Nauert konuşmasında şunları söyledi:
"Tutuklananlar arasında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser ve Birkaç yabancı da yer almaktadır. Yetersiz kanıtla veya şeffaflık olmadan yapılan bu tür adli tatbikatlar, Türkiye'de hukukun üstünlüğünü ve ülkenin bireysel haklara saygı yükümlülüklerini baltalamaktadır. ABD Türk makamlarını bu suçlamaları düşürmeye, gözaltına alınanları serbest bırakmaya ve OHAL'in bireylerin rastgele yargılanmasına izin veren hükümlerini kaldırmaya çağırmaktadır."
İNSAN HAKLARI AKTİVİSTLERİ TUTUKLANDI
Temmuz başında Büyükada'da gözaltına alınan 10 insan hakları aktivistinden altısı tutuklandı. Serbest bırakılan dört kişiye de yurtdışına çıkış yasağı getirildi.
İstanbul Büyükada'da bir seminere düzenlenen polis baskınıyla 5 Temmuz'da gözaltına alınan 10 insan hakları aktivistinden altısı tutuklandı. Aralarında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser, bir Alman ve bir İsveç vatandaşının da olduğu altı kişi hakkında Pazartesi günü yapılan sorgulamanın ardından mahkeme tutuklu yargılama kararı aldı. Mahkeme, serbest bırakılan dört aktiviste yurtdışına çıkış yasağı getirdi.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Araştırmacısı Andrew Gardner, savcılık sorgusunu Twitter'da "Adalete karşı linç kampanyası kazandı" sözleriyle duyurdu ve altı aktivistin tutuklanması sonrası ise "Skandal: Aralarında İdil Eser'in de bulunduğu altı insan hakları savunucusunun yanlış suçlamalara dayanılarak kanıt ve mantık olmaksızın hapiste tutulmasına karar verildi" ifadesini kullandı.
Anadolu Ajansı, savcılığın mahkemeye gönderdiği sevk yazısında Eser'in "FETÖ'nün şifreli haberleşme programı 'ByLock' kullanıcısı olduğunun tespit edildiği" ve "Uluslararası Af Örgütü'nün Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç ile irtibatının olduğu" ifadelerinin yer aldığını bildirdi.
Kılıç, 15 Temmuz darbe girişiminin planlayıcısı ve uygulayıcısı olduğu iddia edilen Gülen hareketi ile bağlantılı olmakla suçlanarak 6 Haziran'da İzmir'de gözaltına alınmış ve 10 Haziran'da tutuklanmıştı.
NELER YAŞANDI?
Büyükada'da 5 Temmuz'da bir seminere düzenlenen polis baskınında Yurttaşlık Derneği'nden Nalan Erkem, Kadın Koalisyonu'ndan İlknur Üstün, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Yönetim Kurulu üyesi Veli Acı, İnsan Hakları Gündemi Derneği'nden Günal Kurşun, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği'nden Nejat Taştan, Yurttaşlık Derneği'nden Özlem Dalkıran ve eski Mazlumder'den aktivist Şeyhmus Özbekli'nin yanı sıra Alman Peter Steudtner ve İsveçli Ali Gharavi isimli iki yabancı eğitmen de gözaltına alınmıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise 8 Temmuz'da Almanya'nın Hamburg kentinde düzenlenen G20 zirvesinde yaptığı açıklamada, Büyükada'da gözaltına alınan aktivistlerle ilgili "Onlar adeta 15 Temmuz'un devamı niteliğinde bir toplantı için bir araya gelmişlerdir. Gelen istihbarat üzerine gözaltına alınmıştır" ifadesini kullanmıştı.
GÖZALTINA TEPKİ
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Liz Throssel, "İnsan hakları savunucularının çok yüksek ihtimalle işkence gördüklerinden ya da daha farklı biçimde korkunç ve onur kırıcı şekilde muameleye maruz kaldıklarından endişe ediyoruz” açıklamasında bulunmuştu.
5 Temmuz'daki gözaltılara sert tepki gösteren Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty de yaptığı açıklamada, "Uluslararası Af Örgütü'nün Türkiye direktörü de dahil Türkiye'nin önde gelen bazı aktivistlerinin hiç sebepsiz bu şekilde gözaltına alınmalarından dolayı çok rahatsız ve öfkeliyiz" demişti.