ABD Başkanı Trump Cuma sabahı devam eden oy sayımına dair konuşmasında birden fazla usulsüzlük yapıldığını öne sürdü fakat bunlara tek bir kanıt bile sunmadı.
Bu iddialardan öne çıkanları inceledik.
Nisan ayından bu yana Trump, postayla kullanılan oyları tartışmaya açan, usulsüzlük veya "hırsızlığa" yol açacağını öne süren 70'ten fazla tweet paylaştı.
Fakat sistemin yozlaşmış olduğuna dair bir kanıt yok.
Oylarda hile yapma, ABD seçimlerinde nadiren görülen bir durum. 2017'de Brennan Center for Justice adlı düşünce kuruluşunun yaptığı bir araştırma, oyların yüzde 0.00009'undan daha azında hile yapıldığını ortaya koymuştu.
Bu seçimde de durumun değiştiğini düşünmemize yol açacak bir veri yok.
Kayıtlı olduğu Florida'da yaşamayan Trump'ın kendisi de bir zamanlar postayla oy kullanmıştı.
Başka yerde yaşama durumunda postayla oy kullanma hakkını savunan Trump, diğer koşullarda postayla oy kullanılmasına karşı çıkıyor.
Dokuz eyalet ve Washington DC'de seçmenlere başvuruda bulunmalarına gerek kalmadan oy pusulası gönderildi. Bu eyaletlerden beşi, bu uygulamayı koronavirüs salgını nedeniyle yaptı.
Fakat bu eyaletlerden sekizi, şu an çekişmenin yaşandığı eyaletlerden biri değil.
Mektupla oy kullanmanın tüm yolları, belli denetimlerden geçiyor. Yetkililer oy pusulalarının, seçmenin kayıtlı adresinden mi gönderildiğini kontrol ediyor.
Ayrıca mektup zarflarında seçmenin imzası isteniyor.
Postayla oy kullanmak uzun yıllardır seçimlerde kullanılan bir yöntem.
Trump: "Postayla kullanılan oylar**da bir adayın daha çok çıkması inanılmaz."**
Trump, postayla oy kullanma uygulamasını yayma planını eleştirdi ve bunun "büyük sahtekarlığa" yol açtığını öne sürdü.
Trump bu nedenle seçmenlerinden sandığa gidip oy vermelerini talep etti.
Oy sayımında da seçmenlerinin Trump'ı dinlediği anlaşılıyor. Bu nedenle sandıklarda kullanılan oylarda Trump seçmenlerinin oranı, postayla gönderilenlerde de Biden'ınki daha fazla çıktı.
Sayımların henüz bitmediği Pennsylvania eyaletinde postayla gönderilen 2,5 milyondan fazla oyun içinde her üç Biden oyuna karşı bir Trump oyu yer aldığı tahmin ediliyor.
Bu doğru değil.
State Farm Arena'da patlayan bir boru, mektupla gönderilen oyların tasnif edildiği bir odayı etkiledi.
"Hepsinde" böyle bir durum olduğu doğru değil.
Çekişmenin devam ettiği Georgia'da vali, senato ve temsilciler meclisi Cumhuriyetçilerin kontrolünde.
Eyalette seçimden sorumlu en yetkili kişi olan Brad Raffensperger de bir Cumhuriyetçi.
Trump 2018'de aşağıdaki tweet ile ona desteğini açıklamıştı.
https://twitter.com/realDonaldTrump/status/1067151248040824833
Nevada'da da aynı pozisyondaki kişi bir Cumhuriyetçi.
Donald Trump sürekli sayım gözetmenlerinden bahsediyor.
Sayılan oyların işlenişini gözlemleyen bu kişiler, seçimin şeffaf bir şekilde gerçekleşmesini sağlıyor.
Çoğu eyalette bu görevlilere izin veriliyor. Fakat bu kişilerin seçim gününden önce kayıt yaptırması gerekiyor. Genelde bir aday adına gözlemcilik yapmaları gerekiyor fakat kurallar eyaletten eyalete değişebiliyor.
Oy sayım merkezlerinde kaç gözlemci bulunabileceği, mekanın boyutuna göre değişiyor.
Bazı bölgelerde koronavirüs nedeniyle normalden daha az gözlemciye izin verildi.
Philadelphia'da belgeli bir gözlemcinin seçim merkezine alınmadığına dair videolar sosyal medyada yayıldı.
Bunun yanlışlıkla yapıldığı ve bir süre sonra bu kişinin merkeze girmesine izin verildiği ortaya çıktı.
Trump seçim gününden sonra gelen mektupla ulaşan oyların yasadışı olduğunu öne sürdü.
Fakat ABD'deki eyaletlerin yaklaşık yarısında, 3 Kasım'dan önce gönderilmiş olma şartıyla, geç gelen oylar sayılabiliyor.
Şu an çekişmenin yaşandığı Pennsylvania, Nevada ve Kuzey Carolina için de bu durum geçerli.
Oyların hangi tarihe kadar sayılacağına dair kurallar eyaletten eyalete değişiyor.
Georgia ve Arizona ise seçim gününden sonra gelen oyları kabul etmiyor.
Trump Pennsylvania'da geç gelen oyların "hiçbir kontrolden geçmeden" sayıldığını öne sürüyor.
Eyaletteki Yüksek Mahkeme geç gelen oyların "seçim gününden sonra gönderildiğine dair bir ibare olmaması durumunda" sayılmasına karar vermişti.
Fakat bu oylar, Trump'ın söylediğinin aksine, bir dizi denetimden geçtikten sonra kabul ediliyor.
Trump'ın bahsettiği yer, seçimin çekişmeli geçtiği Michigan eyaletindeki Detroit'teki TFC Center.
Çarşamba günü gözlemciler engellendiklerini söylemiş ve kaotik sahneler yaşanmıştı.
Eyaletin başsavcısı konuyla ilgili yaptığı açıklamada "Tüm pencereleri değil bazı pencereleri kapattık çünkü çalışanlar bazı gözlemcilerin fotoğraf ve video çektiğini söyleyerek güvenliklerinden endişe ettiklerini belirtti" demişti.
Bu merkezin içinde halihazırda iki partiden de yüzlerce gözlemci vardı. Yetkililer kapasite dolduğu için dışardakilerin girişine izin verilmediğini belirtti.