Görüşmeden sonra yapılan açıklamalarda iki liderin, kimyasal silah saldırısından Esad rejiminin sorumlu olduğu konusunda hiç bir kuşkuları bulunmadığı vurgulandı.
Londra'da bugün yerel saatle öğle üzeri başlayacak Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısı ve müdahale konusundaki önerinin yarın İngiltere parlamentosunun onayına sunulması öncesinde iki müttefik ülke liderinin görüş alışverişinde bulunduğu anlaşılıyor.
Henüz yapılacak müdahalenin niteliği açıklanmamakla birlikte gerek Beyaz Saray gerekse İngiltere başbakanlığından gelen açıklamalarda, müdahalenin "yalnızca kimyasal silah kullanımına yönelik" olacağı rejim değişikliğinin hedeflenmeyeceği vurgusu yapılıyor.
ABD Başkan yardımcısı Joe Biden da daha önce yaptığı açıklamada, Suriye hükümetinin kendi halkına karşı kimyasal silah kullandığı konusunda hiçbir şüphelerinin olmadığını söylemişti.
Ama ABD, henüz kimyasal saldırıya ilişkin istihbarat raporunu açıklamadı.
Suriye hükümeti, geçen hafta Çarşamba günü Suriye yakınlarında gerçekleşen ve en az 300 kişinin ölümüne yol açan kimyasal silah saldırısını muhalif güçlerin yaptığını söylüyor.
Suriye'nin başlıca müttefikleri Rusya, Çin ve İran askeri müdahaleye şiddetle karşı çıkıyor.
Moskova'dan dün yapılan açıklamada böyle bir müdahalenin "felaketle sonuçlanabileceği" ifadesine yer verildi.
Öte yandan uluslararası piyasalarda Suriye'ye askeri müdahale kaygısı sürüyor. Asya hisse senetleri ikinci gününde de düşmeye devam ederken petrol fiyatları tırmandı.
Bu arada Birleşmiş Milletler'e bağlı silah denetçileri geçen hafta Şam yakınlarında kimyasal saldırı düzenlendiğinden şüphelenilen yerleri ziyaret etmeye bugün devam ediyor.
Heyet, önceki gün üzerilerine ateş açılması üzerine çalışmalarına ara vermişti.
BM'nin Suriye elçisi Lahdar İbrahimi de BBC'ye yaptığı açıklamada ABD'yi denetçilerin çalışmaları tamamlanana kadar beklemesi çağrısında bulunduğunu anlattı.
'Saldırıdan Esad sorumlu'
Bugünkü temas, Başkan Obama ile Başbakan Cameron arasında son bir hafta içinde yapılan ikinci telefon görüşmesiydi.
Londra'da başbakanlıktan yapılan açıklamada "Her iki lider de eldeki bütün bilgiler kimyasal bir saldırının gerçekleştiğini doğruluyor, ki İran Cumhurbaşkanı ve Suriye rejimi dahi bunu kabul ediyor" denildi.
Açıklamaya göre iki lider de saldırıdan Esad yönetiminin sorumlu olduğu konusunda en ufak bir kuşku duymuyor.
İngiltere başbakanlığı Obama ve Cameron'un bu kuvvetli inancını "Rejim güçleri o sırada söz konusu bölgeyi muhaliflerden geri almaya çalışıyordu ve muhalefetin, bu tür bir kimyasal silah saldırısı kapasitesi olduğuna dair hiç bir kanıt yok" diyerek gerekçelendirdi.
İngiltere'de hazırlık
Ulusal Güvenlik Konseyi'nin bugünkü toplantısına ordu ve istihbarat kurmayları ile ilgili bakanlar katılıyor.
İngiltere hükümeti yine bu öğleden sonra yarın olağanüstü oturuma çağırdığı parlamentoya sunacağı, saldırıyı Esad rejiminin gerçekleştirdiğine işaret eden kanıtları içeren önergeyi açıklaması bekleniyor.
Önergede herhangi bir ülkenin kimyasal silah kullanması karşısında "atılabilecek uygun adımlar" vurgusunun öne çıkması bekleniyor ama bir harekat takvimi ya da ayrıntısı içereceği düşünülmüyor.
Suriye 'Kimyasal bahane' diyor
Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, dün bir açıklama yaparak kimyasal silah iddialarının kendilerine saldırmak için bir bahane olarak kullanıldığını söyledi ve Suriye'ye yapılacak bir müdahalenin sadece İsrail'in işine yarayacağını söyledi.
Hükümetine bağlı güçlerin kimyasal silah kullandığı iddialarını "tümüyle" reddeden Dışişleri Bakanı Muallim, "Dünyada hiçbir ülke, kendi halkına karşı en büyük yıkıma yol açacak silahı kullanmaz." dedi.
Muallim, Suriye hükümetinin BM denetçilerinin ülkeye girişi ve korunması konusunda verdiği sözleri yerine getirdiğini de hatırlattı.
İddiaları araştırmak üzere Suriye'ye gelen Birleşmiş Milletler denetçilerinin, isyancıların engel olması nedeniyle, ikinci inceleme bölgesine giremediğini söyleyen Muallim, denetçilere silahlı grupların kontrolündeki bölgeden ateş açıldığını söyledi.
Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü, Şam bölgesinde destek verdiği üç hastanenin saldırının düzenlendiği söylenen Çarşamba sabahı "nörotoksik belirtiler" gösteren 3.600 kadar hastayı tedavi altına aldığını, bunlardan 355'inin öldüğünü bildirmişti.
Suriye'de iki yılı aşkındır süren çatışmalarda 100 bini aşkın kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.