ANKARA (ANKA) – AB Komisyonu’nun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström, Türkiye’nin radikal İslamcı olanlar da dâhil terörle bağlantısı olan internet sitelerinin, izlenmesi, kapatılması ve soruşturulması konusunda temel oluşturan AB müktesebatını uygulamaya mecbur olduğunu bildirdi. Malmström, Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye’de radikal İslamcı internet sitelerinin sayısında anormal artışlar görüldüğü iddialarını içeren bir soru önergesini yanıtlarken, “Türkiye bir aday ülke olarak, AB’ye tam katılım için, terörizmle mücadele hakkındaki Çerçeve Kararı dâhil AB müktesebatını uygulamaya mecburdur” dedi.
Avrupa Parlamentosu’nun aşırı sağ görüşe sahip Avusturyalı üyesi Franz Obermayr, 18 Haziran 2010’da Avrupa Parlamentosu Başkanlığı’na verdiği yazılı soru önergesinde AB Komisyonu’na radikal İslamcı internet siteleriyle ilgili sorular yöneltti. Obermayr, tamamen Türkiye’ye odaklanan önergesine “Terörist propagandanın internet yayınında cihad” başlığını attı.
Obermayr “Radikal İslamcılar ideolojilerini yaymakta, görüşlerini paylaşmakta hatta saldırılarını planlamakta interneti yıllar boyunca kullandı” derken Afganistan’ın Khost kentindeki AB askeri üssüne intihar saldırısı düzenleyen kişinin böyle bir terörist web sitesinin yöneticisi olduğunu, bir diğer örneği internetten şimdiden 10’dan fazla benzeri saldırıyla sonuçlanan defalarca eylem çağrısında bulunmuş olan ABD-Yemen kökenli el Kaide imamı Enver el Evlaki’nin oluşturduğunu belirtti.
Radikal İslamcıların, Müslümanların küçük bir oranını temsil eden bir “altkültür” olduğunu belirten Obermayr, “İnternet üzerindeki propaganda korkunç şekilde yayılıyor ve ana forumlardaki aktif üye sayısındaki artış gözle görülebiliyor. 2009 sonbaharında özellikle Almanya, Afganistan’daki ISAF operasyonlarına katılmasından dolayı internet cihadcılarının hedefi haline geldi. Ayrıca son yıllarda, İngilizce, Türkçe ve Endonezya dilinde dramatik sayıda artışla binlerce internet sitesi kuruldu” dedi.
-“TÜRKİYE’DE RADİKAL SİTELERİN SAYISINDAKİ KORKUNÇ ARTIŞ NASIL DEĞERLENDİRİLMELİ”-
Komisyon’un bu “alarm verici” gelişmeler karşısındaki görüşünü soran Obermayr, “Komisyon tarafından izlenen web sayfaları ve internet forumlarının kapsamı ne? Türkiye’nin katılım müzakereleri bağlamında, bu gibi sayfaların izlenmesi ve radikal İslamcı görüşlerin yayılmasını durdurma zorunluluğu var mı? Varsa bugüne kadar böyle bir zorunluluğa uyuldu mu? Türkçe’de radikal web sayfalarındaki korkunç artışı nasıl değerlendirmek gerekir?” sorularına yer verdi.
Franz Obermayr önergesini, “Bu kadar fazla küçük web sayfası nasıl kontrol edilebilir. Belli sayılarla kayda alındı mı?” sorusuyla bitirdi.
-İSLAMCI WEB SİTELERİNİN BULUNMASI, ANALİZ EDİLMESİ VE ENGELLENMESİ ÜZERİNE ÇALIŞILIYOR-
AB Komisyonu’nun İçişlerinden sorumlu üyesi Cecilia Malmström ise, Franz Obermayr’ın önergesine verdiği yanıtta, Komisyon’un “internet üzerinden radikal görüşlerin yayılması” konusundan haberdar olduğunu bildirdi.
