Uluslararası ticarette dolar dışında başka para birimi kullanılmasından hoşnutsuz olan ABD, Türkiye’nin özellikle Çin, Rusya ve Hindistan üçlüsü ile ortak pazar kurmasına engel olmak istiyor. Aynı zamanda FETÖ ile mücadele konusunda yeni delillerin ortaya çıkmasıyla huzursuz olan ABD yönetimi, FETÖ elebaşının iadesi konusunda da köşeye sıkıştı. Türkiye’nin ABD’nin ‘neden’ hedefinde olduğu 7 başlıkta sıralandı. İşte o nedenler:
Türkiye Gazetesi'nden Ebru Karatosun'un haberine göre ABD, dünya üzerinde kurduğu dolar hegomanyası sayesinde karşılıksız para basma, ekonomik manipülasyonlar yapma ve finans sistemini yönetebiliyor. Türkiye, ABD’nin ekonomik manipülasyonlarını sınırlandırmak için birçok ülkeyle yerli para birimi üzerinden ticaret girişiminde bulunuyor. ABD bu durumu kendi çıkarları için bir risk olarak görüyor.
Bazı stratejilere göre, ABD, NATO eli ile Rusya’ya karşı muhtemel bir savaş planı hazırlıyor. ABD, Rusya ile muhtemel savaşta Türkiye’yi cephe ülkesi olarak kullanmak istiyor. Türkiye ise savaşın bölgede oluşturacağı yıkımdan dolayı sorunların diyalogla çözülmesi için çaba harcıyor. ABD ise Türkiye’nin bu süreçte bağımsız hareket etmesinden rahatsız oluyor.
Yine bazı stratejilere göre, ABD uzun süredir İran’a işgal planı yapıyor. Bölgedeki ülkeleri buna göre dizayn etmeye çalışıyor. ABD, İran’la yapacağı muhtemel bir savaşta kendisinden ziyade Türkiye dahil bölge ülkelerinin savaşta yer almasını istiyor.
ABD, Orta Doğu petrolünü bölge ülkelerinden herhangi birine bağlı kalmadan kullanabilmek için faaliyetler yürütüyor. Suriye iç savaşıyla birlikte mevcut enerji koridorlarını çeşitlendirmek için Suriye’nin kuzeyinde bir terör devleti kurma girişiminde bulundu. Bu amaçla Türkiye’nin ABD çıkarları kapsamında hareket etmesini ve kurulacak PKK güdümündeki terör örgütüne ses çıkarmamasını istiyordu.
ABD ve AB son yıllarda ekonomik üstünlüklerini kaybediyor. Bununla birlikte BRICS ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) ekonomik büyüklüğü arttı. BRICS kendi tüzüğünde yeni üye alımıyla alakalı düzenleme yaptı. Bu durumda Türkiye’nin BRICS’e üye olacağı yönünde ABD tarafından yorumlandı. ABD, Türkiye’nin kendi yörüngesinden çıkmasını engellemek için çeşitli bahanelerle Türkiye’yi baskı altına alıp cezalandırmaya çalışıyor.
ABD yönetiminin Kudüs’ü İsrail’in sözde başkenti olarak tanımlamasına en sert tepkiyi Türkiye verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öncülüğü sonrasında toplanan Birleşmiş Milletler ABD’nin Kudüs kararının geri almasına yönelik oylama yaptı.
15 Temmuz darbe girişimini Pensilvanya’da bulunan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in yaptığına dair bugüne kadar binlerce delil iletildi. Her seferinde çeşitli bahaneler üreten ABD yönetimi, Ankara’dan daha somut delillerin iletilmesini istedi. Son olarak, Akıncı’da darbe girişimini yöneten sivil imamlardan Hakan Çiçek’in darbe girişimi sırasında Pensilvanya ile yaptığı görüşme ile Çiçek’in hazırlık toplantılarında FETÖ ininde olduğunu gösteren yeni deliller ABD’yi köşeye sıkıştırdı.
Diğer yandan CIA, 15 Temmuz darbe girişiminde bıraktığı delillerden biri olan Brunson olayını çözmek ve ajanını ABD’ye götürmek istiyor. Brunson’ın 15 Temmuz darbe girişiminde FETÖ ile yakın ilişki kurduğu tespit edilmişti. Brunson’un 15 Temmuz darbe girişimi sonrası cep telefonundan ABD’li askere gönderdiği mesajda, “Sonunda biz kazanacağız” şeklinde mesaj attığı belirlenmişti. Söz konusu durum ise darbe girişiminin arkasında ABD’nin olduğunu kanıtlayan unsurlardan olması ABD yönetimini rahatsız ediyor.
