WASHİNGTON (CİHAN) - Kalacak yer olarak karavana verilen öğrenciler, para kazanmak bir yana ceplerinden para harcamak zorunda kalıyor. Şanslı olanlar iş ve kalacak yer bulurken, diğerleri ya sokaklarda kalıyor ya da üstene para ödeyerek Amerika'nın en tehlikeli yerlerinde kimsenin kalmadığı yurtlarda barınmak zorunda bırakılıyor
Türkiye'de ajansların hem iş hem de kalacak yer vaat ederek yaklaşık 2 bin TL'ye Amerika'ya gönderdiği öğrenciler, bu ülkeye geldiklerinde kendilerine söz verilenlerden çok uzak bir gerçekle karşılaşıyorlar. Hacettepe İşletme bölümü öğrencisi Mustafa Hatipoğlu da bunlardan biri. Kendisi gibi Amerika'ya para verip gelen birçok Work and Travel öğrencisi olduğunu, ama pek çoğunun burada umduğunu bulamadığını söyleyen Hatipoğlu, "Örneğin onlara kalacak yerlerin ayarlandığı söyleniyor ama bu burada kendileri ayarlamak zorunda kalıyor. Onlara söylenen fiyat 200 dolar ise 400-500 dolara çıktığı oluyor. Onlara vaat edilen işte de bir hata ya da sorun çıkmış oluyor. Kendileri iş aramak zorunda kalıyorlar. Buraya gelen birçok öğrenci şirketler tarafından kandırılıyor. Çünkü çok az sayıda şirket vaat edilen şeyleri karşılıyor ya da yapıyor" dedi.
"PARA VERDİĞİMİZ ŞİRKETLER AMERİKA'DA BİZİ UNUTUYOR"
Beytullah Barış isimli öğrenci de New York'a gelmeden önce bütün Work And Travel şirketlerinin çeşitli vaatlerde bulunduğunu belirterek, "Rüyalar gibi Amerika sizi bekliyor, 'Şöyle Amerika sizi bekliyor', 'Böyle Amerika sizi bekliyor' gibi vaatlerde bulunuyorlar. Bunların hepsi para kazanmaya yönelik reklam amaçlı şeyler. Çoğu şirketin verdiği vaatlerin çoğu yanlış, vaatleri tutmuyorlar. Sadece kendi aldıkları paradan sonra öğrencileri Amerika'da unutuyorlar" diye konuştu.
AMERİKA'NIN EN TEHLİKELİ ŞEHİRLERİNDEN BİRİNDE SEFALET
Başka bir öğrenci de 6 tane Türk öğrencinin çok zor şartlar altında Amerika'da yaşamak zorunda kaldığını anlattı. 6 arkadaşının iş bulamadığını ve kendilerini söz verilen kalacak yerin de sağlanmadığını belirten Türk öğrenci, "Benim birçok arkadaşımı iş vaadi ile kandırıp, çok sıkıntı çeken arkadaşlarım oldu. Mesela 6 arkadaş Newark YMCA'da kalıyor. Çok zor durumdalar, ailelerinden para istiyorlar sürekli, iş vaadi verdiler ama yerine getirmediler. Hâlâ da iş vaadi ile kandırıyorlar. Çocuklar burada hiçbir şey yapamıyorlar. Ne iş ne gezme ne de dil geliştirme. Sözde dil geliştirmeye geldiler. Bin 300 dolar para verdiler, karşılığı da yok; ailelerinden sürekli para istiyorlar. Çok zor durumdalar, psikolojileri bozuluyor" şeklinde konuştu. Bu öğrencilerin kaldığı Newark, Amerika'daki 4. en tehlikeli şehir. 281 bin kişilik nüfusa sahip olan kentte geçen sene 105 cinayet işlendi. Şiddet içeren 2 bin 839 suç işlenirken, bin 288 soygun vakası kayıtlara geçti. Kentte geçen sene 5 binin üzerinde araç çalındı, 166 ev veya işyeri kundaklandı.
"SAATİ 2.5 DOLARDAN GAYRİ İNSANİ ŞARTLAR ALTINDA ÇALIŞTIRILDIK"
İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi öğrencisi Mete Evin de köle gibi çalıştırılmak istenen öğrencilerden biri. Anlaştığı şirketin kendisini büyük vaatlerle Atlanta'ya gönderdiğini belirterek, şöyle devam etti: "Atlanta'ya indim ilk olarak. Bana Atlanta'da çok güzel bir iş vaat ettiler, eğlence parkı. Harika eğlenceler, çok güzel paralar, gezecektik, edecektik. İndiğimizde Atlanta'da harabe bir lunapark. Yani bilmiyorum oraya kim gider eğlenmek için. Kalacak yer var dediler. Karavan, pislik içinde, küf kokulu. Yani hiçbir şekilde bir insanın yaşamayacağı manzarada. Bir 20 gün sabrettik. Neden? Hiçbir şey bilmediğimiz için. Vizemizin iptal olmaması için bir 20 gün kadar sabrettik. Saati 2.5 dolardan kim çalışıyor? Bunu söylediğimde herkes bana güldü. Tehlikelerle işte, lunaparkın ağır makinelerini taşıyarak, ellerinizin kopma tehlikesi, parmaklarınızın yaralanma tehlikesi ile 20 gün boyunca çalıştık. Saatlerce sabah 8.00' den gece 12.00'ye kadar. Aldığımız parayı bırakın bir kenara cebimizden para harcadık. Cebimizdeki parayı da bitirdik. New York'a gelmek için uçak parasını çıkartamadık. 3 kişiydik ikisi döndü ben tek kaldım."
Şirketi mahkemeye vereceğini anlatan Evin, "Hakkımı yasal yollarla da arayacağım. Ne de olsa benden hak etmedikleri halde aldıkları bir para var, asıl zoruma giden bu. Onun talebini, hatta tazminat ve mahkeme masraflarını içeren bir dava açacağım İstanbul'a gittiğimde" diye konuştu.
"WORK AND TRAVEL PROGRAMI İLE AMERİKA'YA GELMEYİN"
Başka bir öğrenci de, gelecek sene Amerika'ya Work And Travel programı ile gelmek isteyenlere de uyarıda bulundu. "Kesinlikle Work And Travel ile Amerika'ya gelmeyin" diyen Türk öğrenci, bazı arkadaşlarından TIR kasasında kalmaları istendiğini, bazı arkadaşlarına kalacak yer olarak söylenen adreslerde ev bile olmadığını, boş bir arazi ile karşılaştıklarını anlattı. Önlem alınmasını isteyen öğrenci, ortada büyük bir rant olduğunu ve şirketlerin bu işten büyük paralar kazandığını ifade etti.
Başka bir öğrenci de programın asıl adının Work And Travel (Çalış ve Gez) değil 'Work and Work' (Çalış ve Çalış) olduğunu ifade ederek, "Yani bildiğimiz amelelik" dedi.
Şirketlerin söz verip de iş bulamadığı öğrenciler, kendileri pedicab adı verilen bir tür bisiklet-taksi ile turist gezdirerek para kazanmak zorunda kalıyor. İş ve kalacak yerlerini kendileri ayarlayan öğrenciler, şirketlerin sözlerine güvenilmemesi konusunda uyarıda bulunuyor.