ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Antony John Blinken, DAEŞ'le mücadelede Türkiye'nin önemli bir ortak olduğunu belirterek, iki ülkenin bu konuda yakın iş birliği içinde olduğunu ve bunun derinleştirilmesi konusunda hemen her gün temasta bulunduklarını söyledi.
Blinken, 2. Dünya Savaşı'nın 70 yıl dönümü vesilesiyle düzenlediği telekonferansta savaşın sonucunda ortaya çıkan ortak kurumlar, ortaklıklar ve modern Trans-Atlantik ilişkisini ele aldı, basın mensuplarının çeşitli konulardaki sorularına cevap verdi.
2. Dünya Savaşı'nın dünyanın gördüğü en yıkıcı savaş olduğunu belirten Blinken, savaş sonucunda Avrupa yıkıntıya dönerken milyonlarca insanın da canından olduğuna değindi.
Savaşın, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve her bir bireyin onuruna saygıyı esas alan Trans-Atlantik toplumunun oluşumu gibi yeni bir başlangıçları da beraberinde getirdiğini ifade eden Blinken, daha güvenli, müreffeh ve bağımsız dünya inşa etme hedefinde olan Trans-Atlantik toplumunun bugün her zamankinden daha canlı olduğunu kaydetti.
Blinken, telekonferansın son bölümünde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Suriyeli muhaliflerin eğitilmesiyle ilgili "ABD ve Türkiye arasında görüş ayrılığı yaşandığı ve eğit-donat programının yakın zamanda başlamayacağıyla" ilgili haberlerin sorulması üzerine Blinken,ABD ordusu ve müttefik güçlerin halihazırda Suriyeli muhalifleri eğitmeye başlamış olduğunu söyledi.
Eğit-donat programında eğitim safhasının oldukça önemli olduğuna dikkati çeken Blinken, programın, Suriyeli muhaliflerin DAEŞ saldırılarına karşı kendilerini koruyabilmelerini artırmayı, muhaliflerin kontrollerindeki bölgelerin güvenliğinin sağlanmasını, ABD'yi, dostlarını, müttefiklerini ve Suriye hallkını teröristlerden gelecek tehditlere karşı korumayı ve Suriye'deki anlaşmazlığın müzakereyle çözülmesi konusunda şartların oluşmasını sağlamayı amaçladığını belirtti.
DAEŞ tehlikesinin bölgede oluşturduğu tehlikenin uluslararası toplum tarafından tanındığını aktaran Blinken, eğit-donat programının DAEŞ'e karşı yürütülecek çabalarda hayati bir unsur olduğunu dile getirdi. Uluslararası koalisyonun DAEŞ'e karşı yürüttüğü mücadeleye 70 ülkenin destek verdiğine işaret eden Blinken, "Türkiye bu çabalarda önemli bir ortak. DAEŞ kaynaklı tehditlerle mücadelede çok yakın iş birliği görüyoruz. Bu iş birliği halihazırda zaten güçlü ve bunu nasıl daha derinleştirebileceğimiz konusunda da neredeyse hemen her gün temas içindeyiz" diye konuştu.
Blinken, konuşmasında Rusya'nın Ukrayna'nın doğusundaki eylemlerine de değindi. Rusya'nın sadece bir ülkenin sınırını ihlal etmekle kalmadığını, Trans-Atlatik ortaklığının temelini oluşturan esasları ve inşa edilmeye çalışılan dünya düzenini de tehlikeye attığını anlatan Blinken, "Bağımsız bir ülkenin sınırları ve toprak bütünlüğü güçle değiştirilmez" ifadesini kullandı.
Demokrasilerde ülkenin geleceğini belirlemenin vatandaşlara ait olduğunu kaydeden Blinken, tarihte kalmış dil temelli ulusçuluğunun yeniden diriltilmemesi gerektiğini vurguladı, uluslararası kamuoyunun tüm üyeleri için ortak kuralların geçerliği olduğunu, bu kurallara uymayanların sonuçlarına da katlanmaları gerektiğini ifade etti. (AA)