Terörle mücadelenin temelini oluşturan “Çerçeve Karar”ın 2008 kasımında kabul edildiğini, bu kararla Üye Devlet yasalarının, AB bölgesinde internet üzerinden terörist saldırı, terörist örgütlere eleman sağlanması ve terörist amaçlarla eğitimi ağır suç sayan hükümlerle uyum sağlamasının hedeflendiğini belirten Malmström, şöyle dedi:
“Yeni düzenleyici çerçeve, güvenlik güçlerinin internet servis sağlayıcıları ve yetkililerle işbirliği yapması suretiyle, saldırganlar tarafından işlenen bu tip suçlara müdahale etmesini, terörist içeriği izlemesini kolaylaştıracak. Aynı zamanda, temel hakların korunmasının sağlanmasına ilişkin bir dizi koruma da getirecek.
-2007’de Alman cumhurbaşkanlığının sorumluluğunda, EUROPOL (Avrupa polis teşkilatı) bünyesinde oluşturulan, güvenlik kuruluşlarının internet üzerindeki terörist aktiviteler üzerine bilgi değişiminde bulundukları ‘Web Kontrol’ projesi devreye sokuldu. Platform bu gibi aktivitelerin izlenmesini kolaylaştıracak, istihbari bilginin değiş tokuşuna katkıda bulunacak ve yeni gelişmeler hakkında önemli bilgiler sağlayarak soruşturmaları yönlendirecek.
-Komisyon son olarak Almanya’nın öncülüğünde, özellikle Avrupa’daki genç nüfusa yönelik hazırlanan terörist içeriğe karşı geliştirilen, çok taraflı bir projenin finansmanına dâhil oldu. (İslamcı ekstrem websitelerin bulunması – analiz edilmesi ve engellenmesi.)
-Ayrıca Komisyon, hükümetler ve özel kesimden taraflar arasında, yasaları uygulayacak güvenlik birimleri, internet servis sağlayıcıları ve şikâyetleri anında alacak ‘acil numaralar’ arasında işbirliğini sağlayacak bir Avrupa idare yasasının hazırlanmasına yönelik diyalog başlattı. İlk adım olarak, yasadışı online içerikle mücadele edebilmede uygulanacak süreç ve sorumlulukların ayrı ayrı açıklığa kavuşturulmasına yönelik tavsiyelerde bulunuldu.”
Malmström AB Komisyonu’nun “İnternet üzerinde yapılan şiddet çağrıları ile bunları yazan kişilerin etkin içimde izlenmesi için yöntem ve teknikleri” ele alan bir çalışmaya parasal destek verdiğini de bildirdi. Bu çalışmanın güvenlik güçlerinin internet üzerindeki illegal materyali ve oluşturanları daha iyi saptayabilmelerine olanak sağlayacağını kaydeden Malmström, “Böylece bu tür içeriği belirlemek ve illegal materyalin sorumluları hakkında soruşturma açmak daha kolay olacak” dedi.
Cecilia Malmström, AB Komisyonu’nun “İnternet üzerinde radikal şiddet mesajlarının yayılmasına karşı ‘yasa çıkarılmadan’ alınacak önlemleri” belirlemek için bir başka araştırma projesine de parasal destek sağladığını bildirdi. Malmström, bu çalışmanın, Üye Devletlerde bulunan, kanundan alt düzeydeki önlemler ve bu araçların uygulanmasına yönelik bir bakış açısıyla, web sitelerinin kapatılması ve sergilenmesi için sivil toplum örgütleri (NGO’lar) ve güvenlik güçleri arasında işbirliği süreçlerini içerdiğini belirtti.
-TÜRKİYE MECBUR-
Cecilia Malmström yanıtının sonunda “Son olarak, Türkiye bir aday ülke olarak, AB’ye tam katılım için, terörizmle mücadele hakkındaki Çerçeve Kararı dahil AB müktesebatını uygulamaya mecburdur” dedi.(ANKA)