş, yol üzerindeki protestocuların ses bombası ve biber gazıyla dağıtılması da tepki çekmişti.
46 yaşındaki George Floyd, 25 Mayıs'ta dolandırıcılık şüphesiyle Minneapolis’te gözaltına alınırken bir polisin uzun süre ensesine diziyle basması nedeniyle dakikalarca "Nefes alamıyorum" diye yalvarmıştı.
Floyd'un, olay yerine gelen acil sağlık ekiplerince kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği açıklanmış, yoldan geçenlerin cep telefonlarıyla kaydettiği görüntüler sosyal medyada büyük tepki toplamıştı.
Görüntüler, ülkede siyahilere yönelik polis şiddeti tartışmalarını tekrar alevlendirmiş ve Minneapolis başta olmak üzere, birçok şehirde protestolara yol açmıştı.
Ülke genelindeki protestoların şiddet olaylarına ve yağmalara dönüşmesi nedeniyle birçok şehirde "sokağa çıkma yasağı" ilan edilmiş, Ulusal Muhafızlar görevlendirilmişti.