Belediye Başkanı James Knowles'un Missouri eyaleti valisine daha fazla ulusal muhafız gönderme çağrısı yapmasının ardından Vali Jay Nixon, halen 700 ulusal muhafız askerinin görev yaptığı Ferguson'a bin 500 asker daha gönderdi. Beyaz polis Darren Wilson tarafından vurularak öldürülen 18 yaşındaki Michael Brown'un babası ise sükunet çağrısında bulundu. Önceki gün jüri heyeti polis memurunun yargılanmamasına karar verince, Ferguson'da çıkan gösteriler şiddet olaylarına dönüşmüştü.
Brown'ın anne ve babası, dün Ferguson'da bir kilisede basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına siyah hakları liderlerinden Al Sharpton ve Brown ailesinin avukatları da katıldı. Avukat Benjamin Crump, jüri heyetinin polis memuru Darren Wilson'un yargılanmaması kararıyla sonuçlanan hukuki sürece kesin bir dille karşı olduklarını açıkladı. Crump, sürecin tamamen adaletsiz olduğunu savundu. Darren Wilson'u suçsuz bulan jüri üyeleri 12 kişiden oluşuyor. Bu kişilerden dokuzu beyaz ve kalan üçü siyah Amerikalı üyelerden oluşuyor. Bir karar çıkması için de dokuz üyenin oyu yetiyor. Ayrıca Michael Brown'ın ailesi, önceki gece jüri kararını geç saatlerde açıklayan St. Louis Başsavcısı Robert McCullough'un da polis memuru olan babasının geçmişte siyah biri tarafından vurularak öldürülmesinden dolayı önyargılı hareket edebileceği düşüncesi taşıyor. Avukat Benjamin Crump, Brown ailesinin önceki gece jüri kararının açıklanmasının ardından Ferguson'da yaşanan şiddet ve yağma olaylarını kınadığını bildirdi.
Crump'a, Michael Brown'ın üvey babasının Ferguson'un ateşe verilmesi çağrısı yaptığı video da gösterildi. Bunun üzerine avukat bu tavrı "duygusal” ve "uygunsuz” diye tanımladı, ama ailenin "insani tavır” gösterdiği için kınanmamasını istedi. Siyah hakları eylemcisi Al Sharpton da polisin sorumlu davranma yönündeki mücadelelerinin yeni bir düzeye ulaştığını açıkladı. Michael Brown'ın Ferguson'da yağma edilen ve ateşe verilen binaların külleriyle anılmayacağını vurgulayan Sharpton, ailesinin polis görevlerini tanımlayan ve Amerikan vatandaşlarının korunmasını öngören hükümlere uyulmasını zorunlu kılacak yasa değişikliği üzerinde çalıştığını bildirdi. Avukat Crump da, üzerinde çalıştıkları yasanın gelecekte benzer vakaların daha şeffaf olması açısından, Amerikan polislerinin devriye görevinde kamerayla dolaşma zorunluluğu getireceğini belirtiyor.
Al Sharpton da ayrıca kendisi ve önde gelen medeni haklar liderlerinin bir strateji belirlemek üzere gelecek hafta Washington'da toplanacağını bildirdi. Bu strateji çerçevesinde yeni gösteriler, yasama çalışmaları ve ekonomik boykotlar gibi adımlar düşünülüyor. Jüri üyesinin kararının geç saatte açıklanmasının ardından itibaren Ferguson sokaklarında büyük şiddet olayları çıktı. Çok sayıda işyeri yağmalandı, birçok araba ve bina ateşe verildi. Polis en az 61 kişiyi gözaltına aldı, ancak ciddi bir yaralanma olayı yaşanmadı. Amerikalılar da bir ırkçılık tartışmasına dönen hukuki süreçte polis memuru Darren Wilson'un yargılanacağı yönünde bir beklenti içindeydi. Brown ailesinin avukatları, 18 yaşındaki çocuklarının vurulduğu sırada polise teslim olmaya çalıştığına inanıyor. Ancak Başsavcı Robert McCullogh'un açıklamasına göre jüri heyetinin dinlediği görgü tanıkları, olayla ilgili olarak oldukça çelişkili ifadeler verdi.
McCullough, jüri heyetinin 25 gün boyunca çalıştığını, yaklaşık 60 görgü tanığından toplam 70 saat ifade dinlediğini bildirdi. Amerika Adalet Bakanı Eric Holder, Brown olayıyla ilgili olarak federal soruşturma yürütüldüğünü bildirdi. Adalet Bakanlığı da ayrıca Ferguson Emniyeti'nin anayasayı ihlal eden uygulamalarda bulunup bulunmadığını inceliyor. Bu arada Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri de, Amerikalı göstericilere itidal çağrısında bulundu, şiddet ve yıkımdan uzak durmalarını istedi. Zeyd Ra'ad el Hüseyin, halkın jürinin kararına yönelik tepkilerini belirtme hakkı olduğunu ancak mal ve cana zarar veremeyeceğini açıkladı.
Jüri kararının ardından başlayan gösteriler Ferguson'la sınırlı kalmadı. Amerika genelinde pek çok şehirde Ferguson kararı protesto edildi. New York'daki ünlü Times Meydanı'nda toplanan göstericiler ellerinde "Eller Yukarı, Ateş Etme”, "Polis Zulmü” gibi dövizlerle polis şiddetini protesto etti. Oakland ve Chicago'daki gruplar, bazı otoyolları trafiğe kapatarak, bazı görgü tanıkları tarafından Brown'ın vurulmadan önceki durumu olarak tasvir edilen ellerini yukarı kaldırarak teslim olma anını canlandırdı. Ayrıca başkent Washington'da da küçük bir grup Beyaz Saray önünde toplandı.
Gösteriler dün gece de New York ve başkent Washington'da devam etti. Michael Brown'ın polis kurşunuyla ölmesi, siyah nüfusun yoğunlukta olduğu Ferguson kasabasında ırkçılık karşıtı protestoların başlamasına neden olmuş ve bu protestolar geride bıraktığımız yaz aylarında Amerika'nın çeşitli şehirlerine yayılmıştı.
